..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > mehmet acar




10 Aðustos 2008
Firari  
bir firarinin günlüðünden...

mehmet acar


Daralmýþtý bir kez onun yüreði artýk tek bildiði firardý. Her daraldýðýnda çok uzaklara kaçardý. Daralmýþtý bir kez gönlü kaçmak istedi yüreði, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artýk kimse durduramazdý onun firariydi yüreði, firariydi gözleri, firariydi tüm benliði, Rüzgar’ýn diðer adýydý firari…


:AHAB:

Rüzgar gözlerini dikmiþ denizi seyrediyordu. Gözleri denizde aklý çok uzaklardaydý. Geçmiþiyle geleceði arasýnda gidip geliyordu ama ne geçmiþini hatýrlamak istiyordu ne de geleceðini düþünmek… O hep günü yaþamýþtý, hiçbir zaman dönüp arkasýna bakmamýþ ve yarýnýný asla düþünmemiþti. Gönül rüzgarý nere eserse o da ardýndan giderdi. Ondandýr ismi kendisine en çok yakýþan insan olmasý… Ne zaman nerde olacaðý hiçbir zaman belli olmazdý. Caný esip gitmek istediði zaman onu hiçbir neden durduramazdý. Gözü bir martýya takýldý, masmavi gökyüzünde uçup gitmesini izledi uzun uzun, onun yerinde olmak için nelerini vermezdi ki… Caný sýkkýndý Rüzgar’ýn bugün. Yine esip gidesi gelmiþti artýk hiçbir fermanýn hükmü yoktu onun için, tüm kilitler nafileydi, tüm öðütler hükümsüzdü bu firari yürek için… Daralmýþtý bir kez onun yüreði artýk tek bildiði firardý. Her daraldýðýnda çok uzaklara kaçardý. Daralmýþtý bir kez gönlü kaçmak istedi yüreði, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artýk kimse durduramazdý onun firariydi yüreði, firariydi gözleri, firariydi tüm benliði, Rüzgar’ýn diðer adýydý firari…
Hazan tüm güzelliðiyle geliyordu. Yüreði kýpýr kýpýrdý. Rüzgar’ý görünce daha bir mutlu olmuþtu. Birkaç dakika durdu onu izledi uzaktan, giydiði yýrtýk kotu da siyah tþörtü de çok yakýþýyordu ona. Tüm yakýþýklýðýyla oturmuþ denizi seyrediyor, Hazan’ý bekliyordu. Hazan Rüzgar’ýn en çok bu yönün severdi, sadakatini… Dakikalardýr onu izliyordu ama o etrafýnda onca güzel kýza raðmen hiçbirine dönüp bakmýyor, sadece denizi izleyip sevgilisini bekliyordu. Hazan gelmiþti, sýcak bir gülümsemeyle oturdu sevgilisinin yanýna ama sevdiðinin gülüþleri zorakiydi her halinden belliydi. Nedeni sorduðun da cevap alamamak daha çok sýkmýþtý canýný. Bu suskunluk alacaðý en kötü cevaplardan daha da acýydý. Tüm ýsrarlarýna raðmen Rüzgar’ýn aðzýný býçak açmýyordu, bir kaya kadar bir dað kadar sessizdi. Hazan da sustu cevap alamayacaðýný anlayýnca, o da sessizliði seçti, sevdiðinin konuþmasýný sessizce bekledi. Neden sonra gözyaþlarýna hâkim olamadan “seni yýllarca sensizlikte bekledim, biraz da sessizlikte beklerim, yeter ki geleceðini bileyim, beklerim” dediðinde Rüzgar suskunluðunu bozdu, “bekleme” dedi ve yine sustu. O gün aðzýndan çýkan tek kelimeydi bu. Hazan bu kelimeyle vuruldu ve sustu. Biliyordu bu kelimenin ardýnda çok daha acý kelimeler gizliydi onlarý duymamak için seçmiþti sessizliði. Artýk iki sevgilide susuyordu. Denizde susmuþtu, martýlarda tek konuþan vardý ayrýlýk… Ýki yüreði de bekleyen bir acý vardý, yalnýzlýk… Birbirlerini bu kadar çok severken ayrýlýðýn getireceði bir yalnýzlýk girmiþti aralarýna ve kapýyý açýp yalnýzlýðý içeri alan Rüzgar’dý yani o seçmiþti ayrýlýðý ve bir açýklama yapmasý lazýmdý gözyaþlarýna hâkim olamayan Hazan’a…
Rüzgar sessizdi, sessiz olduðu kadarda sakindi. Ama en az Hazan kadar üzgündü, yüreði yanýyordu, yanlýþ yaptýðýný biliyordu fakat firari gönlüne söz geçiremiyordu bir türlü. Hatalý olduðunu bildiðinden susuyordu çünkü konuþmaya yüzü yoktu. Daha fazla dayanamadý, gözlerini denizin en uzak noktasýna dikip konuþmaya baþladý.
“Hazan inan beni affet demeye bile yüzüm yok. Affetme, belalar oku ardýmdan, ahlar et, ne desen ne söylesen haklýsýn ama bil ki artýk buralarda durmaya gücüm yok… Biliyorum nedeni soracaksýn neden diyeceksin ama sevdiðim iþte iþin kötü yaný ortada düzelte bileceðimiz herhangi bir nedenimiz yok. Tek dert benim, benim firari yüreðim… Elimde deðil Hazan’ým, duramýyorum bir yerde kalamýyorum uzun süre. Ben hep kaçak yaþadým hayatý. Benim baðlanýp kaldýðým hiçbir yer hiçbir yürek olmadý. Sende kalmayý çok istedim günlerce bunun savaþýný verdim ama affet yapamadým, baþaramadým… Ben firari doðmuþum firari yaþamýþým bir ömür, bu saatten sonra deðiþemem.
Ýlk firarýmý altý yaþýndayken okulun ilk gününde yaptým. Daha küçüðüm çok akýllý laflar ediyorum diye herkes bana çok farklý bir gözle bakýyordu. Bir gün annemle babam kavga ederken, annem babama, babamda anneme baðýrýyordu beni anlamýyorsun diye, o gün geçtim onlarýn karþýsýna “tabi anlaþamazsýnýz birbirinizi duymuyorsunuz çünkü birbirinizi dinlemiyorsunuz ki, ikiniz de ayný anda baðýrýyorsunuz birbirinize oysaki sýrayla baðýrsanýz daha iyi anlaþýrsýnýz,” dediðim günden beri babam bu çocuk çok zeki diyordu gördüðü herkese. Sonunda daha altý yaþýndayken okula yazdýrdý beni, iyi ki daha önce dememiþim yoksa galiba üç dört yaþýnda baþlardým okula. Tüm arkadaþlarým dýþarýda koþup oynarken benim elime bir defter birde kalem verilmiþti ve benden sayfalar dolu çizgi çekmem bekleniyordu. Oysaki ben dýþarýda arkadaþlarýmla oynamak istiyordum. Birkaç çizgi çektim sýkýldým, oturduðum sýrada pencere kenarýndaydý ve dýþarýyý izlemeye baþladým. Daha fazla dayanamayýp sýnýftaki çocuklarýn meraklý bakýþlarý arasýnda yerimden kalkýp kapýya doðru gittim, dýþarý çýkarken öðretmenimizin “oðlum nereye” sözlerini duymazdan gelip kaçtým. Ýlk firarýmý o gün yaptým. Ertesi gün babamýn zoruyla gittim okula ama her sýkýldýðýmda her fýrsatta yine kaçtým. Ýlkokulu babamýn zoruyla bitirdim. Ortaokula gelince okumam gerektiðini anlamýþtým çünkü okumayana kimse kýymet vermiyordu, okuyanlar daha çok seviliyordu. Artýk okuldan o kadar sýk kaçmasam da yüreðim ne zaman daralsa çareyi firarda buldum.
On iki on üç yaþýndaydým, ablamýn düðünü vardý. Babam bana koyu renk bir takým diktirmiþti, annemde bembeyaz bir gömlek almýþtý. Abartýsýz diye bilirim ki o gün damattan bile yakýþýklýydým, o gecenin en yakýþýklýsý bendim. Tüm gözler benim üstümdeydi. Ama benim yüreðim bir yanar dað gibi yanýyordu sanki iki taþýn arasýnda kalmýþ eziliyordu. Herkes çok mutluydu, herkes gülümseyip oynuyordu ama ben çok üzgündüm çünkü ablam baþka bir eve gidiyordu. Daha dün gece bizim evdeydi bizimleydi ama bu akþam olmayacaktý. Birkaç saat sonra gidecekti. Daha düðünün baþlamasýna yarým saat olmasýna raðmen ben çok sýkýldým ve kaçtým hiç kimseye haber etmeden. Cesaret edemedim ablamýn gitmesini görmeye, onu görmemek, için kaçtým. Tabi akþamýna evde babamdan saatlerce fýrça yedim belki annem olmasaydý dayak bile yerdim.
On altý yaþýna geldiðimde bu sefer firar eden ben deðildim, annemdi. Annem bir daha hiç dönmemek üzere bizi býrakýp gitmiþti. Ablam benim gözyaþlarýmý silerken korkma o bizi cennette bekleyecek demiþti. Annemin cennete gittiðinden þüphem yoktu benim asýl korkum bu yaþantýmla cennet bana çoktu. Annemi bir daha göremeyeceðimi düþünüyordum. Annemin o güzel yüzünü artýk rüyalarýmda bulup, en temiz hayallerimde saklýyorum. Annem bizi býrakýp gittiði gün ona son görevimizi yapmak için camiye gittik. Son namazý kýlýnacaktý. Ablam geride kadýnlarýn yanýnda aðlýyordu sessiz sessiz, bende ablamýn ellerinden tutmuþ gözyaþlarýmý saklamaya çalýþýyordum gururumdan. Babam beni çaðýrdý gittim çaresiz. Beni aldý cenaze namazýný kýlmak için safýn en önüne imamýn hemen ardýna götürdü. Yan yana durduk bir ara babamýn gözlerine baktým kýpkýrmýzý olmuþtu ama hiç yaþ akmýyordu sanki gece boyu kan akmýþtý. Daha sonra gözlerim annemin tabutuna takýldý, ilk önceleri bakamadým ama sonra uzun uzun baktým. Annem birkaç adým ötemde yatýyordu, görüyordum kokusunu duyuyordum daha þimdiden özlüyordum ama koþup sarýlamýyordum, dokunamýyordum, hasretime kavuþamýyordum, çaresizce beni býrakýp gitmesini bekliyordum. Çok az bir zaman kalmýþtý annemin bizi býrakýp gitmesine. Daha fazla dayanamadým, namazýn ortasýnda, ikinci tekbirde hem de namazýn bitmesine daha iki tekbir varken, namazý, annemi, babamýn çatýk kaþlarýný geride býrakýp kaçtým. Annem benden gitmeden ben gitmiþtim annemden. Göze alamadým annemin arkasýndan bakmayý, firarda buldum daralan yüreðimi ferahlatmayý. O gün boþ boþ gezdim sokaklarda, iki elim cebimde. Akþam eve geldiðimde babam sessizdi. Ablamýn düðününde kaçtýðým için fýrça atan adamla þimdiki adam arasýnda daðlar kadar fark vardý. Babam, bana ilk defa bu kadar sýký sarýlýyordu ve ilk defa yanýmda aðlýyordu. Üstelik hiç kýzmadý sadece uzun uzun aðladý.
Ablam býrakýp gitmiþti, annem bir daha hiç dönmeyecekti, babamla yapa yalnýz kalmýþtýk. Bir iki yýl sonra babam beni karþýsýna alýp uzun uzun hayattan ve hayatýn gerçeklerinden bahsedip kelimelerin sonunu yalnýz yaþanmýyor oðlum diye bitirdi. Her eve bir kadýn lazýmdý. Bizim evde de bir kadýn olmalýydý. Evin iþlerini yapacak, babamýn yalnýzlýðýna ortak olacak. Herkes için çok normaldi üstelik olmalýydý ama bu karar benim yüreðimi yaktý. Annemin odasýnda annemin yataðýnda annemin yerinde baþka bir kadýn olacaktý, bu büyük bir yangýndý. Ama babamda haklýydý, hayatýn gerçekleri vardý ve her eve bir kadýn lazýmdý. Sesimi çýkarmadým olur der gibi kafamý salladým zoraki. O günden sonra lal oldu dilim, evde bir daha hiç konuþmadým. Bir sabah babam en temiz elbiselerini giyip hazýrlandý, annemin yerine gelecek kadýný getirecekti eve. Ben bir bahane bulup gitmedim babam ve ablamla, iþim var akþama gelirim eve dedim. Babamla ablam gittikten sonra evimizi gezdim, annemin hatýralarýna sarýlýp aðladým. Yataðýna uzanýp kokusuna sarýldým akþama doðru evden çýkýp kaçtým… Bana yine yollar vardý, bana yine yeni diyarlar vardý bu gönlü bir tek firar rahatlatýrdý. Ve bir daha hiç dönmedim, annemin odasýnda, annemim yataðýnda, annemin yerinde baþka bir kadýnýn olduðu eve.
Babamý da býrakýp kaçtýðým gün daha bir özgür oldum, artýk hiçbir yerde duramaz oldum. Ne zaman yüreðim sýkýlsa ne zaman daralsam çareyi kaçmakta buldum. Hep kaçak bir hayat yaþadým, düzenli bir hayata hiç alýþamadým. Görmediðim þehir gezmediðim diyar yapmadýðým iþ kalmadý. Gönlüm nere eserse ora koþtum. Bir gün dönüp arkama baktým, kaçtýðým bir þeyler vardý adýný bilmediðim, beni durdurmayan bir neden vardý sebebini kestiremediðim. Sonra sen çýktýn karþýma. Senden önce de olmuþtu birkaç gönül verdiðim ama hiçbirini senin kadar sevmedim. Hiçbir yerde duramadýðým gibi hiçbir gönülde de duramadým. Girdiðim her gönülden firar ettim. Hiçbir gönülde kalmak için çaba göstermedim, daraldýðým gün sebepsiz çýkýp gittim. Bir tek sende kalabilmek için senle kalabilmek için çabaladým ama affet yapamadým, yenildim, tükendim yine bu daralan yüreðim firara gebe, anladým…
Evet, Hazan ben bugün bir daha dönmemek üzere gidiyorum. Arkamda darmadaðýn birini býrakýyorum. Kalabilmeyi becere bilseydim kalmak için dünyalarý verirdim ama biliyorum yapamam, firari yaþayan bu gönlümü durduramam. Anlayacaðýn benden hayýr gelmez sana, bu gün býrakmazsam bile yýllar sonra bir yerde býrakýr kaçarým. Demiþtim ya bir neden vardý beni durdurmayan, kaçtýðým bir þeyler vardý diye. Artýk biliyorum neden kaçtýðýmý kimden kaçtýðýmý. Kendimden kaçmýþým yýllarca, güçsüzlüðümden kaçmýþým, çaresizliðimden kaçmýþým. Ve biliyorum bir ömürde kaçacaðým. Hep firari yaþadým ve hep firarý olacaðým. Çünkü böyle alýþtým artýk deðiþemem. Ben hiçbir zorluðun üstesine gitmedim. Daha altý yaþýnda baþladým gönlüme zor gelen iþlerden kaçmaya. Ablamdan, annemden, babamdan en sevdiklerimden kaçtým yüreðim daraldýðýnda. Hiçbir güç hiçbir hüküm baðlayamadý bu firari gönlümü. Yine daraldým, yine sýkýldým; þöyle baktým bize artýk adýný koymamýz gereken bir iliþkimize devam edemeyeceðimi anladým. Evlenip yuva kurup düzenli ve sürekli bir iþte çalýþmanýn bana çok uzak olduðunu anladým. Bunlarý yapamamaktan korktum çünkü bunlar zor gibi geldi bana ve gönlüm yine kaçmayý seçti. Her zorlukta kolayý seçen gönlüm yine iþin kolayýna kaçtý çareyi býrakýp gitmekte buldu.
Affet beni diyecek yüzüm, kalýp mücadele edecek gücüm yok. Beni affetmeni beklemiyorum hatta affetme ömrün boyunca. Ardýmdan belalar oku ahlar et hepsini ve daha fazlasýný hak ediyorum ama sen bu yaþadýklarýnýn zerresini hak etmedin, üstelik terk edilmeyecek tek kiþiydin. Seni býrakýp giderken sana mutluluklar dileyemem, gönlünde bu kadar yara açmýþken. Benden sonra kimseye güvenemeyeceðini kimseyi sevemeyeceðini ve asla mutlu olamayacaðýný çok iyi biliyorum. Bu hayvanlýðýma raðmen susarak gösterdiðin büyüklüðün karþýsýnda eziliyorum ve inan hiç kimsenin utanmadýðý kadar kendimden utanýyorum. Þimdi giderken bilmeni istediðim tek þey var, eðer yüreðim esmeseydi deli deli, gönlüm firari olmasaydý, becerebilseydim kalýp mücadele etmeyi kalabileceðim tek yer sendin, seve bileceðim tek kiþiydin. Ata bilseydim gönül gemimin demirini, sýðýnmak istediðim tek limaným sen olurdun. Kaçmayacaðýmý, terk etmeyeceðimi bildiðim bir kara parçasý verselerdi vataným olsun diye, adýný kitabelere Hazan diye yazardým, ömrümün sonuna kadar kara gözlerinde kalýrdým…
Evlada Hazan’ým… Dönememek üzere gidiyorum ben! Ve ilk defa birinden giderken bu kadar çok zorlanýp bu kadar çok üzülüyorum…”
Rüzgar son cümlelerini söylerken kafasýný öne eðmiþ, gözlerini saklýyordu, akan yaþlarý göstermemek için ama sesinin titremesi onu ele veriyordu ve Hazan ilk defa Rüzgar’ýn aðladýðýna þahit oluyordu. Rüzgar susmuþtu, denizde susuyordu, Hazan zaten susmuþtu. O gün tek konuþan vardý ayrýlýk… Onunda dilinden düþmeyen tek þarkýydý, yalnýzlýk… Artýk iki sevgili ayrýydý, artýk tüm sözcükler boþtu, yazgýlarýna ayrýlýðý yazmýþtý Rüzgar’ýn firari yüreði. Hazan’ýn yanan yüreði talan olmuþtu. Tüm rüyalar yalan, bütün hayaller sahipsiz kalmýþtý. Bu büyük aþka Rüzgar’ýn firari gönlü son noktayý koymuþtu. Ama biten yazgýlarýna son sözcükleri Hazan yazdý. Son sözler onun dilinden döküldü. Onun sözcükleri yazýldý sonsuzluða. Tam Rüzgar kalkýp giderken, kendisine çok yakýþan yýrtýk kot pantolonu ve siyah tiþörtüyle tüm yakýþýklýðýyla giderken Hazan’ýn son sözleri için beklemiþti. Saygýsýzlýk olmasýn diye dinleyecekti ama duyduðu her söz kalbinden vurdu Rüzgar’ý ve adým atmaya takati kalmamýþtý duyduklarýndan sonra. Olduðu yere çöküp kalmýþtý. Dünya yýkýlsa kýmýldayacak gücü yoktu. Hazan çoktan gitmiþti. Artýk Hazan yoktu sadece acý bir ayrýlýk koyu bir yalnýzlýk birde Hazan’ýn son sözleri kalmýþtý Rüzgar da… Rüzgar denize bakarken kulaðýnda hala Hazan’ýn son sözleri vardý ömrü boyunca asla unutamayacaðý:
“Þimdi ne desem ne söylesem boþ… Yalvarsam yakarsam gitme kal diye biliyorum yine de bir çaresi olmaz. Tamam, seni çok seviyorum, evet, gitmeni istemiyorum ama sana kal da demeyeceðim, yolun açýk olsun…
Beni affetme, ardýmdan belalar oku, ahlar et diyorsun. Korkma ah edip bela okuyacak halim yok. Bir gün olsun aðzýmý açýp ne YARADANA, ne bir canlýya ne de bir cansýza senin adýný anýp tek kelime kötü söz söylemem. Ama elimde olmadan bedenimin ettiði, gözlerimin, ellerimin, yüreðimin, tenimin benden habersiz beni dinlemeden yapacaðý beddualara engel olamam…
Ben hep zor olandan kaçtým diyorsun, hiçbir gönülde kalmadým kalamadým diyorsun. Ve bunu bile bile geldin bana. Benden gideceðini bile bile geldin. Þimdi de gidiyorsun. Git yolun açýk olsun. Ama belli ki yalnýz yaþayamýyorsun. Her gittiðin yerde kendine bir sevda bulmuþsun býrakýp gittiðin. Ve yine yeni sevdalar bulacaksýn bir gün býrakýp gideceðin. Sende çok iyi biliyorsun ki gitmek kolay zor olan geride kalmak. Onun için ne ablanýn gidiþini bekledin ne de annenin onlar gitmeden sen gittin. Ama unutma ki arkada kalmaktan daha zoru var yalnýz kalmak. Sen böyle devam ettiðin sürece yalnýzlýða mahkumsun. Þimdi güvendiðin o yakýþýklýlýðýn ve gençliðin seni býrakýp gittiði gün misafir olabileceðin bir gönül bulma imkanýn olmayacak. Ve þimdi seni seven seni isteyen o gönüllere dönmeye yüz bulamayacaksýn. Eðer bir gün yapayalnýz kalýrsan bu dünya da, sana bir tas sýcak çorba yapacak birini bulamazsan, bilirsen nerde olduðumu hiç çekinme gel bana. Evet, þu saniyeden sonra sana gönlümü asla açamam ama evimi açarým ve çaresiz kaldýðýn yýllarda sana bakarým. Bunu ne sana olan sevgimden yaparým -zaten o zaman yüreðimde sana ait bir sevgi olmasýnýn imkaný olmaz- nede bak sözüme geldin iþte ben demiþtim diyerek intikam almak için yaparým. Bunu bir tek þey için yaparým, bana senin gibi sevmeyi bilmeyen, sevilmeyi hak etmeyen firari bir yürek yerine sevgi dolu bir yürek verdiði için o yüreðin gerçek sahibine teþekkür etmek için bakarým sana…
Þimdi gidiyorsun yolun açýk olsun. Gittiðin yerde de gönlünce yaþayacaksýn. Gönlüne eseni yapacaksýn. Bunaldýðýn zaman zorluklarýn üstesinden gelmeye çalýþmak yerine yine kaçacaksýn. Sen firari doðmuþsun, firari yaþayacaksýn çünkü sana göre hayatýn sadece bugünü var. Ne düne bakýyorsun ne yarýna sen hep bu günü yaþýyorsun. Ve zannediyorsun ki ömür en fazla altmýþ yýl ama unutma ki hayat sadece 50 – 60 yýllýk bir ömürden ibaret deðil, tahmininden de uzun.
Þimdi gidiyorsun yolun açýk olsun. Dön bir bak arkana kaç hazan býraktýn. Ardýnda kaç yaralý yürek var. Ardýnda ne aðýtlar var. Yazgýna yazýlanlarda neler var. Bu kaçýþ nereye kadar. Bu firar nereye kadar… Bu zulüm kime yarar, neden bu acýlar. Artýk durmalýsýn bir yerde, yeter aldýðýn ahlar, unutma ki bu dünyanýn birde mahþeri var!..”




     




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýki Sevgili
Firari

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sultana Özür


mehmet acar kimdir?

ben deðil yazýlarým tanýtsýn size beni, her yazýmda benden bir iz bulursunuz belki. . .

Etkilendiði Yazarlar:
osman aysu, nazan bekiroðlu, reþat nuri güntekin


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mehmet acar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.