..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Modern > Erdal Canbulat




23 Temmuz 2002
Otuzüç kurşun  
Paramparça ağzımdaki...

Erdal Canbulat


Bu dağ mengene dağıdır Tanyeli atanda van'da Bu dağ nemrut yavrusudur Tanyeli atanda nemruda karşı


:CAED:
Bu dağ mengene dağıdır
Tanyeli atanda van'da
Bu dağ nemrut yavrusudur
Tanyeli atanda nemruda karşı
Bİr yanın çığ tutar,Kafkas ufkudur
Bir yanın çığ tutar, Acem mülküdür.
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı....
Yiyitlik inkâr gelinmez
Tek'e-tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil bu
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda....
Yokuşun dibinde bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana, bir gerilere.
Düştü nazlı filintası aklına,
yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglâvi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere....
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel allah bu dağlar utandırmaz adamı,
Yanan cigaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri.....
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri.....
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreyini leş kuşları yesindi....
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazı
Yatarım
Kanlı, upuzun.....
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargıısz
Kirvem, hallarımı aynen böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki.....
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
Ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayaıp
aradılar,
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepside armağandı acem evinden.....
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka Köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz, yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
fukaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayri eşkiyaya çıkar adımız,
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına......
Kirvem, hallarımı aynen böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

Ahmed Arif






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yiyemeyom Dohtur Bey! [Şiir]
Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak [Şiir]
Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi [Şiir]
Tek Hece [Şiir]
Aşkın aldı benden beni [Şiir]
Gözüm seni görmek için elim sana ermek için [Şiir]
Dedim dilber sana yazılmış kanım [Şiir]
Yonca Başka,Gonca Başka Başkadır [Şiir]
Ozanların dili [Şiir]
Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı [Şiir]


Erdal Canbulat kimdir?

Erdal Canbulat orta okul yıllarında şiir denemelerine başlamış hobby olarak sürdürmekte olan şair evli ve altı çocuk babası 25 yıldır gurbetci. 1975 yılından bu yana Hollanda’nın Amsterdam kentinde yaşamaktadır. Kendisi şiir dosyası’nı halk ozanı Aşik Çağlariye müzik sözü Olarak değerlendirilmesi için düzenlenmesini rica eder. Dosyayı baştan aşağı inceleyen, A. Çağlari dosyadan işlenmeye değer Temaları tekrar düzenler ve (Sev Insan Oğlu) isimli şiirini besteleyip halk müziği repertuarına kazandırmıştır. ***

Etkilendiği Yazarlar:
Şair


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdal Canbulat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.