Dün gece,
Çürümüş tahta bir merdiven uzattım gökyüzüne.
Dikkatlice yürüyüp,
Bir ip cambazı gibi ulaştım en tepesine.
Selam verdikten sonra yaşlı Ay'a,
Koca bir kağıt makasıyla kestim binlerce küçük parçaya.
Öğlen cebime koyduğum sıcağı çıkarıp,
Bir güneşin sarısını çırptım, sürdüm üstlerine.
Gecenin bir yarısı attım fırına,
Pişirdim tam yüz yetmiş derecede.
İşte!
Senin kuru olmuş diye beğenmediğin Ay çöreklerini,
Böyle yaptım ben uğraşarak, zahmetle.
Hayal
İşte! / Senin kuru olmuş diye beğenmediğin Ay çöreklerini, / Böyle yaptım ben uğraşarak, zahmetle.