..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mısra yaşamı değiştirir." -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Oğuz Düzgün




6 Haziran 2008
Dinleniyoruz  
Oğuz Düzgün
Artık çalışmak yok. Çünkü; din-le-ni-yo-ruz!


:BICH:
Türkiye’de demokrasiyi zirvelerin de zirvesine çıkardık.. Bilim ve teknoloji alanında durmadan çalıştık. Bunun için sabahlara kadar uyumadık. Öyle buluşlar yaptık ki, dünya bizi ayakta alkışladı. Tam Mars’a çıkacaktık, aniden yorulduğumuzu anladık.

Yumuşak yataklarımıza şöyle bir uzandık. Mışıl mışıl uyuyoruz geceleri. Ne tefekkürümüz, ne yazımız, ne okumamız, ne çalışmamız, ne de projemiz var! Bu kadar gayretin ardından biraz da miskinliğin tadına varalım dedik! Fena mı? Artık çalışmak yok. Çünkü; din-le-ni-yo-ruz!

İnancımızın güzelliklerini tüm dünyaya anlattık. Anlatmakla kalmadık gösterdik de! Komşularımız, ahbaplarımız, akrabalarımız, bizim dürüstlüğümüze, temizliğimize özeniyor. Bizim gibi olmak istiyorlar.

Alanya’daki, Konya’daki turistlerin çoğunluğu Müslüman oldu. Çünkü onlara her zaman övündüğümüz, ama bir türlü ortaya koyamadığımız o çok güzel İslami yaşantımızı gösterdik. Hatta Vatikan’da bile ezan sesleri duyuluyormuş. İsveç, Norveç, Finlandiya gibi ülkeler biz uyurken, tembellik yaparken, birden bire Müslüman olacaklarmış! Türk - İslam dünyası da nasıl olacaksa; biz hiç kitap okumaksızın, ilim öğrenmeksizin; onun bunun dedikodusunu yaparken, siyasetin satranç oyunlarına dalmışken birden bire birleşecekmiş? Bu başarıları elde etmek için hiç durmadan, ama durmadan, din-le-ni-yo-ruz!

Din-len-me-nin pek çok türü var. Hitap ettiğimiz kitleler haricinde bizi herkes, her şey dinliyor. Yerin kulağı vardır deriz ve hiç kimse dinlemese de toprağın bizi dinleyeceğine inanırız. Ellerimizi açarız, dua ederiz Yaradan bizi dinlesin diye. Biz O’nun dediklerini dinlemesek de O bizi dinler çünkü! Kendimizle konuşuruz; kendi iç sesimizi huşu içinde dinleriz. Bu sefer de kendimiz tarafından dinlenmiş oluruz.

Mesela bir deprem uzmanıyızdır, olası bir deprem hakkında uyarılarda bulunuruz. Birden bire havalara uçacak derecede mutlu oluruz. Dediklerimiz hemen uygulamaya sokulmuştur. Çünkü biliyoruz ki, toplum tarafından dikkatle, din-le-ni-yo-ruz..

Ya da Cami imamıyızdır. İyilik yapmanın öneminden bahsetmişizdir hutbede. Türkiye’deki bütün Camilerde Diyanetin hazırladığı bu hutbe okunmuştur. Ertesi gün, bütün Türkiye’nin tamamen değiştiğini görürüz. İnsanlarının iyilik yapmak için yarıştığı yeni bir Türkiye vardır önümüzde.. Anlarız ki, cemaat tarafından ihlasla, din-le-ni-yo-ruz.

Öğretmenizdir okulda. Fâtih’in İstanbul’u nasıl fethettiğini anlatıyoruzdur. Bir gün gelir, TV muhabirleri öğrencilerimize uzatır mikrofonu. İstanbul’un fethi hakkında birkaç soru sorarlar. Öğrencimiz yutkunur önce. Konuşamaz. Utanmıştır ya da bu çok zor konuyu unutmuştur.. Görürüz ki, öğrencilerimiz tarafından da can kulağıyla; din-le-ni-yo-ruz..

Bu ülkede, özü sözü bir köşe yazarlarımızın, siyasilerimizin, aydınlarımızın dinlendiği kadar hiç kimsenin dinlenmediği gerçeğini de dile getirelim yazımızda. İnsanız ve ister istemez din-le-ni-yo-ruz. Yoruluyoruz, din-le-ni-yo-ruz.. Konuşuyoruz, din-le-ni-yo-ruz. Hakaret ediyoruz, din-le-ni-yo-ruz. Güzel söz söylüyoruz, din-le-ni-yo-ruz. Özgürlük ve demokrasi istiyoruz, din-le-ni-yo-ruz. Dinlenmekten kaçış yok. Kâlu beladan beri her an, her lahza tam da düşüncelerimizin yüreğinden din-le-ni-yo-ruz.

Ben de din-le-ni-yo-rum.. Bundan eminim. Tam da düşüncelerimden, duygularımdan din-le-ni-yo-rum. Müthiş bir teknoloji bu! Aslında beni dinleyeni de biliyorum. Açıkçası, bu yazımda seslerimi kaydeden cihazı deşifre etmeyi de düşünüyorum. Bu gece de, her gece olduğu gibi günlük konuşmalarımın, düşüncelerimin bant kaydına ulaştım. Sanki, benden içeri bir ben… Sanki, beni benden iyi duyuyor… Beni benden iyi biliyor…

Sıkı durun! Beni dinleyen cihazı deşifre edeceğim. Yetkilileri de göreve çağırmak istiyorum: Siz de bir yolunu bulup, beni din-le-ye-ni hemen din-le-yin! O’nu bulun, O’na ulaşın! Lütfen! Bir gece vakti, uyumadan önce fark ettim. Bunlar benim konuşmalarım ve düşüncelerimdi. Ben farkında değilken kaydedilmişlerdi. Sonunda anlamıştım. Benliğime yerleştirilen dinleme cihazı VİCDANDI! Duygularımı, düşüncelerimi adım adım, milim milim takip ediyordu. Daha sonra, bu cihazın bütün insanlara yerleştirildiğini anladım. Yalnız değildim. Bütün insanlar, isteseler de istemeseler de din-le-ni-yor-du.

Bizi dinleyen asıl tele kulak vicdandı. Kimsenin olmadığı en izbe yerlerde, en yalnız zamanlarımızda, düşüncelerimizi, duygularımızı bile dinleyen asıl tele kulak oydu. Asıl ona karşı dürüst olmamız gerekiyordu. Güzel düşünceler ve işler kaydettirmeliydik bu cihaza. Çünkü bir gün yaptıklarımız, söylediklerimiz aleyhimizde delil olarak kullanılabilir. Sonsuz bir aleme gittiğimizde, vicdanımızın kameralarına kaydedilen iğrenç görüntüleri ve sesleri izlemek, dinlemek zorunda kalabiliriz.

Bu arada bu cihazı benliğimize yerleştirenin kim olduğunu da tahmin etmişsinizdir herhalde. Bilmiyorsanız, O’nu bulmanın zamanı artık geldi. O’nu bulun ve sizi dinlediği gibi siz de O’nu dinleyin. En yakınınızdaki kitapçıdan bir Kur’an-ı Kerim meali alarak O’nu dinleme çalışmalarına başlayabilirsiniz.

Şu anda da hissettiniz mi bilmiyorum? Ben hissettim. Evet evet hiç şüphem kalmadı. Tam da vicdanımızdan din-le-ni-yo-ruz!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Vicdan herkeste var da..
Gönderen: asuman soydan atasayar / , Türkiye
28 Ağustos 2008
Vicdan denilen duygu cihazı herkese adil olarak verilmiştir ama bu cihazı herkes aynı şekilde kullanmıyor bence.Kimisi kullanmayı bilmiyor kimisi de kullanmak istemiyor.Bütün sorunlar ve çıkmazlar buradan kaynaklanıyor.Yazılarınızı beğeniyle okuyorum tebrikler..

:: Vicdan
Gönderen: Haydar Bibinoğlu / , Türkiye
9 Haziran 2008
Bu güzel yazıda önemli bir yanlışlık ve eksiklik var. Sözü edilen cihazın (vicdan) herkese yerleştirildiği yanlış. Yerleştirilen bu cihazın herkeste aynı biçimde çalışmadığı belirtilmemiş. Bu da eksik... Vicdanın sesi herkeste ayrı çıkar. Ve herkes de vicdanının sesini dinleme gereği duymaz. Böyle olunca da vicdanın sahibini dinlemesinin anlamı kalmaz. Çoğu insan vicdanı ile uyumlu olarak sürdürür yaşamını. Ama her vicdan ayrı bir biçimde programlandığı için kimileri "doğru" ve "dürüst" olarak tanımlanır; kimileri ise "sahtekâr", "düzenbaz", "soyguncu", "yalancı" vb adlarla... Yazarı kutluyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Amerika Osmanlı Tarafından Keşfedilseydi?
Göğe Bakanlar İmtihan Olurlar Daim
"Su"dan Bir Yazı
Mutluyum, Mutlusun...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fâtih İstanbul'u Kaç Yaşında Fethetti?
Mevlid Kardeşliği
Kâfiyelerin Birliği
Kemençe Kimin?
Baklava'nın Kökeni
Kurân'ın Kökeni Sümerde mi?
Şiir Düşünceleri
Medeniyet Bestemizin Notaları
Evliya Menkıbelerinden Türk Fantastik Edebiyatına
Omoto Dini ve İslamiyet

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Var Ya Sen! [Şiir]
Çakkıdı Çakkıdı [Şiir]
Bâlibilen Dilinde Şiir [Şiir]
Üç Boyutlu Şiir [Şiir]
Miraciye [Şiir]
Sağanak Sen Yağıyor [Şiir]
Bülbüller Şehri İstanbul [Şiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Şiir]
Burası Sessiz Biraz [Şiir]
New Orleans'lı Siyahi Kirpiklerin [Şiir]


Oğuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatın her alanında çalışmalar yapıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoğlunun özelliği değil midir iletişimde bulunduğu varlıklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.