Ýnsanlýk iflah olmaz bir sefil miydi? Akýl çaðýnýn üzerinden geçen üç-dört yüzyýl sonra bile eski tuzaða düþebiliyor insanlýk. Yerli yabancý televizyon kanallarý bilim ve bilimin temelindeki önemli taþlar, basit, dogmatik yaklaþýmlarýyla komik yargýlarla insanlara seyrettirebiliyorlar. Bazý ülkeler, saðlýk, iþsizlik, geçim, þehir suyu veya enerji, ahlaki kokuþma ve eðitim sorularý yokmuþ gibi baþa dolanan baþ örtüsü sorunuyla uðraþýyorlar. Güney Amerika’da ne dümenler dönüyor? Rusya’daki Putin mi, Yugoslavya’daki iç savaþ ve katliamlar mý? Derken Ortadoðu’da neler oluyor? Ýsrail mi, yoksa Mýsýr mý? Ýran, Irak mý yoksa Suriye mi? Her türlü yutturmaca herkesin hayatýna normal gündem olarak nasýl girmeyi baþardý? Rasim Açba, tüm bu sorulara cevap arayarak kurgulamýþ hikayesini. Yutturmaca; yazarýn ilk romaný olmasýna raðmen, sürükleyici kurgusu ve komplo teorilerinin prim yaptýðý günümüzde güncelliðiyle öne çýkýyor. Roman, Demir adlý iri yarý esmer, yüreði sevgi dolu bir köylünün hikayesi. Demir depo görevlisi olarak baþvurduðu firmada çekilen bir reklam filminde oynama teklifi ile kendisini bir komplo teorisinin baþ oyuncusu olarak bulur.

O artýk uygarlýðýn geleceðini istemeden elinde tutmaktadýr. Bu rolü de aslýnda kendisi istememiþtir, ona zorla verilmiþtir. Aktör olmadýðý halde dýþýnda geliþen bir olayda aktördür. Kahraman olmadýðý halde, kahraman olan, gerçekte hiç olmayan bir insanýn sürükleyici hikayesinin baþ kahramanýdýr artýk. Demir’in farkýnda olmadan dünyanýn en tehlikeli insaný haline dönüþmesinin hikayesidir Yutturmaca.


“Yutturmaca” sizin ilk romanýnýz. Romanýnýzdaki her bir karakterin sizden bir parça taþýdýðýný hissettim. Bu kitap biraz sizin hikayeniz mi?

Yutturmaca þu anki yakýn çevremdeki insanlarýn bir kýsmýnýn içinde yer aldýðý bir roman. Tabii ki, tüm gerçek isimler (köpeklerinki dahil) deðiþtirildi ve bu hikayenin oluþumunda ana temayý belirledikten sonra, þahýslara her hayali olay karþýsýnda alacaklarý pozisyonla ilgili sorular sorarak, onlarý da olaylarýn gerçek birer parçasýymýþ gibi içine çekerek, onlarýn reaksiyon ve yaklaþýmlarýný da esas alarak kurgumu tamamlayýp romaný yazmýþ oldum. Bazý tali olaylar ve diyaloglar bire bir gerçektir ve Samson'un ölümü de aynen romanda anlatýldýðý þekilde oldu. Yine de, bu romanda yer alýyor olsam da benim hikayem sayýlmaz.

Ortadoðu’da neler oluyor? Siyasi bir kurgu yazma fikrinin nereden geldi?

Ortadoðu denilince, bir tarih meraklýsý olarak benim aklýma hemen bir dizi kronolojik sýralama geliyor: Ta firavunlar devri, Fenikeliler, Musa peygamber, Asurlular, Babilliler, Romalýlar, Hýristiyanlýk, Ýslamiyet, sýralamayý atlayarak, haçlýlar... Osmanlýlar, Kavalalý ve Mýsýr, sömürgeciler, soðuk savaþ döneminin üzerinde poker oynadýklarý süper güçler, kafasý karýþmýþ ve bir þeylere sarýlmaya uðraþan bu bölge insanlarý ve iþim gereði neredeyse hepsini yakýndan tanýma þansý bulduðum Ortadoðu ülkeleri, kendi ülkem baþta, candan Ýranlý, Iraklý, Cezayirli, Tunuslu, Pakistanlý dostlar, aðabeyler, kardeþler, amcalar, anneliðini sakýnmamýþ hanýmlar, kýz kardeþler... Mutlu ve huzurlu bir bölge olmasýný o kadar isterdim ki... Ne var ki, dünya güçlülerin dünyasý ve bu dünyada katý prensipli, gücü sistematik olarak en üst düzeyde elinde tutmaya özen göstermeyenin kurcalanmamasý mümkün deðildir. Siyasi bir kurgu yazmak, muhakkak ki þart deðil, ama, bu dünyanýn üzerinde var olan her bireyin bir þekilde siyasetten nasiplenmemesi de imkansýzdýr.


Köpeklerle olan iliþkinizi biraz anlatýr mýsýnýz?

Köpek denilen canlýnýn, insana verilmiþ önemli bir hediye olduðunu düþünüyorum. Kalbini mutlak þekilde size vermiþ, sevinçleri, üzüntüleri sizinkine endekslenmiþ birinin aþkýný arýyorsanýz, bunun bir ömür boyu sürmesini diliyorsanýz, altý-sekiz haftalýk, yani annesinin þefkat ve bakýmýndan koparýlacak yaþa gelmiþ bir köpek almanýz yeterlidir. Yaramaz çocukluk çaðýný atlatmanýn ardýndan, akýllý, sevgi dolu ve sizin gölgeniz olmakla kendini dünyanýn en mutlu bireyi sayan bir dosta kavuþursunuz. Köpekler, tabiatlarý gereði sürü hayvanlarýdýrlar ve bir ailenin içindeki köpeðin anlayýþýna göre, onun sürüsü o ailedir. O aile dýþýndakiler, dostlar, arkadaþlar olabilir, fakat yeterli ilgiyi kendi evinde gören köpek için asla canýný feda edeceði kiþiler deðildirler. Diðer bir deyiþle, her ne kadar cinsine göre karakterleri farklýlýk gösterse de, salt mantýk kurallarý çerçevesinde ele alýnsa dahi, bana göre kendini bu kadar bana adamýþ birinin (birilerinin) hakkýný verme sorumluluðunu þiddetle duyuyor, köpeklerimi çok seviyor, her türlü ihtiyaçlarýný karþýlama gayretini göstermekten kaçýnmýyorken, bana olan güvenlerinden, kendime ek bir pay çýkararak gurur duyuyorum.

Kitabýnýzýn kapaðýndaki fotoðraf kime ait? Kapaktaki adam kahramanýnýz Demir’i çaðrýþtýrýyor, öyle deðil mi?

Kitabýn kapaðýný yayýncým hazýrladýðýndan, fotoðrafýn kime ait olduðunu bilmiyorum. Adam, Demir'e benzemese de, görüntü gayeye hizmet ediyor

Komplo teorilerinin prim yaptýðý günümüzde kitabýnýz güncelliðiyle öne çýkýyor. Kitabýnýzý daha çok kimler okuyacak?

Roman, komplo teorisi ekseni etrafýna kurulmuþ olsa da, hayatýn tamamen içinde geçtiði için, her tür okura hitap edecek niteliktedir diye düþünüyorum.

Kitabýnýzda bahsetmiþ olduðunuz olaylarýn gerçekle bir ilgisi var mý?

Az önce de bahsettiðim gibi, bazý tali olaylar hariç romaným tamamen kurgudur

Bu kitaptan Amerika’ya ciddi gönderme yapýyorsunuz? Siyasi olaylarýn arkasýnda Amerika hep birinci sýrada deðil mi?

Var olan her madde ve cismin, kurulmuþ her düzenin varlýðýna saygý gösterilmesi gerektiðini düþünürüm. ABD, gerçekte birçok bakýmdan hayranlýk duyulacak bir ülkedir ve son on beþ-yirmi yýldýr, yani yegane süper güce dönüþtüðünden beri, ortaya konulanlarý tasvip edip etmemek bir yana, siyasi olaylarda en önemli rolü üstlenmesini olaðan buluyorum

Roman Demir adlý iri yarý esmer, yüreði sevgi dolu bir köylünün hikayesi. Siz de bir köyde yaþýyorsunuz deðil mi?

Ben Ýstanbulluyum ve bugüne kadar hayatýmýn büyük kýsmý doðup büyüdüðüm þehirde geçti. 1950'li yýllarýndan günümüze kadar olan geliþmeleri, deðiþiklikleri fiilen biliyorum ve Ýstanbul'un yaþanmasý çok zor bir þehre dönüþtüðünü düþünüyorum. Son yedi-sekiz yýldýr, dediðiniz gibi, bir köydeki huzur dolu çiftliðimde yaþýyorum. Ýyi niyetli ve beni baðrýna basmaktan kaçýnmamýþ insanlarla etrafým çevrili ve mutluyum.

Demir depo görevlisi olarak baþvurduðu firmada çekilen bir reklam filminde oynama teklifi ile kendisini bir komplo teorisinin baþ oyuncusu olarak bulur. Demir’in baþýna gelenler gerçekmiþ gibi…

Öyle hissettirdiysem, ne mutlu bana. Teþekkür ederim

Bu roman zamanýn ruhuna uygun bir roman. Her türlü yutturmaca herkesin hayatýna normal gündem olarak nasýl girmeyi baþardý?

Yutturmacalar, hiç þüphesiz insanlýk tarihinde her zaman var olmuþtur. Ancak, çaða, þartlara göre dozajý deðiþmiþ olmalýdýr. Özellikle de, güçlü liderlerin olduðu zaman ve yerlerde çok hafif kandýrmacalar yönetenlerce yeterli bulunmuþtur. Zira, insanlar büyük liderlerin hep doðruyu bildiklerine, yaptýklarýna inanmýþlardýr.