..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Çaðdaþ Sanat > Erdal GEÇER




18 Ekim 2009
Semah... (Bir Tablodan Ýzlenimler)  
Ressam Fatma özdil'in semah adlý tablosu üzerine izlenimler.

Erdal GEÇER


Alevi inancýnda semah'ýn taþýdýðý Felsefi ve tasavufi anlamlar üzerine kiþisel bir deneme


:DFDA:


SEMAH

    Baþka türlü, ayin-i cem’de dönülen semahýn tuval üzerine resmedilmiþ kýsacýk bir aný; bu denli sonsuza kadar sürecekmiþ gibi gözüken mistik bir dansa dönüþemezdi her halde. Bize bu duyguyu verense tabloyu yapan usta elin kullandýðý fýrça tekniðiyle oluþmuþ dairesel ýþýk izlerinden baþkasý deðil...

    Dikkatimi çeken ve beni tabloyla ilgili görüþ bildirmeye yönelten ilk neden bu . Zira mistik dansý icra eden (semah dönen) kadýn ve erkek figürlerinin etrafýndaki dairesel ýþýk izleri tabloya bir canlýlýk kazandýrmanýn ötesinde; bu dansýn, tablo var olduðu sürece devam edeceðini ve döngünün sonsuza dek süreceðini anlatýyor . Gerçekte de kadýn ve erkek semah dönen canlarýn her biri evrenin sonsuza dek aþkla sürüp gidecek olan döngüsüne dahil olma inancý nedeniyle dönmüyorlar mý semahlarýný. Sonsuza kadar süreceðine inanýlan bu döngüyü baþlatan ve devam ettiren enerjiyse (arke) aþktan baþka bir þey deðil. Tabi ki bu tasavvufi manada bir aþk.Ýlahi aþk yani. Semah dönen tüm canlarýn sýrrý hakikat olarak nitelendirdikleri gerçek aþkýn ta kendisi ...
   Tablonun bizlere anlatmak istediði bununla sýnýrlý deðil elbette . Semah dönen kadýn ve erkek figürlerini oluþturan küçük parçacýklar ve bu figürlerin etrafýndaki belli-belirsiz çizilmiþ diðer þekiller evrendeki canlý yada cansýz tüm varlýklarý simgeliyor. Bu açýdan tablo evreni sonsuza kadar sürecek olan bir cem ayini biçiminde tasvir ediyor diyebiliriz.Adeta bütün evren ayinin yapýldýðý mekan (cem evi) olarak tasvir edilmiþ. Evreni oluþturan tüm varlýklar ayin-i cem’e katýlmýþ ve semahtaki döngüye dahil olmuþ durumdalar..Tabi ki Fatma hanýmýn düþ dünyasýndan tabloya yansýyan bu durum Alevilik öðretisiyle de uygunluk gösteriyor Fatma hanýmýn Alevilik inancý,semah ve cem törenlerindeki felsefi anlamlar konusunda sýradan bir alevinin ötesinde felsefi bilgiye sahip olduðunu tahmin ediyorum. Semah tablonun böylesi bir bilincin ürünü olduðunu düþünüyorum.
   Dikkat edilirse semah dönen kadýn ve erkeðin bedenleri sadece birer görüntüden, yansýmadan ibaret.Tablodaki kadýn ile erkek figürleri evreni oluþturan parçacýklarýn sarmal döngüyle meydana getirdiði renk ve ýþýk birlikteliði aslýnda. Tabloda gerçek bir kadýn ve erkek yok sadece .Bir araya gelip (cem olup) semah dönmekte olan her þeyin oluþturduðu bir kadýn ve erkek görüntüsü var aslýnda.
    Tasavvuf inancý evreni (kainat) tanrýnýn aynada yansýyan görüntüsü olarak açýklýyor. Bizler için bir nevi ayna görevi görmekte olan tablodaki kadýn ve erkek figürleri de tanrýnýn aynaya yansýyan görüntüsünü simgeliyor.Öyleyse aynaya (tabloya ) bakarken gördüðümüz görüntü gerçekte tanrýnýn simgesel görüntüsünden baþka bir þey deðil.. Yani tablodaki tasavvufi bakýþ açýsý tanrýyý yüz yüze (ru be ru ) semah dönmekte olan kadýn ve erkek birlikteliði olarak tasvir ediyor diyebiliriz...

    Bu mistik bakýþ açýsýndan hareketle parçacýklardan bütüne ulaþtýðýmýzda karþýlaþtýðýmýz görüntü alevilikteki cem ayini ve semah dönme inancýna da kaynaklýk ediyor. Alevilik felsefesinde kainatý oluþturan her parçanýn tanrýsal bütünlüðe ait olduðunu , Tanrýnýn parçalar olmaksýzýn bir anlam ifade etmeyeceðini biliyoruz .Bu açýdan Tanrýya evreni oluþturan unsurlar bütünü diyebiliriz..Zira kendi varlýðýný tanrýsal bütünlüðün bir parçasý olarak gördüðü için Enel-hak (Ben tanrýsal gerçeðim) diyen Hallac-ý Mansur’un düþünce biçimini baþka türlü anlayabilmemizde mümkün deðil zaten.

    Maddenin oluþumu ve diðer maddelerle bir araya gelerek yeni maddelere dönüþüm süreçleriyle ilgili olarak bilim adamlarýnýn ve felsefecilerin çok farklý görüþleri olduðunu biliyoruz. Materyalist bakýþ açýsýndaki tez-antitez-sentez süreci bu görüþlerden sadece birisi. Tabloda yansýtýlan felsefi temayý bu açýdan irdelediðimizde karþýtlarýn oluþturduðu ve sonsuza dek semah döngüsü (sarmal hareket) ile devam edecek olan birlikteliðe benzer bir iliþkiden söz edildiðini ifade edebiliriz.. Ama buradaki karþýtlar arasý birlikteliði (erkeklik ve diþilik unsuru ) ve devinim sürecini oluþturan iliþkiyi yok edici bir savaþ iliþkisinden ziyade yaratýcý bir aþk iliþkisi olarak görmeliyiz. .

    Tasavufi bakýþ açýsýnda bu durum maddelerin birbirleriyle bütünleþme isteði,meyletme (temmayyül) olarak açýklanmýþtýr.Týpký çamuru oluþturan kuru topraðýn ve suyun bir araya gelmelerinin savaþ iliþkisi ve karþýtýný yok etme,yenme isteðinden deðil de isteyerek birbirlerine karýþma ve bir araya gelme (aþýk-maþuk iliþkisi) arzusundan kaynaklanmasý gibi..Bu nedenle sentezi oluþturan iliþki süreci aþk iliþkisi þeklinde tanýmlanmaktadýr.Söz konusu ilahi aþk iliþkisi yaratýcý ,doðurgan ve geliþtiren bir iliþkidir.Evrendeki maddelerin birbirleriyle aþk iliþkisi içinde olduklarý, kainatýn bu nedenle bir bütün halinde bulunabildiði ve sürekli olarak yeni olaný yaratmaya doðru devinimini sürdürdüðü ve geliþtiði kutsal bir evren tanýmlamasýdýr bu.. Evrenin eril ve diþil olmak üzere iki yönlü olduðu, her þeyin bu iki yönlülük iliþkisi üzerinde geliþtiði de (yin ve yang iliþkisi) baþka bir bakýþ açýsý olarak tasavvuf felsefesine iþlemiþ durumdadýr... Bu bakýþ açýsýna göre evrendeki eril ve diþil özellikler her maddeye erkek veya diþi özellikler olarak yansýmýþtýr..Maddeleri bir araya gelmeye yönelten ve yeni maddeler oluþmasýna neden olan süreç doðadaki eril ve diþil yönlerin birbirlerine karþý duyduklarý aþk (bütünleþme) isteði nedeniyledir...Tek baþýna erkek yada diþi yönün yeni bir þey var etmesi mümkün olamayacaðýna göre yaratýcý ortam (Tanrý) eril ve diþil yönlerin bir arada olduklarý durum olarak tasvir edilmiþtir. Tanrý burada somut bir varlýktan ziyada bir durum olarak algýlanmalýdýr.Evren sürekli olarak yeni þeylerin yaratýldýðý mekan olmasý nedeniyle tanrýnýn kendisiyle özdeþleþmiþ durumdadýr.(panteizm-doða tanrýcýlýk)..Tablo bu açýdan kemale ermiþ,ilahi aþký ruhlarýnda hissedebilen kadýn ile erkeðin semahla simgelenen aþk dolu kutsal birlikteliðinin görüntüsünü aktarmaktadýr bizlere..

    Maddenin kendisi (cevher-töz) oluþtuðu andan itibaren doðal olarak eril veya diþil özellikte olmasý sebebiyle kendi yetkinleþme (erginleþme-kamil olma) sürecini tamamladýðý andan itibaren karþýtýna yönelmeye hazýr bir aþýk olma ve yaratma potansiyeli taþýmaktadýr. Tasavvuftaki insaný kamil olma sürecide bu açýdan tarikat yoluna giren kiþinin aþama aþama kendini tanýmasý, varlýðýndaki ilahi sýrrý keþfetmesi, mükemmelleþmesi (tekamül etme-kemale erme) sürecidir.bir baþka ifadeyle bu süreç aþýk olabilme,bu yaratýcý hissin peþine düþerek kendini tanýma kanýtlama ve baþka þeye dönüþme sürecidir.Alevilikte hakka yürümek olarak adlandýrýlan ölüm olayýna da bu nedenle bir yitiþ ve kaybolma durumundan çok yeni bir þeye dönüþüme ,oluþum sürecine dahil olma,baþka bir sentezin tez veya antitezi olma manasýyla yaklaþýlmaktadýr.Aslýnda hakka erme,gerçeðe nail olma anlamýyla ölüm olayý bir nevi aþkla süregiden yaratýcý döngüye karýþmak biçiminde tanýmlanmaktadýr..

    Tanrýnýn aynadaki görüntüsünü yani evrensel güzelliði ve aþýk olma halini simgeleyen tablodaki kadýn ve erkek figürlerinin etrafýndaki sarmal ýþýk ve renk döngüsü tarikat yolunun terbiye sürecinden geçerek insaný kamil olma mertebesine ulaþan kadýn ve erkeðin sonsuza dek sürecek aþk dolu birlikteliðini simgelemektedir.Bu açýdan semah dönen kadýn ve erkek evrensel aþký, karþýtlarýn uyumlu birlikteliðini ve tanrýsal olma durumunu simgelemektedir.

    Tabloyla ilgili gözlemlerimi biraz felsefi bir pencereden aktarmak istedim.Tabi bunlar kiþisel gözlemler nihayetinde.Bu açýdan baþka gözlemcilerin kendilerine göre farklý yorumlarý olabilir.Tabi ki semah.cem ve alevilik öðretisiyle ilgili yukardaki düþüncelerime paralel yada zýt düþüncelerde olabilir.Ama ben insanlarýn fikirlerini aktarabilmelerini önemsediðimi ifade etmek istiyorum.Bu açýdan Fatma hanýmýn gerçekten beðendiðim semah adlý tablosundan hareketle düþüncelerimi paylaþma fýrsatý bulabildiðim içinde kendisine teþekkür ediyorum.


Erdal GEÇER
30 Temmuz 2008/Gelibolu






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hacýbektaþ Tören Ýzlenimleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dün Gece [Þiir]
Þehr-i Ben [Þiir]
Yitik Gemi [Þiir]
Altýn Kadeh [Þiir]
Hayyam'a [Þiir]
Nirvana [Þiir]
Virüs [Þiir]
Beþinci Þiir [Þiir]
Diyalektik [Þiir]
Ýyi Kadýn [Þiir]


Erdal GEÇER kimdir?

Yazmak kendimi yenilemek gibi bir þey. çeki düzen vermek üst baþa. hazirlanmak geleceðe. .


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Erdal GEÇER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.