Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
sen başladın..." Sevgilimken yazmıştım bunu sana. Gerçekten de öyleydi, düşlerim bile yetmiyordu yaşamı boyamaya sen henüz karşıma çıkmışken... Her bir yandan kuşatılmıştım... Her şey üstüme geliyordu. Masmavi deniz bile gri görünüyordu gözüme. Hiçbir şey yapmadan gün boyu dolanıyordum küçücük şehirde. Okula da giremiyordum... Söylediklerim devletin bütünlüğünü zedelemişti... Sakıncalıydım diğer öğrenciler için. Hiçbir şey yapmıyordum. Düşlerim bile yetmiyordu. Oysa hayal kurmayı çok severim. "düşümün kırıldığı yerde sen başladın..." Sonra ansızın dikiliverdin karşıma... Gecenin en karanlık olduğu anda, yağmur yağıyorken, elimden tutup çektin kıyıya. Kokunu da ilk o zaman duymuştum. Düşlerimin kırılmasının bir önemi kalmamıştı artık. Üstelik ihtiyacım da yoktu onlara. Yaşadığım şey bir düştü zaten. "düşümün kırıldığı yerde sen başladın..." Bu sabah durduk yere hatırladım bunu. O kadar aramama rağmen bulamadım devamını nereye yazdığımı. Koskoca şiirden bu iki mısra kalmış aklımda. Kahve evindeyim. Az sonra sen geleceksin. Kısacık kalıp, gideceksin sonra... "düşümün kırıldığı yerde sen başladın..." Kahve evindeyim. Az sonra geleceksin... İçimde adını koyamadığım bir soğuk geziniyor. Az sonra geleceksin, kısacık kalıp gideceksin. Sen gideceksin, ben yarım kalacağım. Sözcüklerim anlamsızlaşacak... İçimde gezinen soğuk gözlerime vuracak... Gözlerin yakama yapışacak, en çok gözlerini özleyeceğim. Sonra kokun bir gün genzimi yakacak. O günün gelmesinden korkacağım. Unutmaya çabalayacağım, unutmak isteyeceğim. Oysa biliyorum, unutamayacağım... Sadece yazacağım, neden yazdığımı unutana dek... Kimi sözcükler sadece adınla ağza alınacak, kimi sözcüklerse anılmayacak bir daha... Sadece yazacağım, neden yazdığımı unutana dek. Sonra bir gün gelecek, yazdıklarım küçücük bir sızı bırakacak okurken. Adının anımsattığı bir kaçamak (ürkek) bakış, bir de ellerinin sıcağı olacak. Kokun ise çokta yitmiş olacak onca koku içinde... Sonra bir gün gelecek.... Ben o günün gelmesinden korkacağım... "düşümün kırıldığı yerde sen başladın..." Sana yazmıştım bunu... Birazdan geleceksin, kısacık kalıp gideceksin sonra. Ben ise kalacağım. İki mısra daha ekleyeceğim yazdığım şiire; "senin bittiğin yerde düşüm yitti..." Az sonra geleceksin...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zafer AKKAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |