Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Acaba insan için her þeyin tam anlamýyla mükemmel olduðu bir çað, dönem olmuþ mudur? Ya da þöyle soralým: Gelecekte insaný mutluluðun beklediði bir çað olacak mýdýr? Ýnsanýn bu durumuna en çok iþaret eden filozof belki de Nietzsche’dir. Þöyle der Nietzsche Güç Ýstenci adlý yapýtýnýn sonunda: “Bu dünya baþlangýcý ve sonu olmayan güçten bir canavardýr. Büyüklüðün, güç büyüklüðünün çelikten sabit bir toplamýdýr. O, ne daha büyür ne de daha küçülür. Kendini tüketmez. Tersine sadece deðiþir; ama bütün olarak deðiþmez derecede büyüktür.” Zamanlar, hep onu dile getirecek filozoflara ihtiyaç duyarlar. Her anlatý gibi felsefe de zamanýna ait bir dildir. Filozoflar da büyük anlatýcýlardýr. Nietzsche, tüm insanlýðýn güç ve iktidar istemi tarafýndan yönlendirildiði sonucunu çý- karýr. Ona göre, tüm eylemlerimizin temel dürtüsü iþte bu enerji kaynaðýndan beslenir. Güç istemi çoðunlukla baþka birtakým þekillerde, yani þekil deðiþtirerek, ortaya çýkýyor. Ancak o daima mevcuttu. Var olmak, burada ve þimdi, geçmiþte ve yarýnda. Ýnsanýn yeri yurdu neresiydi? Yoksa insan var olduðu andan itibaren hiç peþini býrakmayacak bir tekinsizliðin de yaratýcýsý mýydý? Gittikçe artan sorularla güvenilirliðini daha da yitiren bir yer olmaya baþladý bu yeryüzü. Nietzsche bizi birlikte yaþadýðýmýz insanlarýn ahlaki cehenneminden çýkarmaya çalýþtý. Taþýdýðýmýz ahlaka olan güvenimiz sarsýldý. Freud’u tanýyýnca bilincimizin tekin olmadýðýný öðrendik. Aslýnda ilk tekmeyi atan Kopernik’ti. Sonra Galapagos adalarýndan bir maymunla akraba sayýldýk. Gördüðümüz gibi düþüþ sürüyordu. Nietzsche ile devam edelim. " Ben nerede canlý bir varlýk buyduysam, orada kudrete yönelik iradeyi gördüm. Hizmet edenin iradesinde bile efendi olabilme iradesini gözlemle- dim. " Ýnsan var olmak için bu gücü elde etmeliydi, onu ortaya koymalýydý. Ancak insan yalnýz bu evrensel iradenin, gücün deðil ayný zamanda kendi yanýlsamala- rýnýn da kölesiydi. Yarattýðý her türlü baský aracý kendi ayaklarýna vurduðu bir prangaydý ay- ný zamanda. Peki, bir kurtarýcý beklemeden ve dýþtan itilmeden insaný kendine köle olmaktan kur- taracak güç nerededir? Hayata baktýðýmýzda gördüðümüz bu karmaþanýn, bu döngünün farkýna varmak için önümüzde güzel bir yol vardýr. Hep çýkýlmayý bekleyen ve hiç bitmeyecek olan bir yol… Felsefe, yani bilgelik sevgisi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Dinçer Özbey, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |