"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Hayýrlý olsun! Desek acaba “hayýr” mý dilemiþ oluruz? Yoksa “nayýr, nolamaz” mý demiþ oluruz? Biz karýþabilir miyiz? Beni, seni, onu, hepimizi ilgilendirir mi? Sonuç “kül”, “kýl” deðil ki. Þahsýmýzýn boðazýna da dökülmüyor küller. O zaman karýþamayýz gibi geliyor bana. Ancak, Hepimizin “Boðaz”ýna dökülmek istenince bizim de bir köþesinden karýþmamýz icap ediyor gibi. Kesin konuþmuyorum zira boðaz hepimizin boðazý ve boðaz dünyanýn incisi Ýstanbul’un silueti olduðu için hepimizi ilgilendirdiðinden, hepimiz adýna birisi olarak “evet” deme olanaðýna sahip deðiliz. Ancak, Bana kalýrsa hepimizin boðazýnýn küllenmesi, doðal bir talep ve olay olamaz. Yarýn biri çýkýp da, öyleyse beni de öldükten sonra yakýp küllerimi Kocatepe Cami’nin þerefelerinden, kubbeye doðru savurun derse... Bir baþkasý da, benim küllerimi de Ankara Kalesi’nin zirvesinden aþaðýya savurun da küllerime karþý çýkanlarýn gözlerinin içine girip yanaklarýndan süzülen birkaç damla yaþ olayým, bu vesileyle cenaze namazým kýlýnmayacaðý için otomatik aðlama seanslarýna vesile olayým derse ne yapacaðýz? Âh! Leyla Gencer, Senin hiç iþin gücün, kýlýn, külün yok muydu da küllendirdin ortalýðý? … Sanat, insana þýmarma hakký mý vermekte? Yoksa doðal bir demokrasi gerekçesi mi üretmekte? Bence mesele demokrasi meselesi ise býrakýn Leyla Gencer’in külleri boðazdan savrulsun. Zaten zâtýn küllerinin sandukasýný gördüyseniz küllerinin az bir þey olduðu anlaþýlacaktýr. Boðazý bile kirletecek kadar külleri yoktur, diyerek demokratik talebin önünü açmakta yarar var. Ama siz Greenpeace’ci iseniz Leyla Gencer’in küllerinin gramýna bakmaksýzýn karþý çýkabilirsiniz. Bu da demokratik talebin önüne geçebilir. Anketler ne diyor?.. Anketlerin dili mâlum. Halk ne diyorsa o. Halkýn diyeceðini tahmin etmek için kâhin olmaya da gerek yok. Ancak, anketlerdeki yüzde oranlarý demokratik açýdan düþündürücü olabilir. Sonuç halkýn görüþünün ankete yansýmasýndan ibarettir. Biz bu yazýya baþlarken Leyla Gencer Hanýmýn külleri henüz boðazýn billur, serin sularý ile buluþmamýþtý. Bu baðlamda tartýþmanýn, küllerin zamanlamasý ile pek alakalý olmadýðýný söylemek mümkün. Çünkü “kül” meselesi bu cenahta epey bir süre daha tartýþýlacak gibi. Sonuç ne olacak? Zaman akacak, bir gün “kül”ü tartýþanlar da mevta olacak. Ýþte o zaman akýbetimizin nasýl olacaðýný bilemiyoruz. Belki bizler de tartýþýlacaðýz. Sonuç kocaman bir sýfýr mý desek, yoksa rakamlarýn ifade edemeyeceði bir büyüklük mü desek? Belki günler, belki de haftalar sonra Leyla Gencer ve külleri unutulacak. Ölüm yýl dönümü geldiðinde olmayan kabri baþýnda birkaç dostu da toplanamayacak. Ýþte buna vefa mý dersiniz, vefasýzlýk mý dersiniz, yoksa kader mi dersiniz? Ne derseniz deyin, ülkemizde Leyla Gencer’in küllerinden yeni Leyla Gencerler türemeyecek. Çünkü muhtemelen boðazýn serin sularýna karýþan Leyla Gencer’in külleri uzun bir yolculuða çýktý. Bakarsýnýz Yunanistan’a uðrar. Ya da küllendiði Ýtalya’ya. Ýþte oralarda deðiþik adlarda yeni Leyla Gencerler, operasýyla halklarý coþturursa o zaman Leyla Gencer’in küllerini hatýrlayýp ona sevdiði besteleri terennüm eden birileri çýkacaktýr. Ölünün arkasýndan son söz ne olabilir? Herhalde bu sorunun yanýtýný, kiþinin yaþamýndaki zamana yayýlmýþ ve halka yansýmýþ yüzü oluþturmaktadýr. Onun için Leyla Gencer’e topraðý bol olsun diyemiyoruz. Zira mâlum ki, Gencer’i baðrýna basan bir parça toprak da yok. Suyu serin olsun, diyelim bâri… Suyu serin olursa Gencer’in külleri belki de daha geç buharlaþýr. Selametle...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hayati Okur ERDEMOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |