Avuntu Yağmuru
gün
senin gözlerinde söndü
karanlığa çekiliyorum
hızla
.
…
….
hangi ağacın gölgesine yanaşsam
gamzesinde mayın saklı
kirpiklerim gözlerime diken
kayıp kentin turuncu seherlerine
ağlıyorum
yüreğim kanadı kırık serçe
çarpık sokakların diz boyu çamurunda
poyraz esiyor
üşüyorum!
değilim oysa
uçkuru çözük it peşinde koşan yosma!
köşe başının eğreti ışığında
duaya çöküyorum
ah
bir gülümseyen çıksa
anaforuma el uzatıp
sıcağına sarsa
gecenin pusu
ciğerimde yara
güneşi kaybeden beden
ay ışığına teslim
üzerime düşen huzme sırıtıyor!
şerefsiz erkek edasında
sürek avına çıkmış gibi
onurunu yorgan altına satan
pos bıyıklı ucubeler
iman tahtama çivili umudum
güneşe hasret
sivri uçlu bir bıçak saplı
bağrımın ol orta yerinde
bilirim! ciğeri beş para etmezedir serzenişim
ki… hep içime çağlar çığlığım
şimdi
anamın rahmine dönüp
kaysam yine döl yolundan
sarılsam ek memesinin uçlarına
ütopik sarhoşluğun zincirine vurulup
sonra yine
zemheri ayazında dibe çakılsam
ne gam!
bir nefes tanrım
sadece bir nefes
atma sürüngenler tapınağına özümü
bak araftayım
tut ellerimi
kurtar
Yeşim Deren