"İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır." -Boerne |
|
||||||||||
|
Ava çıkmış bir zaman. “Birlikte rahmet vardır, Ne bulursak o kârdır.” Diye karar vermişler. Ormanda yürümüşler. Şansları yaver gidip O gün iyi av edip, Çekilmişler bir ine. Kurt ile tilki hile Düşünürken aklından, Emir gelmiş aslandan: Ey koca kurt haydi sen, Başlayıp önce benden, Avımızı paylaştır; Açlığımı yatıştır. Kurt demiş: — Padişahım, Yüce soylu kralım. Sen büyüksün, sonra ben... Tilki de ikimizden, Küçük ve geridedir. Paylarımız bellidir. Yaban öküzü sana, Şu dağ keçisi bana. Tilki kardeş tavşana, Uygundur kalıbına. Buyurun da yiyelim, Yorulduk, dinlenelim... Aslan birden kükremiş. Kurt ve tilki titremiş: — Ne söylersin sen ahmak! Yok mu sen de utanmak? Ben varken sizlere pay, Vay seni eşek vay vay... Eşekten de kötüsün, Sen köpeğin tekisin! Hay seni kaz kafalı, Kim ormanın kralı? Verirsem alırsınız, Vermezsem bakarsınız. Yaklaş şöyle yanıma, Bakayım suratına!.. Kurt titreye titreye, Başlamış yürümeye. Aslanın yakınına Gelince karşısına, Bir pençeyle serilmiş. Ciğerleri delinmiş. Ölüp gitmiş zavallı... Ormanların kralı, “Tilki!” diye seslenmiş. Bir de onu denemiş: — İkimize üçünü, Pay et göster gücünü!.. Sıra ona gelince Tilki diz çökmüş önce: — Tümü sizin kralım. Bir sıraya koyalım. Yaban öküzü var ya, Sabahki kahvaltıya. Dağ keçisi öğleye, Uygun olur yemeye. Sona kalan tavşan da Kralıma akşamda, Leziz bir yemek olur. Kendisine sunulur... Tilki üçünü avın Yemesine aslanın, Ayırarak belirtmiş. Aslan şöyle söylemiş: — İşte budur adalet!.. Kimden öğrendin hayret? Tilki demiş: — Efendim, Kim olurum ki, neyim... Siz yüce kralımız. Olacaktır farkımız. Siz her şeyin sahibi Ormanın tek hâkimi Bu tür pay etmeyi ben, Yatan kurdun hâlinden; İbret alıp belledim. Güzel oldu eminim… Tilkinin cevabına, Aslan demiş ki ona: — Bu herkese ders olsun! Üçü de sana kalsın. İbret aldın ya kurttan, Sen de oldun bir aslan. Artık tilki değilsin, Bizlerden birisisin... Aslan kalkıp giderken, Tilki demiş içinden: “Şükür olsun Mevlâ’ya. Yaradan’ım Huda’ya... İyi ki önce ona, Söyledi sonra bana. Yoksa helâk olurdum, Ben nasıl kurtulurdum?.. Mevlâna da Allah’a Hamdeder, der ki sana: “İyi ki son ümmetiz. Çok örnekler biliriz. Helâk olan kavimler, Ne güzel örnektirler... Geçmişleri düşün ki, Onlar kurt, bizler tilki. Başlarına geleni, Anla, koru kendini. Ahmet KARAASLAN 07/07/1998 - KAYSERİ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet KARAASLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |