Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Antik yunan tarihinin gelmiş, geçmiş en ilgi çekici simalarından biridir agamemnon, hayatı, yaşamı o kadar ilgi çekici bulunmuş olacak ki, tarih boyunca pek çok yazar, şair onun hakkında çeşitli tragedyalar yazmışlardır. öyle ki bu tragedyalar yalnızca agamemnon'a ait olmamakla birlikte, babası atreus, kızı elektra ve aynı zamanda klytaimnestra ile bir olup kendisini öldüren amcasının oğlu aigisthos'a kadar'a kadar bu aile fertleri hakkında süregelen bir lanet sonuna değin devam etmiştir. agamemnon her şeyden önce edebiyatta, aç gözlülüğün ve hırsın simgesi olarak karakterize edilir. truva savaşı sırasında yaptığı girişimler nedeniyle savaş boyunca sürekli yargılanmasına hatta sonunda kendi karısı tarafından öldürülmesine bile neden olmuştur. truva savaşının başlıca kaynağı bilinenin aksine güzeller güzeli olarak tasvir edilip, süslü püslü tarihle bizleri romantizm sarhoşu eden spartalı helen değildir, savaşın nedeni ege denizinde ki bakır ticaretinden kaynaklanmaktadır, zaten gergin olan ipler helen'in de truvalıların safhına geçmesiyle işinden çıkılmayacak bir hal alır ve savaş başlar. ancak...o da ne? truva saflarına saldırmak için gerekli çılgın rüzgar yunan adalarında bir türlü esmez, aylar geçer, mevsimler geçer rüzgardan tık yok, askerler sabırsızlanmaya başlıyor, moraller çökmeye ve insanlar yedikleri olmaya başlıyorlar tam bu esnada ünlü kahin kalkhas devreye giriyor ve agamemnon'a av tanrısı artemis'in kızdığını iletiyor ve ona rüzgarı serbest bırakması için agamemnon'un küçük kızı iphigenia'yı kurban vermesi gerektiğini söylüyor....bu korkunç durum karşısında bir tarih yazılacağını ve bir gün kalkıp bunu benim anlatacağımı nereden bilebilirdi ki agamemnon, karısı klytaimnestra'nın bütün tepkilerine rağmen agamemnon kızını kurban etmekte kararlıydı....ve kurban eder. meşhur akhilleus dediğimiz kahraman ilk defa agamemnon'la burada bozuşur, nedeni agamemnon'un kurban ettiği kızının akhilleus'la nişanlı olmasıydı. bu olayın ardından rüzgar eser ve yunanlılar truva saflarına doğru savaşa çıkarlar, başlayan bu savaş her iki tarafında tam 10 yılına mal olur, ta ki bir 10. yılın eylül ayında truva feth edilene kadar. savaş boyunca pek çok kayıplar verilmiştir, akhilleus gibi ünlü kahramanlar truva savaşının 9. yılında kaybedilmiştir. lakin akhilleus yerine oğlu neoptalemus'un onun payına düşen ganimeti almıştır. agamemnon'da savaşda sağ olarak kalabilmeyi başarmış ve kendine kehanetleriyle cassandra'yı seçmiştir. evinin yolunu tutan agamemnon, tam on yıl boyunca uzak kaldığı krallığa mykenai ye doğru yola çıkmıştır, bu yola çıkma durumu bir hayli ilginçtir çünkü bütün ünlü krallar bu yolculukta çeşitli dalgaların etkisiyle yollarını kaybetmiştir, bunlardan en ünlüleri odysseus'dur, bunun ardındanda homeros'un yazıp, çizen elleri boş kalmamış hemen bir de odysseia isimli bir destan armağan etmiştir bu ithaka kralına. bir diğer ünlü kişi ise, tuva savaşında kaybettiğimiz merhum akhilleus'un amcasının oğlu aineas'dır, o da italya taraflarına doğru sürüklenmiş artık onunda roma devletini kurduğunu ve temellerini attığını falan söylüyorlar... savaş boyunca amcasının oğlu aigisthos'a güvenen agamemnon eve vardığında cassandra tarafından defalarca uyarılmasına karşın, karısı klytaimnestra ile aşığı aigisthos tarafından banyoda öldürülür. bu temiz ölümün ardından agamemnon'un tragedyalara konu olacak, yazarlara para kazandıracak hikayelerini oynayan çocukları elektra ve orestes'de hem babalarının katili aigisthos'u hemde öz annelerini öldürerek babalarının intikamlarını alırlar. agamemnon'un kemikleri sızlamaz, intikamı alınmıştır orestes ve elektra tarafından ancak; yıllarca yağmaladığı truva sahillerini agamemnon'un çocukları tekrar inşa etmeye karar vermiş ve özellikle orestes 90 yaşına kadar truvayı tekrar inşa etmek için uğraşmışlardı....ve tabi ki uğruna savaş ilan ettiği düşünülen agamemnon'un kardeşi menalaus'a gelince o da helen'den doğan kızını, agamemnon'un oğlu orestes'e vermemiş ve orestes sonunda amcası menalaus'un kızını kaçırmış ve evlenmiştir. ANIL YÜCEL
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Anıl, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |