biz ırağız ya
dağ dağla konuşur
sessiz ve içten...
sabah vakti...
biri giyinir yeşilini
gitmek için baharın düğününe
ötekinin de aynıdır işi...
biri
esen rüzgârla tarar saçlarını
papatya takar öteki...
ha bir de
biri soyunur yapraklarını
değsin diye tenine 'kış güneşi'
öteki de soyunur ona inat
peki
bu neyin nesi! ?
derken
yatarlar kar altına...
üşüdükçe
sevişecekler sanki...
aslında
yok böyle bir şey
sadece
dağ yerine koyduğum
bir hayâldi, ikimizi...