Bugün bu gece sabahçýyým, gececiyim geceye dayadým sýrtýmý, sabaha serdim soframý, soframda ballar, börekler, kaymaklar, kuþ sütleri olmayacak. Soframda tas tas güneþ olacak, ýþýk ýþýk yüreðime doðacak.soframda sadece sevginin saf hali bulunacak.Bu gecenin sabahýnda güneþ ve ben buluþacaðým, güneþi karþýlayacaðým. Güneþin kýzýllýðýna senin gözlerine bakar gibi bakacaðým. Güneþin tüm kýrmýzý larýný senin gözlerinde yakalayacaðým. Güneþin þafakta benimle yüz yüze geliþinde, yüzüme gülüþünde, senin gülüþünmüþ gibi gözlerimi dikip derin derin izleyeceðim.

Dedim ya sabaha varacaðým, sabahý vuracaðým. Uykusuz kalacaðým, uyku bensiz olacak. Ama inat edip güneþe selam verip hoþ geldin, bugünde geldin diyeceðim. Gel otur baþ köþemizde yerin, baþým gözüm üzerine, buyur otur, haberler ver geldiðin yerlerden, gel otur yaný baþýma kýrmýzýlýðýnda içelim aþk þarabýmýzý, gel kur baðdaþýný soframa, oku bana Hayamdan rubailer,Nesimimden dörtlükler oku.

Seher yeli eser yýrtar eteðini gülün
Güle baktýkça çýrpýnýr yüreði bülbülün
Sen þarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarýndan toprak olmadalar her gün.

Ben olmayýnca bu güller, bu serviler yok.
Kýzýl dudaklar, mis kokulu þaraplar yok.
Sabahlar, akþamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düþündükçe var dünya, ben yok o da yok.

Nesimi diyecek ki

Nazar kýl gönlüm þehrine dünya fani dost sevdiðim
Aþýða bunca sitemler bi-revadýr dost sevdiðim
Bunca yýldýr ceht eylerim gönlüm ayrýlmýyor senden
Hep benim senden umduðum bi-nevadýr dost sevdiðm
Kaldýralým kadehleri sana, bana ve bize. Söylenmemiþ ve söylenecek söze.

Yaþam yolumuz engebelerle doludur. Sosyal çevre, feodal çevre, eþimiz, dostumuz, yakýnlarýmýz, sistemin koyduðu kurallar. Yasaklar. Elimizi nereye sallasak yasak. Gözümüzü nereye çevirsek kurallar. Bizlerde bu kurallar zincirinin halkasý, çarkýndan öteye gidemeyen bireyleriz. Öteye de gidemiyoruz.

Dünyayý deðiþtirmek için çýktýðýmýz yolda, her yere, her þeye hükmedip, fikir olurken kendi yaþamlarýmýza ve duygularýmýza ve bizi çevreleyen kurallara
hiçbir çözüm ,atýlým yapamýyoruz. Kendimize gelince kasýlýp, kaslaþýp kalýyoruz. Nerede kalýyor, özgürlük, sevgi, dostluk, ben yaþayamadýktan sen yaþayamadýktan, biz yaþayamadýktan sonra bana ne bize ne baþkalarýnýn yaþayacaklarýndan. Kader denen yazgýyý yenemiyoruz. Yenmeye de çaba harcamýyoruz. Sevda tutsak kalýyor yüreklerimizde. Kavuþmak isteyen eller, sarýlmak isteyen kollar kelepçeleniyor. Dillenmek isteyen duygular zaptý rap altýna alýnýyor. Iþýðýn kendisini biz karartýyoruz. Bir günlük de olsa, bir gecede olsa, bir an da olsa, an, an da olsa yaþanmasý gerekeni yaþama cesaretini kendimiz kýrýyoruz. Yüreðimiz ve bilincimiz arasýndaki köprüyü biz barikatlýyoruz. Bu barikatlarýn arkasýnda savaþ veriyoruz. Yýkmak lazým an da barikatlarý. Uçurmamýz lazým ak güvercinleri, yürek meydanýmýzda uçuþsunlar özgürce. Parçalamak lazým ellerdeki ve kollardaki zincirleri, yoksa zincir sallandýkça kollar acýyacak, bileklerde yaralar açacak.

Basitimidir yaþananlar, duygular? An oluyor gözyaþýna karýþýyor, an oluyor kendini hýrçýnlaþtýrýyor. Bazen bazen öyle bir hasret yaþattýrýyor. Duruyor duruyor kendini vuruyor. Bu vurgun dað baþlarýnda salýna salýna gezen gerillanýn özgürlük türküsünde dile geliyor. Bir halayýn baþýný çeken kýrmýzýlar içindeki kadýnýn mendil sallayan ellerinde, rüzgâra rüzgâra selam veriþinde, Kürt halayýnda adýmlarýnýn motiflerindeki uyumunda. Ya da kurtuluþ kavgasýnda bir meydan koþuþturmasýnda, bir militanýn elinden düþürmeden salladýðý bayraðýnýn kýzýl renginde, yýldýzýnýn zirvesinde.

Tüm bunlara inat. Sen benim özgürlük talebimin en güzel duygususun, sen benim gözlerimde resim resim ,dudaðýmda türkü türkü, renklerimde kýrmýzý kýrmýzýsýn. Sen benim hasretimin en saklý yerindesin. Sen benim fikrimin ince gülüsün. Yürek þehrimin sokaklarýnda dolaþýrken, bir sohbette tartýþýrken, bir aðaç dalýnda cilveleþen serçeleri seyrederken, üþütmeden beni serinleten rüzgârýmsýn.

Dedim ya gecedeyim, sabahçýyým. Zaman ilerledi. bir sýðara yakmalý, derin bir çay yudumlamalýyým. Her yudumunda, her nefesinde sen olmalýsýn. Gelip gelip benim ak kâðýtlarýmýn üzerine hare hare ateþlerini yakmalýsýn. Meriç Meriç akmalýsýn. Gülüþ gülüþ gelip bakmalýsýn.

Ateþ böceði olmalýsýn. Kýrmýzý larýnda beyaz benekler olmalý, gelip konmalýsýn omuz baþýma. Uçmandan, kaçmandan korkmalýyým. Usul usul sevmeliyim, ipeksi saçlarýna küçük küçük okþamalarla dokunmalýyým. Ben bahtiyar olmalýyým geliþine. Sen mutlu ol seviþime. Seviniþime.

Ya da ya da bir film þeridinde gel. Eski Türk filmlerinde ol. Kavuþma olmasýn, seviþme olmasýn,içinde mutluluk bulunmasýn. Ben kapayayým gözlerimi, rüyalarýmda hýçkýrýklarla aðlýyor olayým, kötü adamlar ayrýlýðýmýza neden olsun. Ben sevdamda direneyim, sen ellerin olma. Bitsin, kopsun siyah beyaz bu film. Ölüm olmasýn, acýlar, ayrýlýklar hiç olmasýn. Kavuþmalar, sarýlmalar, mutluluklar olsun.

Ya da yâda ben sana sarý papatyalar almayayým.Sen sarý papatyalarda, kýrmýzý güllerde gel, ellerimle sarayým seni, kokladýðým her nefeste içimde bulayým, üzerine toz kondurmadan yýllarca bakayým. Ama her defasýnda her defasýnda seni doymazcasýna sarayým, koklayayým, sineme basýp, yangýnlardan koruyayým.Yani,harda gel,zemheride gel,açlýðýmda gel,prangalar vurulunca bileklerime bedenime direnç olan yüreðimde gel.karanlýðýmda,esaretimde,cesaretimde gel.Yaðmur ol, rüzgar ol gel.

Sabahýn kapýsý pencereme dayandý. Güneþ yüzünü göstermeye, gece gündüze kavuþmaya baþladý. Güneþ nasýlda heyecanla çýkýyor tepelerin ardýndan. Sabýrsýzca. Sanki bu anda çýkmazsa ortaya, gecenin karanlýðýndan kurtulamayacak bir daha. Bir daha çýkamayacaðýnýn korkusu var telaþýnda. Geldi güneþ gözlerime, gözlerimde güneþ ve sen. Güneþ KIRMIZI sýný sana, sen saçlarýnýn KIZILLIÐINI bana verdin. Sen güneþe güneþ sana yakýþtý. Bense bir büyük mutlulukla, bir hoþ duygusallýkla seyre daldým sizin birbirinize bahþettiðiniz güzelliðe.