..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > seçkin gündüz




18 Eylül 2009
... Dün...  
Yýllarýn karyolasý. Ýyi dayandý. Oymalarýnda kurt yeniði olsa da... Neyse ki buradan belli olmuyor. Baþucundaki sürahiyi býrakmamýþ, cama taþýmýþ.

seçkin gündüz


Kýzgýn tuðlalarýn yorganýn altýnda mý; görünmüyor? Soðudu da yine deðiþtirmeyi mi unuttular, nine? ‘Savsaklar!’ dediðini onlara söylemem, sen de odana girdiðimi söyleme. Gelmem hoþuna gidiyor, biliyorum. Kýzarlarsa kýzsýnlar her gece gizlice geleceðim. Hiç konuþmuyorsun bu gece.


:BEHH:
Dün

Seçkin GÜNDÜZ



Iþýðý hiç söndürülmeyen oda. Gece gündüz yanan cýlýz ampul. Günlerdir açýlmayan, açýlmasý unutulan perdeler. Tek parçalý izlenimi veren sýk büzgülü perde tavandan yere... Dýþarýda yaðmur. Saðanaða dönüþtüðü sesinden belli. Odanýn birden aydýnlanmasý, yeterince kararmadan birkaç kez üst üste, güçlenerek aydýnlanmasý. Ardýndan gürüldeyerek gelen karanlýk. Kulaklarý zonklatan, camlarý titreþtiren gök gürültüsü.

Ýster istemez yorganý açtým. Duvardan duvara uzanan kalýn perdede gezindi gözlerim. Kývrýmlarýndan hangisi açýlma yeriydi? Bulmakla yetinmedim. Elimi yataða bastýrýnca daha kolay doðruldum. Kimsenin yardýmý olmadan karyoladan inecektim. Ýndim de. Üstelik yürüdüm. Odayý yarýlamak üzereydim. Soluðum sýklaþýr gibi olmuþtu, durdum. Yürek atýþlarým dinmeli, dinlenmeliydim. Sýrtýmý dikleþtirdim. Baþýmý iyice yukarýya kaldýrdýðým an gözlerim kamaþtý. Yummadan önce okudum: 7,5 vat. Yürüyüp geçtim. Adýmlarýmý beklenilenden çabuk atabiliyordum. Ampulden uzaklaþmam, hýzlanmam hoþuma gitmiþti. Savrulun perdeler, geliyorum. Yarýn sabah da açmayý unutabilirler, ben sizi þimdiden kendi ellerimle—Açýlmýþçasýna aydýnlandý. Peþ peþe güçlü çakýþlar. Gökyüzü çatlýyor bu gece. Yetiþemedim. Pencereye ulaþtýðýmda bir daha çak. Dayan bacaklarým. Az önce güçlenmiþtiniz, ne oldu! Tülü, perdeyi iki yana, sonuna dek açacaðýz. Sýklaþ adýmlarým. Haydi, durma; beni pencereye, cama götür.

Perdeyi aralar aralamaz gözlerim göründü. Görünce dayanamadým, gülümsedim. Canlanýp ýþýldadýlar. Burnum, dudaklarým gölgeli. Çenem yansýmamýþ. Kulaklarým kesik, yok gibi. Oysa boynum, omuz baþlarým... Pijamanýn yakasý, cebi, söküðü bile çizgisi çizgisine görünüyor. Düðmelerimi yanlýþ iliklediðimi ilk bakýþta anlamýþ, önemsememiþtim. Bir elimle düzeltirken, bir elimle de kapanmasýn diye perdeyi tutuyordum. Ne kalýn, ne aðýr kadife!

Ýþte þimþek. Gözlerimle tanýk oluyorum. Çatallý þimþek. Odamýn aydýnlanma nedeni. Seslerin kaynaðý, oluþumu. Akþamýn geç saatlerinde olduðumu bilmesem derim ki gökyüzü aðarmaya yüz tuttu. Derim ki þurasý tanyeri. Tanyerinde bulutlar belirginleþti. Zikzak çizerek kýrýldýkça kýrýlan yýldýrým ýþýk saçarak sanki düþecek yer aradý. Bir sonraki çakýþa dek kararan gökyüzü patladý patlayacak. Kulaklarýmý zorluyor. Karanlýkla birlikte karyola camdaki yerini aldý. Kocamandýn, cama sýðmak için mi küçüldün!

— Dede... Dede...

Yýllarýn karyolasý. Ýyi dayandý. Oymalarýnda kurt yeniði olsa da... Neyse ki buradan belli olmuyor. Baþucundaki sürahiyi býrakmamýþ, cama taþýmýþ. Bardaða uzanan el. Camda titrek bir el. Sürahiyi kulpundan... Yastýðý sýrtýna yerleþtirmelisin. Ýyice dikelmelisin. Su içerken hep böyle yapardýn, nine, unuttun mu? Baþýmý göðsüne yasladýðýmý görüyorum. Sýcak, yumuþak pazen. Naftalin kokusu sinmiþ. Doyasýya içime çekiyorum. Sýcaklýðýnla, kokunla yetinilmiyor. Yüzünü görmek için baþýmý kaldýracak oluyorum, saçýmý okþayarak önlüyorsun. Bir daha deniyorum. Niçin izin vermiyorsun? Ellerini iyice bastýrýyor. Doðrulamýyorum. Azýcýk kolaylaþtýr, gözlerini göster. Yüzünü canlandýramýyorum nine. Konuþ... Sorularýmdan kolay kolay usanmaz, böyle susmazdýn. Kýzmýþ olsan da dayanamaz, baðýrarak yanýtlardýn; kýzdýnsa baðýr. Sorularým tükenmedi, çoðaldý. Bilmezlikten gelme. Hiç deðilse içlerinden birini yanýtla.

— Dede... Dede...

Þu an çakmasa. Sakýn aydýnlanma. Yitip gitme sevgi kalýtý karyola... Perdeyi azýcýk daha açsam. Ayakucu yansýmamýþ. Ýster öfkelen, ister gül nine; sana desem ki— Bekleyemedin! Çak bakalým, çak... Akkordan kamçýlar ateþ saçtýkça insanýn gözleri kamaþýyor. Þaklayan kýrbacýn sesi daha þu an ulaþtý. Gürle, doyasýya gürle. Sonra çabucak yine karar. Camdaki yerini al aný dolu, ince uzun karyola.

— Dede... Dede...


Kýzgýn tuðlalarýn yorganýn altýnda mý; görünmüyor? Soðudu da yine deðiþtirmeyi mi unuttular, nine? ‘Savsaklar!’ dediðini onlara söylemem, sen de odana girdiðimi söyleme. Gelmem hoþuna gidiyor, biliyorum. Kýzarlarsa kýzsýnlar her gece gizlice geleceðim. Hiç konuþmuyorsun bu gece. Dur, perdeyi ben açarým. Ne oldu birden, kýzmýþ gibisin? Perdeye bakýþýndan açmamý istiyorsun sanmýþtým. Sen kalkmayasýn, yorulmayasýn diye. Doðrulduðunu görünce dayanamadým. Üstelik tam sorumu yanýtlamak üzereydin. Söyle nine, her þeyi sen, sen biliyorsun. Küstün mü yoksa? Bilsem açmazdým. Sürahiye uzanacaðýný düþünemedim. Yoksa koþup bardaðýný tutardým. Iþýk yetmiyordu. Sandým ki perdeyi açarsam sen... Baðýþla ne olur. Kýzma, söylenme artýk. ‘Savsak,’ demeyesin diye perdeye koþtum. Yanýlmýþým iþte. Bilsem açmazdým. Ýnan açmazdým. Baksana, küçücük yatak. Gör iþte, bomboþ. Yazýk. Çaksa da boþ, çakmasa da.

— Dede... Dede...

Kadifeyi, tülü güçlükle aralayan ellerim yýllara mý uzanmaya yelteniyor? Durup dururken ne oldu bana! Güçlenmiþ gibiyim. Ýstek doluyum. Yerimde duramýyorum. Neredeyse pencereyi de açýp... Oysa... Evet, cam sanki karanlýðýn içeriye süzülmesini önlüyor. Ýstemiyorum yýldýrýmlarla aydýnlanan karanlýk seni. Ya hep aydýnlýk, ya hep — Yine aydýnlýk, yine aydýnlýk... Yataktan hiç çýkmasa mýydým?

— Lay lay laay!.. Lay lay laay!..

Tam sýrasý. Yaðmur dinmiþken açsam. Karanlýðýn içeriye dolmasý gülünç bir benzetme. Peki ya görüntüler... Ýþte güçsüzlüðüm. Þimþekle yok olsalar da cama yansýyan görüntüler. Ýþte düþkünlüðüm. Kýyýlamaz, cayýlamaz. Üstelik þu an tam ben onu—Gülümseyerek nineme göz kýrptým. Masala baþlamasý için sýkça baþvurduðum yöntemdi. Son günlerin buluþu. Bu sessiz gösteri sýzlanmaktan etkindi. Þimdi geçerliliðini mi yitirdi ne! Niçin baþlamýyor! Gülümseyerek göz kýrpar, yaný baþýna çaðýrýrdý. Görmemiþ olmalý. Bir daha mý kýrpsam? Göz kýrpýp gülümsedi de ben mi ýslak camdan göremedim. Dýþarýsý aydýnlandýkça görünmüyor. Kim bilir, belki 0 da tam o an?.. Dýþarýya bakmaktan, bakarak seni düþünmekten usandým. Anlatsýn istiyorum, anlattýracaðým. Ýçeriye döndüm. Gözlerimi gözlerinden ayýrmayacaktým. Ayaklarýmýn ucunda yükseldikçe omuz baþlarým soðuk cama deðiyor; büyüdüðümü, uzadýðýmý düþlüyordum. Oysa masal benim bu saplantýlý özlemimden önemliydi. Ne yapýp yapýp baþlatmalýydým. Þýmarýkça gerinerek göz kýrptým. Yanýna çaðýrmadý. Dayanamayýp sordum: “Gökyüzünde niçin yýldýz yok?” Amaçsýzca sormuþtum. Yanýt beklemiyordum. Yeter ki konuþmaya baþlasýn.

“Dalgalý denizde sandal olur mu?” diye güldü. Baþarmasýna baþarmýþtým. Ancak sorumun yanýtý mý, yanýtlamam gereken bir soru muydu bu? Anlaþýlan masal anlatmaya istekli deðil bu gece. Beklemediðim þeyler söyleyerek beni oyalýyor. Yastýðý sýrtýna yerleþtirirken gönlümü alýrcasýna gülümsedi. Somurtmayý sürdürdüm. Pazeninin kollarýný yukarýya çekip büzgülerini düzeltti. Þaþkýnlýðýmýn geçmesini mi bekliyor? Sürahiye uzanacak oldu. Koþup bardaðý tutsam, masala baþlar mý? Ya yine anlayamayacaðým þeyler söylerse? Küstüðümü sansýn diye kaþlarýmý çattým. Gözlerimi gözlerinden kaçýrýyor; tavana, ampule bakýyordum. Yoksa çekip gitmeli miydim? Gidemiyorum. Odadan ayrýlamayacak denli seni seviyorum.

“Yýldýzlar, yýldýzlar...” diye ninem bozdu sessizliði.

“Evet, nine yýldýzlar,” dedim. Coþmuþtum. Hani duygularýmý gizleyecektim!

Ýç çekerek söze baþladýðýnda masallarýn en güzeli gelirdi, biliyordum. Kasýlmanýn, oyalanmanýn sýrasý mý? “Evet nine,” diye üsteledim. Ýstekli görünmemeye çabalýyordum. Becerememiþtim? Becerememiþtim, deðil mi nine, becerememiþtim.

“Fýrtýnalý gecenin sabahý dingin; akþamý yýldýzlý, durudur.” Derin bir soluk alýp gülümsedi: “Ama gecesi...”

“Gecesi nasýldýr, nine?” diye atýldým. “Söyle gecesi nasýldýr?”

“Uçuþan yýldýzlarý gördün mü hiç? Gözlerimi ayýrmazdým onlardan. Biri düþse de bir þeyler dilesem diye...”

“Neler nine?”

“Yýldýz kayarken ne dilenirse olur da ondan!! Gel, yýldýzlarýn doðuþunu bekleyelim.”

“Beklemesine bekleyelim de biri kayarsa ne dileyeceksin nine, söyle?”

“Eriþilmesi kolay, gerçekleþmesi kesin bir þey.”

“Ne, nine? Küserim söyle. Daha önce zor þeyler mi dilemiþtin? Hepsi gerçekleþti mi?”

“Anlattým ya. Sürekli anlattým. O masallarý sen nereden bulduðumu sanýyorsun! Haydi, söz dinle þimdi. Pencerenin önüne geçelim. Iþýðý söndürüp sandalyeyi camýn önüne çekiver. Ýçerisi karanlýk olursa yýldýzlar daha parlak görünür. Sonra da gelip ninenin dizlerine—”

“Dalgalý denizde sandal olmaz ki nine.”

“Sandal deðil yýldýz! yýldýz! Yýldýzlarý bekleyeceðiz.”

Gözleri buðulanmýþtý Yanaklarýný o denli al görmemiþtim. Bakýþlarýndan korktum. Iþýðý söndürdüm. Sandalyeyi pencereye doðru itelerken, kýzýlacak bir þey söylememiþ olduðumu düþünüyordum. Üstelik sevineceðini sanmýþtým. ‘Ne güzel öðrenmiþsin,’ demesini beklerken. Kendisi söylerken iyi de ben söyleyince mi suç oluyor! Ýnan olsun artýk nineme küseceðim. Oysa elimde deðil, seni seviyorum. Kaç kez denedim; küsemiyorum, küsemedim. Oldum olasý naftalin kokusunu sevmemden belli deðil mi?

Gözlerimi yýldýzlardan ayýrmadým o gece. Ninemin dileðini öðrenecektim. Ýsteyecek baþka bir þeyim yoktu. Gün boyu düþünmüþ, doðru dürüst bir þey bulamamýþtým. Ne top, ne topaç, ne uçurtma. Akþam yemeðinde bulduklarýmý da beðenmemiþtim. Bir an için bisiklete isteklendiðim doðru, ancak çabucak caydýðým da doðru. Erkenden odama geçip baþka ne dileyebilirim diye düþünmüþ, düþünmüþtüm. Ninemin dileðini öðrenmek güneþ gözlüðünden, kol saatinden baskýn çýkýyordu. Ne dilemiþti? Ne deðil, neler? Ýlki neydi? Dilediðinde kaç yaþýndaydý? Bir bir öðrenmeliydim.

Gün aðarana, yýldýzlar solana dek kaymalarýný bekleyecektim. Gözlerimi kýrpmadan… Ninemin gizlerine ancak böyle eriþebilirdim. Her kayan yýldýza bir dilek… Her birinden ninemin bir dileði... Ýlk dileðim ise onun bu gece ilk dileyeceði... Daha sonrakilerden de ninemin daha önceki dilekleri. Geçmiþe doðru, bir bir, sýrasýyla. Sonra da bu gecekiler, ileriye doðru… Öðrenmenin kestirme yolunu bulmuþken bol bol kayýn yýldýzlar. Bilmediðim bir þey kalmasýn.

Utanýyordum. Yalan söylemeye denk, aðýr bir suç mu iþlemek üzereydim? Giz çalan hýrsýz mý olacaðým bir gecede? Anlaþýlmasýna anlaþýlmayacak ama gözle görünmeyen bu suç görünenlerden ya çok daha aðýrsa?! Yabancý birinin gizi deðil ki diye avundum. Ninem, o benim biricik ninem. Üstelik öðreneceklerimi kesinlikle açýklamayacaktým. Ne anneme, ne babama , ne de oynarken arkadaþlarýma. Kimseye söylemeyeceðime pencere önünde söz verdim. Kendi kendime verdiðim ilk söz. Bu olayý sonsuza dek gizleyecektim. Sonsuz... Anlamýný kestiremediðim bu sözcüðü o akþam ilk kez kullanmýþ, bir daha da kullanmamýþtým. Yýldýzlarý beklerken bir yandan yakarýyordum. Ýlk yakarýþ: Dilerim ayýp deðil, dilerim suç deðildir. Yürek atýþlarýmý hýzlandýran kaçýnýlmaz bir korku: Ya anlaþýlýrsa!

Bir yýldýz kaymýþtý o gece. Ninemin yýldýzý... Parmaðýyla gösterdiði. ‘Bak; içlerinde en parlak olaný, kocamaný, hiç kýpýrdamaz,’ dediði.

Suç mudur, ayýp mýdýr, derken; yýldýzlarýn doðuþunu utanç karýþmýþ duygularla beklerken uyuyakalmýþým; yazýk. Gözlerimi açtýðýmda gökyüzü masmaviydi. Sanki hiç yaðmamýþ, hiç esmemiþ... Kýzdým; parýldayan güneþe, dingin güne. Oysa az sonra evdekilere daha çok içerleyecekmiþim. Koþar adým odaya daldýðýmda karyola boþtu. Öðlene dek beni sandalyede, baþý cama yaslý nasýl býraktýnýz? Niçin uyandýrmadýnýz? Ayakucundaki tuðlayý kucakladým. Sarýldým, baþýmý yasladým. Soðuktu, ýlýnana dek yanaðýmý çekemedim.

O günden sonra gökyüzünde olmak, yýldýz olmak istedim. Öyle nineminki gibi deðil. Düþmeyen, kaymayan bir yýldýz. Yýllar geçti yýldýzlarda. Ne benim oldu dileðim ne de ninemin olmuþtu. Yo, onunki olmuþtu. ‘Benim uzandýðýma sakýn elini sürme,’ derdi. ‘Uzakta onlar, dokunulmaz ki dediðimde göz kýrpar gülümserdi. Son dileðin, yalnýzca son dileðin gerçekleþti nine. Beklemekten usanmýþtýn. Bütün gizleri biliyor olmalýsýn. Bir bir sormak istiyor çokbilmiþ geçinen torunun. Ölüler de istek duyar mý? Dilekte bulunur mu? Suskunluklarý gerçek midir, sürekli midir? Baþýmý dizine yaslasam da seni yine öyle dinlesem. Yorgunum... Yanýtlar nerede, yýldýzlarda mý? Sormaktan usandým. Þu an bilmek istediðim tek bir þey var, hiç deðilse onu… Yanýtýný almadan bil ki þuradan þuraya kýpýrdamam. Desem ki nine, desem ki... Off, inan bir tane de deðil, sorular sorularý çaðrýþtýrýyor, çoðaltýyor. Yanýtlar zikzak çizerek kýrýlýyor, sönüyor. Bilinmezler bilinenlerden öyle çok ki... Söyle; bilinmezler bilinemeyecek mi? Hiçbir koþulda?.. Hiçbir þekilde?.. Bilinemeyecekleri kesin mi?

— Lay, lay lay... Dedeciðim, lay lay lay...

Þimdi de yýldýzlarla oynuyor musun, nine? Güçleri yine yetiyor mu seni avutmaya? Söylemememi istiyorsan kimseye söylemem, söz. Yeter ki anlat. Yanýtlar nedense hep eriþemeyeceðim uzaklýkta. Yakýnýmda, çok yaklaþtým da uzanmaya mý gücüm yetmiyor? Yetiyor da ben mi dokunmak istemiyorum? Adlandýramadýðým bir duygu; dokunma! isteme! üsteleme! diyor. Bunu dedirten olsa olsa korku. Oysa bilmemek, bilememek de beni korkutuyor. Öðrenmenin yolu ölümden mi geçiyor? Bedeli ufacýk gövden, kurtlu kemiklerin mi nine? Giz çalmanýn ayýbýný, suçunu artýk önemsemiyorum. Bir çalabilsem, ama þimdiden çalabilsem, diriyken… Ama bilememenin tedirginliðiyle yaþamaktansa... Düþünüp de çözememek... Bilinmeyenleri düþünmenin uyandýrdýðý duyguya sürekli katlanmaktansa... Bedelini ödemek için istekle ölürüm, diyordum. Oysa gizlerin böyle çözüleceðine inansam. Söyle nine, çözüm yolu bu mu? Yine aldanmayalým. Yýllarca yýldýzlar aldattý seni. Göz göre göre beni de aldattý, aldatýyor. Hiç deðilse bu akþam, bundan böyle… Gökyüzünde çok þey yitirdik. Ölümsüz sanýp özendiðimiz yýldýzlardan dilenirdik, anýmsa. Onlardan ne bekliyorduk? Yaþam mý, ölüm mü? Doðsun diye beklerken, kaysýn diye beklerken; umutlarýmýz doðdu, umutlarýmýz söndü. Dileklerimizin gününü, saatini mi ayarlayamadýk, nine? Ya fýrtýnadan önce, ya fýrtýnadan sonra duyurabilirdik belki sesimizi? Oysa biz... Evet, biz kalktýk... Tam... Çýðlýklarýmýzý anýnda gök gürültüleri susturdu. Koþullarý kollayamadýk!

— Dede... Dee dee ciiim...

Iþýk yýlýyla yaþamak isteyecek denli açgözlü deðildik. Ancak, bilinmeyenlerin gün be gün bilinene dönüþtüðünü gördükçe seviniyor; her þeyin bilinebileceði bir güne ulaþýlacaðýný düþledikçe, yaþam süremizin buna yetmeyeceðine yeriniyorduk. Yalnýzca yeriniyorduk. Süre isteyecek denli gerçeklerden kopmamýþtýk. Yýldýzlara artýk kuþkuyla bakýyorduk. Iþýklarý güçlenince etkinlikleri beklentilerimizin doðrultusunda olmuyordu.

—Dede... Dede... Lay li li lay lay…

Dileklerimizden bir bir caymýþtýk. Yakýnsak da, atýp tutsak da yaþamayý seviyorduk. Umutlarýmýzýn doðuþuna, yok oluþuna gocunmaz olmuþtuk. Kayan, bizden ýþýk yýlý uzaklýðýndaki bir yý1dýz; ölen, yalnýzca umutlarýmýz diyor, gücümüzü yine de yitirmiyorduk. Umutlanmadan yaþamaya gün geçtikçe alýþmýþtýk. Tam alýþmýþtýk, nine… Her þeyin ýþýk hýzýyla düne sýðacaðýný nedense hiç düþünememiþiz. Her þey ýþýk hýzýyla dün… Öncesiz bir dün... Beklentilerimden cayarým da bugünden cayamam. Bugünü býrakmam. Yetiniyorum, ayrýlmam nine. Bugünüm de dünleþmeli. Bilmediklerim varsýn bilinmez kalsýn, bilinemesin. Bilememenin yarattýðý korkuyla yaþamanýn güçlüðünü küçümsemiyorum ama karar vermeliyim. Seçenekler kol saati, bisiklet, güneþ gözlüðü deðil… Dört elle birinden birine sarýl; sarýl, býrakma. Ya yaþama, ya ölüme... Ýkisinden biri baskýn çýksýn. Sarýl… Sarýl yýldýzcý ninenin çokbilmiþ sevgili torunu.

— Dede

— Sen misin bir tanem...

— Deminden beri sesleniyorum. Þarkýmý da mý duymadýn?

— Duydum, dinliyordum.

— Dönüp bakmadýn. Küstüm iþte.

— Dedelere küsülmez.

— Ne güzel gizlenmiþtim. Yorganýn altýndan çýkýp korkutacaktým. Yataða gelmeyince dayanamadým, seslendim.

— Orada olduðunu biliyordum. Oyun olsun diye görmezlikten gelip ben seni þaþýrttým.

— Hýýý... Gücendim ama.

— Büyüklere gücenilmez, demedim mi?

—Yataðýna girdiðime kýzmýyorsun deðil mi, dede?

— Kýzmýyorum.

— Annemlere de söyleme.

—Söylemem.

— Ampulün altýnda demincek ne yapýyordun öyle?

—?!!

— Ayaklarýnýn ucunda azýcýk daha yükselseydin, belki kolunu azýcýk daha kaldýrsaydýn—Ben de eriþemiyorum, boþ ver dede.

— O nasýl söz öyle! Yakýþtýramadým. Üstelik eriþtim.

— Ben sandalyeye çýksam da yetiþemem, deðil mi, dede?

— Boþ ver þimdi ampulü.

— Sen de dedin, sen de dedin. Lay lay lay... Ben de sana yakýþtýramadým.

— Dedeler der.

— Dedeler der, dedelere küsülmez. Dedeler de hiç kýzmaz.

— Kýzmaz. Hiç kýzmaz yavrum. Artýk yataðýmdan çýk. Kýzmam dedimse…

— Çýkýyorum. Bir sandalye alýp geliyorum. Yine yýldýzlara bakalým.

— Yarýn baksak?

— Dün de bakmamýþtýk! N ’olur dede, n’olur. Geldim iþte. Ben onlarý çok seviyorum.

Kaymasalar bile beklemek hoþuma gidiyor. Bak bak, hiç sýkýlmýyorum.

— Konuþsak ya?

—Bakarak, bekleyerek konuþuruz. Gördün mü dede, bir tane bile yok!..

— Daha erken.

— Olmaz dede, bu gece yýldýz olmaz! Ne yapacaðýz þimdi!

— Olur, olur.

— Olmaz dede, olmaz. Böyle gecede yýldýz mýldýz olmaz. Unuttun mu, sen! demiþtin.

— Demiþtim yavrum, ben demiþtim. Bana da demiþlerdi. Üzülme geceye daha çok var.

— Yemek yedikten sonra gece oluyor, biliyorum.

— Evet, þu an akþam.

— Öðleni karýþtýrýyorum. Uyandýðýmda sabah. Babam döndüðünde akþam. Yatýnca gece. Nedense öðleni hep—

— Öðrendin bile. Tasalanma. Daha önünde upuzun—

— Ne güzel dedeciðim, sen her þeyi biliyorsun. Ben de senin yaþýna gelince her þeyi, ama her þeyi—Yýldýzlar yaþlanmaz, deðil mi? Ben geçenlerde öyle bir þey diledim ki! Bil bakalým? Yaa? Bilemezsin. Lay Lay Lay...

— Ýstersen , bu gece yýldýzlarý unutalým.

— Olmaz dede, ne olursun bekleyelim. Tam oyuncak isteyecekken—

— Ben sana onu yarýn alýrým.

— Sokaða çýkmazsýn, kandýrma. Üstelik ne istediðimi daha söylemedim ki ?!

— Çýkarým. Çýkacaðým. Sen dedeni ne sandýn! Oyuncaðýný da þýp diye bildim.

— Bilmediðin, alamayacaðýn bir þey bulayým öyleyse. Off… Çabucak da olmuyor ki! Sen buldun mu, dede? Kendin için...

— Görmüyor musun, gökyüzü bomboþ! Bu gece yýldýz mýldýz yok, olmaz.

— Daha erken dede. Az sonra her yeri dolduracaklar. Bir de bol bol kaysalar...

— Ah, benim biricik yavrum. Yarýn sokaða çýkmýþken sana baþka bir þey daha alayým. Buldunsa ikinci dileðini söyle, onu da alalým. Bisiklet miydi yoksa? Hýýý?.. Üç tekerlekli mi olsun? Ya da iki tekerlekli olup da hani iki yanýnda —

— Çok güzel bir þey buldum, beklemeliyiz dede! Çarþýdan alýnacak gibi deðil. Büyüyeceðim, büyüyeceðim; çabucak büyüyüp öylece kalacaðým. Tam senin yaþýna gelmeden yani. Yýldýz çýkmazsa bu gece! Çýkan da kaymazsa, ben ne yaparým, dede!

— Çýkar, üzülme çýkar. Bugün çýkmazsa yarýn çýkar. Hiç deðilse çýkana dek baþ baþa konuþalým.

— Konuþalým dede, sustukça yýldýzlarý beklemek güçleþiyor. Sessizlik geciktiriyor. Nerede kaldýlar? Bir an önce çýksalar ya... Þu an bambaþka bir þey buldum, tam þu an! Sakýn sorma, söylemem. Nerede kaldýlar! Haydi, çabuk çabuk çýkýn artýk! Çýkana dek gün aðarmasýn ama ne olur aðarmasýn. Daha önce böyle bir þey mi dileseydim yoksa? Konuþ dede. Bir yandan konuþ. Sustukça; dedim ya çýkmalarý gecikiyor.

Konuþtum. Yalýn sözcükler seçerek. Sýradan, ama yine de ilgi duyacaðýný sandýðým þeylerden söz ettim. Çok sürmedi, gökyüzüne dolaylý bir þekilde yaklaþmýþtým. Artýk yýldýzlara deðinebilirdim. Onlarýn gizemli gücünü çürütmek boynumun borcu. Gözlerini gökyüzünden bir an olsun ayýrmýyordu. Öpmek için yüzünü çevirecek oldum, yanaðýný kaçýrýp gözlerini gökyüzüne yine oraya dikti. Anlattýklarýmý dinlemiyor, belki de duymuyordu. Gökyüzünün alýmýna kapýlmýþtý. Sorsun istiyordum, istediðini sorsun. Bildiklerimi, her þeyin doðrusunu söyleyecektim. Bilmiyorsam da açýkça , ‘Bilmiyorum yavrum, ben de bilmiyorum,’ diyecektim. Susuyor. Ona ne oldu bu akþam? Sürekli sorardý ; bilsem de bilmesem de duraksamadan yanýtlardým. Gerçekleri saptýrmamaya özen göstermiþsem de arada bir sakýnmadan yalana da baþvurduðum olmuþtu. Çocuksu sorularýný bile yanýtlarken kimi kez gerçekleri sisler, süslerdim. Kolay gözükse de karmaþýk; kandýrmacalarýma son vermeyi göze alamadýðým öyle sorular bulurdu ki! Ýþte onlarda dilim çözülüyor, büsbütün coþuyordum. Anlattýklarýmda düþsel özlemlerimi, gerçekleþmesi olanaksýz beklentilerimi mi dile getiriyordum! Olur olmaz, gerçekdýþý birçok þeyi; üstelik irdelemesini önleyerek toy beynine sokuþturdum! Bilgiçlik taslayarak. Kuþkulandýrmadan. Ýþin þaþýlacak yaný, bilmediklerimi bilir gibi aktarýrken daha inandýrýcýydým. Kolay kanmasýndan, yaþýndan yararlandým. Yanýtlarýmda suçüstü yakalanmadým çünkü bana güveniyor, her dediðime inanýyordu. Evet?!. Belki þimdi de... Neden olmasýn; inanýr inanýr! Gecikmeye gelmez. Varsýn, ‘Dedem yalancýymýþ,’ desin, küssün. Hiç deðilse bu gerçeði söyleyip aklanmalýyým. Bakarsýn buna da gözü kapalý inanýr. Sonra, sýra anlattýklarýmý düzeltmekte, beyninde yeþerttiðim katýþýk düþünceleri arýtmakta. En önemli son görevim sanýrým bu. Yerine getirmeden seni býrakmam. Yýldýzlardan kesinlikle dilenmemeli. Anlattýklarýmda yalanlanmasý gereken öyle çok þey var ki! Bir geceye sýðdýrabilsem. Zor. Benim için de zor, onun için de... Yalanlarýmý ben de sevmiþim. Yazýklanmamak gerçekten elde deðil.

— Dede, bak... Çýkmaya baþladýlar.

— Ben sana dememiþ miydim?

— Bak! Bak! Þurada da var. Yaþasýn!


Söze yine yýldýzlardan baþlamalý. Onlarýn da yaþamý sürelidir, demeli. Parýltýlarý sonsuza dek sürmez, ölüm gökyüzünde de vardýr; bunu bilmeli—Sonsuz sözcüðünü kullanmasam?

— Þuna bak dedecim, ne güzel parlýyor. Yazýk, sabahleyin yok olacak.

— Hayýr, yok olmayacak. Onu, biz göremeyeceðiz. Anlýyorsun deðil mi? Yalnýzca bize görünmeyecek. Gün aðarýnca yýldýzlar—

— Boþ ver dede, nasýl olsa yarýn gece yeniden doðacaklar.

Güneþten, aydan, gezegenlerden baþlasam. Gece ile gündüzü anlatsam. Mevsimleri öðretsem, açýklasam. Sonra da sözü yýldýzlara getiririm. ‘Görünen parlaklýðý baþka, gerçek parlaklýðý baþkadýr onlarýn; ben kandým, sen kanma,’ derim. ‘Kimi ýsýnýr, büyür, parlaklaþýr, yýllar sonra patlayarak yok olur. Kimi soður, donuklaþýr, büzülür, bir gün söner. Ýþte yýldýzýn ölümü. Onlar uzaktan hoþtur. Kimi yakar, kimi dondurur. Kimi vardýr görünmez, kimi yoktur görünür. Bunlarý er geç öðreneceksin. Yer deðiþtirmez sandýðýn Kuzey yýldýzýna güvenme, Demirkazýk deseler de kýpýr kýpýrdýr o. Yýldýzlarýn gerçeðini sana aktarmalýyým. Ýnanacaðýn þekilde anlatacaðým. Hiçbir þeyi çarpýtmadan. Dilerim, geç kalmamýþýmdýr, baþarýrým. Yeni bir gökyüzü masalý yaratýp yýldýzlarýn çekiminden seni kurtaracaðým. Ýleride, kendin deðiþmeye çabalasan da o güne dek yeri doldurulmaz pek çok þeyi yitirmiþ olduðunu anlar; durmadan yakýnýr, yerinir, zorlanýrsýn. Ýþte o an suçlayacak birilerini ararsýn. Önce kendini sonra beni suçlarsýn. Dahasý; bana küsmek isteyip de küsemezsen bil ki bunu önleyen sevgi, sevgi bir tanem.

— Ben yýldýzlar gibi olmak istemiyorum, dede. Gün aðarýrken yýldýzlar—

— Hah þöyle... Ýstesen de olamazsýn. Ýþimi kolaylaþtýracaða benziyorsun. Kutluyorum seni. Yýldýzlarla ilgili anlattýklarým var ya—

— Anlamadýn dedeciðim, anlamadýn. Yine onlar gibi olacaðým da tam öyle deðil. Yok olacaksam geceleri yok olayým, diyecektim. Gündüzleri hoop yine çýkayým. Bütün gece uyuyorum nasýl olsa. Gündüzleri bol bol oynadýktan sonra—Ayy, bu dileðimi senden gizleyecektim, unuttum. Yaþasýn, bir tane daha buldum. Bu hepsinden güzel. Evet, evet!!! Ýnan dede, bu en son bulduðum en!.. en!.. en!.. güzel. Bir kaysýn öyle çok sevineceksin ki…

Olmadý. Yine olmadý. Ona ölümden söz etmeliyim. Alýþtýra, alýþtýra. Bildiðim ölçüde… Soru sormasa… Oysa ölümsüzlüðü ne kolay anlattým. Dinlerken böylesine tat alacaðýný, böylesine hoþnut olacaðýný hiç sanmýyordum. Hele ilk günlerde hiç ama hiç… Demek yalaný bile istek uyandýracak denli güzel, demek o denli güçlü… Onu ölümsüzlüðe ne çabuk özendirdim.

— Dede, þu kýpýrdadý! Dilese miydim?

Yýldýzlarýn ölümlü olduðunu varsýn daha bilmesin mi! Günün birinde nasýl olsa öðrenecek. Saksýdaki çiçekte, akvaryumdaki balýkta; kuþta, kedide… Ýnsan demeye dilim varmýyor; ölümle her yerde tanýþacak. Belki yarýn, belki öbür gün. Ýster istemez tanýþacak. Ah, yýldýzlar... Düþleri gerçekleþtirebileceðinize birkaç yýl daha inansýn mý? Size özensin mi, torunum? Ölümlü olduðunuzu daha bilmesin mi! Ya dilekte bulunmaya alýþýr da umarý sizde ararsa! Sizi güçlü sanýp onda beklenti yaratýrsanýz? Hayýr. Belki de abartýyorum. Belki deðil, çok abartýyorum. Tasam yersiz. Öykünme çabasýnda. Bana düþkünlüðünden. Büyüsün unutur. Biricik ninemin yýldýz oyunu biricik torunumla bitecek. Boþuna endiþeleniyorum. Sezgimde yanýlmýyorumdur? Dilerim yanýlmýyorumdur. Dilerim...

—Dilerim, diye fýsýldadýn!! Biri kaydý mý yoksa? Yetiþemedim dede, öbürüne bakýyordum!!

— Dilerim , demedim. Þeyy... Yani, dudaklarým oynamýþsa da… Neyse... Gözlerim yoruldu. Perdeyi kapatsak. Yemekte ne vardýr, dersin? Kokusuna bakýlýrsa?.. Bence mis gibi—

— Koku moku yok, dede! Hem ben hiç acýkmadým. Off, yine kaçýrdým!! Oldu mu ya!..

Sýk sýk ovuþturmasý gözlerinin kamaþtýðýný gösteriyordu. Oysa benimkiler nedense hiç... Gökyüzünü irili ufaklý yýldýz kümeleri doldurmuþtu. Göz kýrpýþlarýnýza artýk aldanmýyorum, boþuna yanýp sönmeyin karþýmda. ‘Yavrum diyeceðim, ‘yýldýzlara sakýn kanma.’ Söze böyle baþlamalý. Gördüklerimizin birçoðu belki de çoktan yok olmuþtur. Bunu böylece demeli... Yok olsalar da bir süre daha varmýþ izlenimi verirler. Yýllar önceki durumunu, yýldýzlarýn geçmiþini görüyoruz. Diyeceðim, diyeceðim de anlayamaz, üstelik inanmak istemez. Dedesi, deðil gerçeði benimsemek, anýmsamak bile istemezken!

— Dayanamayacaðým, kaymasýný beklemeden dilesem olmaz mý, dede? Þuna, þu en parlaðýna. Bir kerecik de böyle dileyeyim. Bakarsýn olur?

— Dile yavrum, öyle dile…

— Sen de dile ama. Sen tam dilerken ben—Sakýn sorma, isteyecek yeni bir þey buldum, söylemem. Az öncekini bir sonrakinden dilerim. Ayýp mýdýr, suç mudur bilmiyorum ama, anlarsan ne olur bana kýzma, dede. Þuna. Þuna dede... Bak, bak... Ýþte.

Yemeðe çaðrýlýyordu. Oysa ikimizi birlikte çaðýrýrlardý? Neyse… ‘Yataktan çýktýðýmý söyleme,’ diyecektim koþar adým gitti. ‘Ýyi geceler,’demedi, demeyi unuttu. Alýnmadým. Annene, babana da… Baðýþladým seni ivecen çocuk, suçsuzsun ninem gibi. Sen de beni baðýþla. Parlak yýldýzý unutmuþ gibiydin hýzla koþarken... Nineme de kýzamýyorum. Þuradaki dediðin hangisiydi? Hani benim için bulup parmaðýnla gösterdiðin. Hangisi? Hangisiydi o?

Loþ bir odadayým. Kalýn perdeler yere deðiyor. Yine açmamýþlar. Yine unutmuþlar. Dýþarýda saðanak. Cama vuran dolu tanecikleri… Týpký dün. Þimþeklenen gökyüzü… Odanýn bir çakýþta aydýnlanmasý ardýndan karanlýk. Gürültülü karanlýk. Bir yere düþtüðü kesin de nereye düþtüðünü bilemediðim yýldýrým. Bildiðim, akýp yok olduðun. Gök delindi. Oysa az önce... Beklenir miydi?!

Yorganý fýrlatýp açtým. Kalkmalýyým. Seslerle yetinilmiyor. Böyle bir gece pencereden izlenmeye deðer.

Altýndan geçerken bir fiskede ampulü salýndýrdým. Görse, dedesiyle övünürdü. Þimdi sýra yýldýzlarda. Çýkmýþlarsa? ‘Sýmsýký asýlý onlar, düþer mi hiç,’ diye sýzlanýþý... Uyuyordur. Fýrtýna uyandýrmasa. Ya pencere önünde uyuyakaldýysa?! Olmadý deðil. Kaç gece. Kaydý kayacak diye beklerken… Caným benim… Uyanýp gelse. Gelse de öpsem, doyasýya koklasam. Odasýna gitsem ya. Odalarý bir bir dolaþsam. Herkesi kucaklasam… Öpsem… Doyamadým. Doyamadým. Kýzsam da, gücensem de , ‘savsaklar,’ diye söylensem de hiçbirinize doyamadým. Karþý komþu, alt kattaki genç çift, gündelikçi kadýn-kaç gündür gelmiyor–tokgözlü manav, su daðýtan çocuk, yaþlý kasapla kýzý, hani geçenlerde eþini yitiren—Off… Daha niceleri… Tanýdýklarým, tanýmadýklarým. Hiçbirinize doyamadým. Sevenim, sevmeyenim; sevdiðim, sevmediðim hepinizi þimdiden öyle özledim ki... Perdelere, tüllere, pencereye, bardaða, sürahiye, 7,5 vatlýk karpuzsuz ampule inan olsun doyamadým. Kullandýklarým, kullanmadýklarým; gördüklerim, görmediklerim; yaþadýklarým, yaþamadýklarým—Yataktan hiç çýkmasa mýydým? Yüzümü görmek istiyorum, özledim. Yüzüme doyamadým. Gözlerimi özledim. Iþýltýsýna doyamadým. Hiçbir þey görünmüyor. Yüzüm?! Çizgili pijamam?! Neredesiniz!.. Sesim?! Sesime doyamadým. Sesim?! Yatmaktan usandýðým oymalý karyola, neredesin?! Perdeyi daha da açtým. Camda boþ bir karyola. Ýçinde ben yokum. Ýçinde ben yoktum. Ayakucunda bir çift terlik?! Minicik?!. Þimdi þimdi anýmsýyorum: Dün, gün aðarýrken ölmüþtüm. Tam, gün aðarýrken.




SEÇKÝN GÜNDÜZ-DÜN






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adý Batasýca
Diye Diye - 2019
Üç Yavru - "Bölüm"
... Çaðrý...
... O...
Pastýrma Yazý
Onarým
Onarým
Saðaltým
Hýzlý Karþýlaþtýrma

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýletiþim
Bilet

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ben... [Þiir]
Unutma [Þiir]
Hayvanlarým [Þiir]
Kedi... [Þiir]
Dilek [Þiir]
The Day Of Solar Eclipse [Þiir]
Parmak [Þiir]
Gül... [Þiir]
Zorba [Þiir]
The Forbidden Apple [Þiir]


seçkin gündüz kimdir?

Yazarlar ansiklopedisi-2001 Encyclopedia of Turkish Authors-2004 Türkiye Edebiyatçýlar ve Kültür Adamlarý Ansiklopedisi-2006

Etkilendiði Yazarlar:
Yýldýzlarý Beklerken adlý ilk öyküsü Çaðrý dergisinde yer almýþtý. Diðer ürünleri Türk Dili ,Çaðdaþ Türk Dili , Damar , Ýnsancýl ,Varlýk , Yazýt , Dil Dergisi , Abece , Üçüncü Öyküler ,Gýrgýr , Bay ( Yugoslavya ) , Þafak ( Yunanistan ) , Kafdaðý


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seçkin gündüz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.