ağzımıza takılmış, yüreğimizdeki sesi susturan, susturucular var hepimizde.
seslendirilemeyen, bu nedenlede düşünce olma ululuğuna erişemeyen, düşünememeceler, hatta düşünmemeceler... göz kapaklarıma çöken bir umutsuzluk var, kapanıp açılmama isteğini körükleyen. aklımda ütopik bir sevda masalının hep bize kalmış hüzünlü sonlarının hatırlanan kalıntıları.
birde sen varsın, kalma fiilinden türemiş, ancak, kalma eylemiyle hiçbir alakası olmayan.
artık yapaylığa alışmış bedenlerimiz-bedenim-. beslenme piramidimizin her yerinde alışılagelmiş suni hayatlar var.
ve suni aşkların geride bıraktığı kanserojen duygular.
Suni Yaşamlar
alışılmış susmalar