..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Unutulamayan Dönemler > YETER ÖZHAL




26 Ocak 2009
'Bap' Dünyanýn Son Sayfasý  
YETER ÖZHAL
Bu kalabalýklarýn altýndan bizlere baðýranlar var. Kulaklarýnýzý kabartýn, gözlerinizi o tarafa çevirin, susun azýcýk, konuþmayýn, sadece onlarý dinleyin. Çok fazla zamanýnýzý almaz, sadece 10 dakika…


:BDGA:
Hýristiyanlar 13 rakamýný uðursuz olarak görürler. Bir de Cuma gününe rastladý mý, ödleri kopar. Çocukluðumda, her yabancý film izlediðimde bu inanýþýn niye böyle olduðunu sorgulamadan, 13 rakamýna uðursuz derdim. Çünkü onlar öyle söylüyordu! Yýllar geçti ve ben ortaokula baþladým. Tarih öðretmenimiz tesadüfen bu konuyla ilgili bir þeyler söylemiþti bize. Öðretmenimizin ismini hiç unutmuyorum, Ali Altay. ‘’ 13 rakamý Hýristiyan âleminde uðursuz olarak bilinir. Bunun sebebini biliyor musunuz? ‘’ Hiç kimseden ses seda çýkmayýnca, kendi sorduðu soruyu yanýtlamaya baþlamýþtý. ‘’Çünkü 13 rakamýnýn bir týlsýmý vardýr onlar için. 1 + 4 + 5 + 3 rakamlarýnýn toplamýdýr 13. Yani, Ýstanbul’un fetih tarihidir. Hýristiyanlarýn en büyük þehrini, daha 21 yaþýndaki Fatih Sultan Mehmet inanýlmaz savaþ teknikleriyle almýþtý. 1453 yýlý, bir çaðýn bitimi, yeni bir çaðýn baþlangýcý olarak geçmiþtir tarih defterlerine ve kitaplarýna.

Fatih Sultan Mehmet bu inanýlmaz zaferi alýrken, Büyük Ýskender’in kurduðu, o zamanýn en büyük ve donanýmlý ordusuna karþý savaþýp almýþtý. Düþmüþ denilen þehir düþmüþ, bin yýldýr hükümranlýk sürenler, tarihin tozlu raflarýna gömülmüþtü.

‘’BAP’’ Ýbranicede sayfa anlamýna gelmektedir. Tarihin bapýný biz Türkler yazdýk, diðerleri sadece bizi izlediler.

21.yüzyýldayýz. Yani Fatih’in Ýstanbul’u aldýðý yaþtayýz. Fatih’in çocuklarý, çocuklarýnýn çocuklarý yönetti yüzyýllardýr bu topraklarý. Sonra Ýsrail surû üfledi ve bütün dünya düzeni bozuldu.

Bu çaðda, Fatih’in yaþýndaki aslanlara bakýyorum. Bakýyorum ama hiçbir þey göremiyorum. Görmek istediðim ne olabilir ki? Fatih Han boþuna þu cümleyi kurmamýþ ; ‘’ Benim kudretimin ulaþtýðý yere, sizin hayalleriniz bile ulaþamaz.’’ Doðrusu, çok anlamlý bir þey söylemiþ Ulu Hakan.

Maalesef tarihimizin bu önemliði kiþiliðinden ayrýlýp, bize emanet býraktýðý topraklarýn bugünlerine gelmek zorundayým.

3 kýtada hüküm süren imparatorluktan arta kalan, yani daha doðrusu avucumuzun içinde kalan bu topraklarýn þimdiki haline, þimdiki liderlerine. Bu büyük millet, kendi içinden Fatih Han kadar deðerli bir tek lider çýkarabildi ne yazýk ki! Mustafa Kemal Atatürk.

Þöyle bir bakýn tarihe, tarihi sorgulayýn. Tarihi, size sunulan gibi deðil gerçekleri görerek dikkatlice okuyun. Eleþtirin, karþýnýza çýkan acýmasýz gerçeklerle yüzleþin ama bu gerçekleri beyninize hapsetmeyin.

Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet’ten sonra bu topraklarýn yetiþtirdiði 2. büyük komutandýr. Ýkisini ayný kefeye koyuyorum, eþit geliyor. Ýkisi de bu milleti tarihin sarý sayfalarýna yaldýzlý harflerle yazdýrýyor. Ýki komutandan baþka bu millete hayrý dokunan baþka lider çýkmadý ne yazýk ki.

21.yüzyýlýn Türkiye’si hâlâ durmadan yerinde sallanan bir ülke konumunda. Türkiye’ye Rusya, Çekoslovakya, Yugoslavya, gibi görüyorlar. Potansiyel parçalanabilir atom çekirdeði gibi yani. 29 yaþýndayým ama bu yaþýma kadar çok þeyler okudum ve öðrendim. Ne yazýk ki, çok þey bilmek insaný mutlu etmiyor, aksine mutsuzluklardan kefen yapýyorsun bedenine. Yüzün gülmüyor, nasýl olur inanamýyor insan. Hatta yeri geldiðinde saçýný baþýný yoluyorsun bazý þeylere.

Neden BAP? Neden dünyanýn son sayfasý biz Türkleriz? Çünkü belki inanamayacaksýnýz ama dünyanýn yaþayacaðý son çaðý da Türkler yaþatacak, buna inanýn! Belki içimizden bir Fatih, bir Mustafa çýkmayacak ama bir bütün çýkacak bu parçalamak istedikleri gövdeden. Mucize deðil, sadece damarlarýmýzdaki asil kanýn yönlendirmesiyle olacak bu.

Þimdi çok kýsa bir þekilde ‘’Nedenleri’’ sýralayacaðým. Sýraladýðým nedenleri sizlerinde araþtýrmasýný rica ediyorum. Ben önemli noktalara parmak basacaðým, sizler de üzerinize düþen görevi yerine getireceksiniz o kadar! Baþlýyorum…

Ülkemizde þu sýralar yaþanan kýsýr döngüler hepimizin baþýný döndürüyor. Baþýmýzda bulunan siyasal otoritenin kabiliyetsizlikleri ve rejimi deðiþtirme çabalarý, en aptal insaný bile isyan ettiriyor. Medya bu karmaþada her zamanki gibi taraf tutuyor. Bizlerse kime inanacaðýmýzý þaþýrmýþ durumda, pinpon topu gibi oradan oraya savrulup duruyoruz.

Etrafýmda sohbet ettiðim herkes, baþýmýzdaki otoriteye belalar düzerken, ister istemez sormadan edemediðim sorular beynime çakýlý kalýyor. Sen vermediysen, ben vermediysem bu oylarý kim verdi o zaman bu partiye? % 47 az bir rakam deðil. Aramýzdaki en ateþli karþýtlardan bile þüphelenir oldum. Çünkü bu rakam, neredeyse ½. Yani iki kiþiden biri! Beyinlerimizin üstüne her gün bir tane dinamit yerleþtiriliyor, ondan sonra da itinayla patlatýlýyor. Ergenekon, yerel seçimler, Ýsrail’in Gazze’de 1300 masum insaný katletmesi, ekonomik kriz, iþsizlik, TRT’nin devlet kanallýðýndan çýkýp, hükümetin özel kanalý haline gelmesi. Anayasa’nýn çiðnenip Kürtçe TV açýlmasý. PKK’lý teröristlerin Atatürk’ün kurduðu TBMM’ye girip, toprak talep etmeleri. Sýnýrda her gün PKK’nýn askerlerimizi pusuya düþürüp tabur tabur þehit etmeleri, Ermeni yaltaklarýnýn ülkemizin yapmadýðý, hayali bir soykýrým adýna özür dileme telaþý… Bunlar saymakla bitmez. Ben yazarken sýkýldým, eminim sizler de okumaktan.

Bu kadar yoðun gündemin arasýnda, baþýmýzý çevirsek bir olaya, bir karmaþaya ve dehþete rastlýyoruz. Bu sorunlar hiç bitmeyecek, sulandýrýlarak tekrar edilecek. Ýnsanlarýmýzýn beyinleri, bunlarla Arap saçýna çevrilecek.

Önemli olanda tam burada durmak sanýrým. Herkesin ilk önce beþ dakika durmasýný istiyorum. Durun, gözlerinizi kapatýn, ideolojilerinizden arýnýn. Þimdi yavaþ yavaþ gözlerinizi açýn, derin bir nefes alýn ve lütfen gerçek anlamda düþünmeye baþlayýn…

Bu kalabalýklarýn altýndan bizlere baðýranlar var. Kulaklarýnýzý kabartýn, gözlerinizi o tarafa çevirin, susun azýcýk, konuþmayýn, sadece onlarý dinleyin. Çok fazla zamanýnýzý almaz, sadece 10 dakika…

1.HARF B :

Bu yüzyýlýn en önemli madenleri arasýnda yer alan Bor rezervinin yarýsýndan fazlasý Türkiye’de bulunuyor. Bor, nükleer sanayiden uzay araçlarýna, gübre sanayiinden ilaç sanayine, kimya sanayinden otomobil sanayine kadar 400′ü aþkýn alanda kullanýlýyor.
Dünyanýn en stratejik madeni olarak kabul edilen Türkiye, dünyada Bor rezervlerinin %65′ine sahip bulunurken, dünya üretiminin %32’sini gerçekleþtiriyor. Türkiye dýþýndaki ülkelerde Bor rezervlerinin ömrü son 50 yýllýk iken ülkemiz tüm dünyanýn 450 -500 yýllýk ihtiyacýný karþýlayabilecek Bor rezervlerine sahip konumdadýr.
Türkiye’de devlete ait olan Eti holding A.Þ. aracýlýðý ile Bor madenleri, Burhaniye’den Savaþtepe’ye, Susurluk’tan Dursunbey’e, Bigadiç’ten Sultançay’ýna, Bursa Kestelek’ten Sýndýrga’ya, Kütahya Emet’den Eskiþehir Kýrka’ya kadar 1 milyon 700 bin hektarlýk bir Bor maden rezervleri alaný kamulaþtýrýlmýþ durumdadýr. Bu alanlardaki rezervleri yaklaþýk 2.5 milyar tonluk kapasiteyle dünyanýn en zengin ülkesi Türkiye’dir. Bu Bor’un ülkemiz için ekonomik deðer olarak 1 trilyon dolardan daha fazla zenginliðe sahiptir. Türkiye Bor madenlerinin ihracatýnýn %50’sini ham madde halinde, %50’sini iþlenmiþ olarak satmaktadýr. Geliþmiþ ülkeler sanayilerinin pek çok alanýnda alternatifi olmayan, ikamesi zor bir hammaddede büyük oranda Türkiye’ye baðýmlýyken, Türkiye bu avantajýný iyi deðerlendirememektedir.
Bor rezervlerinin tükenmesi tehlikesi ile karþý karþýyadýr. Bu sebeple ABD, kalan Bor madenlerinin bir kýsmýný ’stratejik rezerv’ ilan ederek çýkarýlmasýný durdurmuþtur. Türkiye’deki Bor madenlerinin kalitesi ABD’dekinden yüksektir. Dünya Bor rezervlerinin kalan kýsmý Rusya, Çin, Þili, Bolivya, Peru, Arjantin, Sýrbistan’da bulunmaktadýr.
Dünyada iþletilen toplam 496 milyon tonluk rezervin 375 milyon tonu Türkiye’dedir
Piyade tüfeði, tabanca, top, tank üretiminde, zýrhlý personel taþýyýcýlarýn zýrhlarýný güçlendirici seramik plaklarda da Bor kullanýlmaktadýr. Borla güçlendirilmiþ cam malzemelerin iletken olmayan ve düþük dielektrik özelliði onlarý radara karþý görünmez kýldýðý için askeri teçhizat yapýmýnda önemlidir. ABD ordusu tarafýndan kullanýlan gizli teknoloji ürünü Stealth Fighter (hayalet uçaklar) ve donanýmlarýnýn imalinde de Bor ve rafine Bor ürünlerinin kullanýldýðý bilinmektedir.
Bor karbid ve fiber camýn bir bileþimi 30 kalibre kurþunu durduracak þekilde geliþtirilmiþ olup, AH-10 Kobra helikopterlerinin koltuklarýnda kullanýlmaktadýr.
BNCT (Boron Neutron Capture Therapy) kanser tedavisinde kullanýlmaktadýr. Özellikle beyin kanserinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesine yaramasý ve saðlýklý hücrelere zararýnýn minimum düzeyde olmasý nedeniyle tercih sebebi olabilmektedir’.
Japon bilim adamlarýnca, 2001 yýlý Þubat ayýnda, magnezyum diboridin geleceðin süper iletkeni olabileceði keþfedilmiþtir. Süper iletkenlik, sýcaklýðýn belli bir noktanýn altýna düþürülmesiyle (kritik sýcaklýðýn altýna) her türlü elektriksel direncin kaybolmasý durumudur.
Nükleer reaktörlerde radyoaktif malzemenin fisyonu sonucunda ýsý, alfa ve beta parçacýklarý, gama ýþýnlarý ve nötronlar açýða çýkar. Nötronlara kalkan olarak kullanýlan en önemli malzemeler,
Bor bileþikleri, özellikle de boraks binlerce yýldan beri kullanýlmaktadýr. Babillerin Bor’u kýymetli eþyalarýn ergitilmesinde, Mýsýrlýlarýn mumyalamada, Eski Yunanlýlarýn ve Romalýlarýn temizlikte, Mýsýrlýlarýn, Mezopotamya uygarlýlarýnýn ve Araplarýn bazý hastalýklarýn tedavisinde Bor’dan yararlandýðý bilinmektedir.
Hafifliði, gerilmeye olan direnci ve kimyasal etkilere dayanýklýlýðý sebebiyle; plastiklerde, sanayi elyafý üretiminde, lastik ve kâðýt endüstrisinde, tarýmda, nükleer enerji santrallerinde, roket yakýtlarýnda da kullanýlmaktadýr.
Camýn ýsýyla genleþmesini önemli ölçüde indirgediði, camý asite ve çizilmeye karþý koruduðu, titreþim, yüksek ýsý ve ýsý þoklarýna karþý dayanýklýlýðý saðladýðý için ýsýya dayanýklý cam gereçleri ve elektronik ve uzay araþtýrmalarýnda kullanýlacak üstün nitelikli camlarýn üretiminde de önemli yeri vardýr.
—Otomobil yakýtý olarak son günlerde kullanýlmaya baþlanmýþtýr.
—Metal Fýrtýna kitabý Bor üzerine yazýlmýþtýr.
Geçenlerde Balýkesir’de uzay mekiði gören bir bekçi, telefonuyla bu cismi çekmiþ ve medyaya daðýtmýþtý. Bizimkilerde uzaylýlar Türkleri çok seviyor diye sevinmiþti  Hatta bu görüntüleri NASA’ya bile götürdüler. Araþtýrdýlar, sözüm ona gerçek uzaylý aracý olduðu kanýsýna varýldý. Peki, sizce bu olanlar doðru muydu? Gerçekten uzaylýlar bizi çok mu seviyor acaba? Tabii ki hayýr. Çünkü nedense bor madenlerinin olduðu bölgelerimizde rastlýyoruz bu uzaylýlara! Neden Ardahan’da uzaylý yok? Yoksa bütün Türkleri sevmiyor mu bu uzaylýlar? Ya da uzaylýlar sadece yükte hafif, pahada aðýr olan madenlerimizin mi peþinde? Ardahan’da bor madeni olsaydý, emin olun bizim sevimli uzaylýlarýmýz oraya da giderlerdi. Bu uzaylý hikâyelerine de epeyce gülüyorum sayelerinde.
Ýsrail ve ABD bor madenlerimizin peþinde, saçma sapan dalaverelerle bizleri uyutmaya çalýþýyorlar o kadar! Ama biz yer miyiz bu oyunlarý? Eh iþte orasýný bilemiyorum, yiyoruz ki NASA’ya kadar gidip tasdikleþtiriyoruz bu saçmalýðý!

2.HARF A :
Ýnanmayacaksýnýz belki ama bu da yeraltý kaynaðý. Adý da dünyanýn en önemli ve deðerli madeni ALTIN. Bergama’da çok büyük altýn damarlarý bulundu, bu gerçek uzun zamandýr biliyor herkes tarafýndan. Herkes diyorum, bu herkesin içinde dünyanýn en büyük ülkeleri de var tabii ki  Olmasalar zaten þaþardým. Fakat biz Türkler topraklarýmýzýn altýnda yatan cevherimizi çýkaramýyoruz. Senelerdir söylene gelen bir hikâye vardýr. Türkiye’nin teknolojisi altýný çýkarmaya yetmiyor da ondan! Sizce bu doðru mu? Neden topraklarýmýzýn altýnda yatan cevherimize elimizi dokunduramýyoruz diye hiç düþündünüz mü?
Belki az çok gazetelerden, ya da televizyonlardan duymuþsunuzdur. Bergamalý halk bu iþin yapýlmasýna þiddetle karþý çýkýyor? Çünkü Bergama’yý ve onun doðasýný çok seviyorlar. Doðayý korumak adýna, eylemler yapýyorlar ve bu eylemlere bazý köþe yazarlarý büyük bir coþkuyla destek veriyorlar. Kendilerine desteði kim veriyor peki? Alman gizli servisi! Bergama bölge halkýyla sanki akraba gibiler, velev ki devlet altýn aramasý yapýlacaktýr kararý aldý. O zaman ne oluyor biliyor musunuz? Antalya’da ve Bergama’da evleri bulunan Alman gizli servis ajanlarý, hemen medyayý ve Bergamalý zavallý çiftçileri fiþekliyor.
Sonra gizli servisin tehditleri ve hatta bir iki terör olayý çýkarmalarý, bizim korkak siyasetçimizin vazgeçmelerini saðlýyor. Ben zavallý köylülere hiçbir þey demem. Çünkü onlar kendilerine en yakýn olanýn yanýndalar, yani Alman ajanlarýnýn yanýndalar. Yýllardýr o bölgedeki insanlarý örgütleyen ve her ayaklanmanýn fitilini ateþleyen, maddi destek veren Almanlar kadar kendini savunabilen bir devlet olamadýk bir türlü. Ýþin enteresan yaný ne biliyor musunuz? Bor madeninde ortaya çýkan uzaylý hikâyesinin aynýsýný Bergama’da da uyguladýklarý! Ýnsana bu kadar basit gelen bir þeyi neden hükümet erkleri göremez, hiç anlayamýyorum!
Uzaylýlara tapan bir ‘’tarikat’’ kuruldu birden bire. Bu tarikata üye olan insanlarýn inanýþýna göre, 2012 yýlýnda kýyamet kopacak, uzaylýlar kendilerine inananlarý Kaz Daðlarýna inerek, uzay araçlarýna alýp bu dünyadan uzaklaþtýracaklarmýþ! Ýnanabiliyor musunuz okuduklarýnýza? Evet, inanýn çünkü böyle bir tarikat var. Ýnanmayanlarý, yazýmýn baþýnda uyardýðým gibi araþtýrmaya davet ediyorum. Araþtýrýn ve kendi gözlerinizle bu akýl almaz oyunlarý görün. Uzaylýlara tapan tarikat üyeleri bununla da kalmayýp, Bergama’dan ev, arsa ve tarla satýn alýyorlar. Kaz Daðlarýna en yakýn muhitten  2012 yýlýnda kopacak kýyamette, Kaz Daðlarýna ilk önce týrmanan olabilmek için sanýrým 
3.HARF P :
Belki yuh diyeceksiniz ama bu P’de bir yeraltý kaynaðý. Hem de adý Petrol  Bu enteresan olay da Güneydoðu Anadolu bölgemizden.
Orada yýllardýr petrol arama iþlemleri yapýlmaktadýr. Ýngilizler geldi, Amerikalýlar geldi kuyular açýldý, baktýlar ve gittiler. Giderken de kuyularý sýký sýký betonla kapatýp gittiler. Burada petrol metrol yok dediler ve biz de safça inandýk! Ýngilizlerin araþtýrma yaptýðý tarih 1970’ler. PKK terör örgütü o zamanlar ortada yok, esamesi bile okunmuyor. Aradan 9 yýl geçiyor ve ortaya birden bire PKK diye bir terör örgütü çýkýyor. Ve bu örgütün yýllardýr ideolojisi Türkiye’nin güneyini koparýp, bir Kürt devleti kurmaktýr. Acaba bunun tek nedeni, yani altýnda yatan gerçek petrol müdür? ABD okyanuslar geçip, Irak’a sýrf petrol yüzünden girmemiþ miydi? K.Irak’taki petrol çýkan þehirleri Kürtlere hediye etmemiþler midir? Türkiye’nin yaný baþýnda, yine Ýsrail gibi bir ülke kurmanýn telaþýna neden girmiþlerdir?
PKK yýllardýr Cudi Daðýný kendine mesken tutmuþ durumdadýr. Her sene ilkbahar aylarýnda, mutlaka Cudi Daðýna askerlerimiz operasyonlar yapar durur. Ama bir türlü bu dað onlardan temizlenemedi. Peki neden?
Cudi Daðýný hiç göreniniz var mý? Ýllahi de yakýnýna gitmeniz gerekmiyor, televizyondan göreniniz var mý? Ben gördüm. Cudi Daðý simsiyah bir daðdýr. Üzerinde bir çimen bile bitmez, kurak ve ýssýzdýr. PKK hiçbir doðal korunaðý olmayan, bir otun bile bitmediði bu daðda ne yapýyor acaba?
Köylülerin kendileri anlattý muhabire, en yaþlýlarýna gittiler ve onlarda çocuklarýnýn tercümeleriyle anlattý ; ‘’Ýngilizler geldi aðabey, her yeri köstebek gibi kazmaya baþladýlar, bizim köylü adamlarda onlarýn yanýnda çalýþmaya baþladý günlük yevmiye ile ben kendi gözlerimle gördüm petrolün havaya fýþkýrdýðýný aðabey. Oluk oluk gitti siyah su! Muhabir sordu ; ‘’ Sonra ne oldu?’’
‘’Ne olacak aðabey, 1 ay sonra açtýklarý kuyularý bize kapattýrdýlar, kuyular bir daha açýlmasýn diye de üzerine beton döktürdüler!’’ Elin Ýngiliz’i, kuyularýmýzý açýyor, kapatýyor ve hatta bunu kendi halkýmýza yaptýrtýyor! Bizlerse sadece saflýðýmýzýn, temizliðimizin bedelini ödüyoruz her yerde.
SONUÇ:
Bütün bu anlattýklarýmý yan yana koyun! ‘’BOR-ALTIN-PETROL’’. Dünyanýn en önemli üç kýsýtlý maddesi. Ýþte bu önemli maddeler, bizim topraklarýmýzýn dâhilinde bulunuyor. Baþ harflerine bakýn, birleþtirin. Ne çýkýyor? ‘’BAP’’ Bap, Ýbranicede sayfa demektir.
Þu ana kadar gelmiþ geçmiþ, cemil cümle Türk siyasetçileri, askerleri, bilim adamlarý ve bazý aydýnlarý hep ayný nakaratý söyleyip durdular. Merak edip araþtýranýnýz var mý?

Neydi o nakarat ; ‘’Türkiye geleceðin yýldýzý olacak’’ Bu nakarat ilgili ilgisiz, alakalý alakasýz herkes tarafýnda söylene söylene aðýzlarda pelesenk oldu. Bu kadar kargaþanýn içinde yüzen bir ülke için, bu insanlar niye bu cümleyi kullanýyorlar acaba? Türk halkýndan ne gizliyorlar ki bu yýldýzý biz göremiyoruz? Görememizin nedeni þu olabilir mi?
ÇÜNKÜ 2003 YILINDA ÝKTÝDARA OTURAN PARTÝ, ATATÜRK’ÜN KURDUÐU ETÝBANK’I ÝSRAÝLLÝLERE SATTI.
Orgeneral Hüseyin Kývrýkoðlu’nun BOR madenini kamulaþtýrma mücadelesi için, kendisine bir TÜRK vatandaþý olarak teþekkür ediyorum. Belki o olmasaydý, AKP hükümeti bu deðerli madeni eþekten ucuz Ýsrail’e satacaktý! Neden? Çünkü onlara ‘’SICAK PARA’’ lazýmda ondan! Kývrýkoðlu’nun zorla bor madeni için kanun çýkarttýðýný biliyor muydunuz? Adam ileride olabilecekleri görüp, bu gözünü para bürümüþ AKP’den milli servetimizi kurtarmýþ. Ona hepimizin teþekkür borcu var. AKP’lilerin bile!

Dünyanýn son sayfasý Türkiye mi olacak, yoksa basiretsiz ve cahil hükümetlerin yabancýlara peþkeþ çektiði bir ülke mi olacak? Þimdi sýra sizde…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ayný ile Vaki
Taliban Neden Türkiye'nin Sorunu
Yusuf Halaçoðlu Röportajý - Ermeni Meselesi
Ýsrail'in Gizli Oyunlarý / Nazi Soykýrýmý
Kitap Satma Ýþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


YETER ÖZHAL kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © YETER ÖZHAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.