(“Wall of text” derler Ýngilizcede.. “Yazýdan duvar” gibi birþeydir Türkçeye uyarlarsak. Bu terim çok uzun metinler kaleme alýndýðýnda uyarý ya da eleþtiri için kullanýlýr. Uyarýyorum.)

Millet ekmek derdinde ama hükümet asker ile uðraþýp duruyor.

Asker kim? Benim kardeþim, senin baban, onun annesi, birinin amcasý, diðerinin arkadaþý.. Sen askersin, benim en candostum asker, kýzkardeþimin kocasý asker, bacanaðým asker.. Asker bizden, asker biziz. Burdan bakarsak HEPÝMÝZ ASKERÝZ. Bu ordunun askeri MARS gezegeninden gelmiyor. Bu askerler subayý, astsubayý ve eri ile bizim topraðýmýzýn çocuklarý. Bu ordu bizim sýnýrlarýmýzý koruyor.

Baþýný gece yastýða güvenle koyabiliyosan, bunu sýnýrlarýnda -15 derece gece ayazýnda lapa lapa kar yaðarken, açýk havada, altýnda kar-üstünde kar-her yaný kar nöbet tutan askere borçlusun. Dünyanýn en iyi askerlerini ve en güçlü ordularýndan birini bu cehennem gibi coðrafyada bir kale gibi eðitmiþ subay-astsubaylara-uzman askerlere borçlusun.

Piyasada askere dil uzatanlar var, piyasada PEYGAMBER Ocaðýna “dini nedenlerle” asker olmak istemeyenler var. Bunlar piyasanýn mallarý. Parayý verip alýrsýn. Paralarý ödenmiþ ve satýn alýnmýþlar.

Bugün Ýktidar ve Asker cepheleri var. Ýktidar cephesi ABD-AB destekli F tipi cemaatçilerin cephesi. Asker cephesi vatanseverlerin cephesi. Hemen itiraz etmeyin yav. Gerçek bu. Cepheleþtik. Ortada kalmak gibi bir seçeneðiniz olduðunu düþünüyosanýz tekrar düþünün. Sonuçlarý geleceðiniz üzerinde etkili olacak bir mücadelenin yaþandýðý bu dönemde tarafsýz kalmak demek kendinizden vazgeçmek demek. Neysek oyuz, hayattaki yerimizi kabul etmek zorundayýz.

Efendim diyorlar “sen darbecisin, demokrat deðilsin”.. Ben lafý kývýrmayý sevmem, rengimi ve düþüncemi saklamaya da hiç gerek duymam. Yüreði olan özünü inkar etmez. Ben vatanseverim. Bu ülkeyi, bu topraklarý, tarihimi, bayraðýmý, Ýstiklal Marþýmý seviyorum. Bugün içinde bulunduðumuz þartlarda Türkiye'yi seven bir insan ile demokrasiyi seven bir insanýn duracaðý yer Türk Silahlý Kuvvetlerinin yanýdýr.

“Efendim TSK darbeci.. Kaç tane darbe yaptý..” diyolar. Yapýlan darbeleri biliyoruz.. Yanlýþ söyledim. Darbe yapýldýðýný çoðumuz biliyoruz ama çoðumuzun BÝLMEDÝÐÝ bu darbelerin nasýl yapýldýðý. Hiçbir darbeyi haklý çýkaracak deðilim-darbelerin en haklýsýnýn bile büyük yanetkileri vardýr ki bu zararlarý olmasa bence AKEPE çoktan kütletilmiþti.. Ama ben Darbelerin ardýnda saklananlarý iþaret etmek zorundayým. Tembellik etmeyin ve biraz internet karýþtýrýn darbeler ne zaman, kime, hangi þartlarda yapýlmýþ. Hangi hükümetlere karþý ne þartlarda yapýlmýþ.. Darbeler neyi MASKELEMÝÞ? Darbe kocaman biþeydir. Tarihte geriye doðru baktýðýnda bir darbeyi görürsün ama onun altýnda ezilen bir baþka gerçek daha vardýr. Maskeli Bir Gerçek. Ezildiði için mutlu ve gülümseyen bir gerçek..

Ben size þu kadarýný söyleyeyim; Türkiye tarihindeki darbelerin tümünü darbe ile yerinden edilen SÝVÝL ÝKTÝDAR DAVET ETMÝÞTÝR. Ülkeyi beceriksizlikleri, duyarsýzlýklarý, acemilikleri, gafillikleri, bencillikleri, kibirleri, soygunlarý ve hoyrat yönetimleri ile germiþ germiþ germiþ ve sonunda CAAART diye film kopmuþtur. Ýnanmayan araþtýrsýn. O çok lafý edilen “demokrasi” darbeler gelmeden önce ne durumdaymýþ? Sivill yönetimler o darbeler gelirken ne yapýyormuþ? Ýktidar ve muhalefet ne yapýyormuþ?

Efendim, bu çað 21. yüzyýl. 2010 yýlýnýn içindeyiz.. 2010.. Boru deðil koca bir BÝNYILI devirip yeni bir BÝNYILa girdik.. Bu çað yeni bir çað.. Dört yýldan dört yýla, seçim zamanýnda sandýða gitmek artýk yeterli deðil. Keþke hayat bayram olsaydý da sadece seçimden seçime politikayla yüzleþmek zorunda kalsaydýk ve sadece kendi günlük hayatýmýzýn ayrýntýlarýyla uðraþýyor olsaydýk. Ne yazýkki durum öyle deðil. Mükemmel bir dünyada yaþamýyoruz. Bu dünyada geliþmiþ teknolojinin de etkisi ile 7gün/24 saat MEDYA denen zýkkýmýn aðýr bombardýmaný altýndayýz. O medya ki artýk iktidar denen þeyin ve büyük Küresel Sermayenin pençesinde.. Onlar ne isterse onu yapmaya mahkum. Özgür medya yok-medya artýk HOLDÝNGLEÞTÝ ve ticaret yapýyor. Medya artýk büyük patronlarýn elinde ya da büyük para efendilerinin himayesinde.. Medya artýk habercilik deðil ticaret yapýyor. Medya artýk çýkar saðladýðý iktidarlarýn borazanlýðýný yapýyor.

Hepimiz artýk çok daha dikkatli olmak zorundayýz. Her okuduðumuz satýr ve ekrandaki her bir kare görüntüyü çok iyi düþünmek ve tartmak zorundayýz. Bir haber, bir yorum, bir analiz, bir yazý (hatta burada yazan bu satýrlarý) okuduðumuzda oradaki konunun diðer taraflarýna dair de bilgi sahibi olmak zorundayýz. Rahmetli Uður Mumcu söylemiþ sanýyorum, hani; Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunmaz.

Diyeceksiniz ki “iþim gücüm yok da bunlarý mý takip edecem. Veririm oyumu babamýn partisine.. Ya da aðzý iyi laf yapan birine.. Ya da en çok oyu alacak gibi görünen bir partiye.. Ya da müslüman(!) bir partiye..”

Ben diyorum ki etmeyin eylemeyin. Kendinizi düþünmüyorsanýz çocuðunuzun, torununuzun geleceðini, nasýl bir Türkiye'de yaþayacaðýný düþünün.. Bugün yaþadýðýmýz dünyada bir yandan babamýza bile güvenmememiz gerektiðini hepimiz söylerken bir yandan SALAKÇA biçimde Televizyon ve Gazetelerde-Haberlerde her duyduðumuza Allah Kelamý gibi hemen inanýyoruz. Lütfen gözünüzü açýn ve hikayenin her iki tarafýný da dinleyin. Lütfen gaza gelip her oltaya atlamayýn ve adým atmadan önce cidden bir bakýp nereye basmakta olduðunuza bir göz atýn..

1938 yýlýndan sonra bu ülkede hiçbir þey yolunda gitmedi.. Özellikle 2. Dünya Savaþý sonrasýnda 1950'lerden baþlayarak Türkiye'de iþler hiç iyiye gitmedi ve hep baþaþaðý gitti.

Bugün demokrasi þehidi gibi pompalanan Menderes ve Menderes iktidarýnýn Türkiye'ye en büyük ikramý Amerika'yý Türk siyaset hayatýna ve Türk Seçim sistemine sokmak olmuþtur. Ýnanmayan hemen þimdi açsýn google'ý bir arama yapsýn. Bakýn “Menderes demokrasi” gibi vs. anahtar kelimeler ile karþýnýza neler çýkacak.. Basýný susturan, parayla kalemþör satýn alan, muhalefeti ve anayasayý silindir gibi ezmeye çalýþan bu Egeli Toprak Aðasý kendisi gibi aðalarý kollamýþ ve çiftçiye-iþçiye giden musluðu kýsarken o suyu kendisi gibi olan kodamanlarýn çeþmesine akýtmýþtýr. Demokrasi þehidi diye birini kakalamaya çalýþacaksanýz listenin en son sýrasýnda Menderes olmalýydý.

Menderes'ten sonra da siyaset hiç durulmadý. Darbeler, koalisyonlar, erken seçimler.. Bir kez ABD etkisi hem Siyasete hem de Türk Ordusuna girmiþti.. Siyaset artýk ABD'nin kurup desteklediði partilerde ABD'nin seçtiði liderlerin eliyle yapýldý. ABD senaryo gereði yeri geldikçe halkýn gazýný kontrol altýnda tutmak ve ülkeyi bir sonraki þekline sokmak için Ordu içindeki adamlarýný ve siyasetteki aktörlerini ustaca kullandý. ABD baþka ülkelerin iç siyasetinde at oynatmakta çok ustadýr. CIA dünyada yapýlmýþ askeri darbelerin neredeyse tamamýnda perde gerisinde maskeli biçimde Operadaki Hayaleti oynar.

En son 1980 darbesine gelelim.. Darbe uzmaný deðilim ama denklemin bazý elementlerine ve sonuçlara bakarak denklem içindeki bilinmeyenlere ulaþmanýn da yöntemleri var. Mesela insanýn burnunun gücüne benim korkunç bir saygým vardýr. Burun ve koku alma mekanizmasý insanýn her daim en öncelikli uyarý-savunma önlemi olmuþtur. Burnunuz iyi koku alýyorsa bir tehlikeyi çok uzaktan fark edip önlem alabilirsiniz. 1980.. Darbe olmuþ.. Sokaklar kan akarken kan durmuþ.. Uzun uzun 1980 üzerine ahkam kesmeye gerek duymuyorum-benim iþaret edeceðim yer 1980 sonrasý yeni Anayasa'nýn Türk Halkýna attýðý KOCAMAN KAZIK.

1980 sonrasý Anayasa ne yazýkki Türk halkýnýn pekçok demokratik hakkýný kullanýlmaz hale getirmiþ ve göstermelikleþtirmiþtir. Siyasi partiler yasasýndan seçim kanunlarýna ve sendika yasalarýna kadar pekçok alanda gerileme olmuþtur. Türk halkýnýn kendini yönetme ve Hükümetlerden hesap sorma gücü göstermelik hale gelmiþ, Türk Halký, Ýþçisi ve Gençlik BASTIRILIP SUSTURULMUÞTUR.. Ne yazýk ki bu darbe sivil iktidar döneminde sokaklarda akan kaný durdururken ayný anda ülkenin geleceðine de týrpan vurulmasýnda ARAÇ olarak KULLANILMIÞTIR.

Darbe.. Askerin Yönetime El koymasý.. Hani þu çok tartýþýlan kanun maddesi var.. Ünlü madde. Bütün darbelerin anasý gibi görülen madde.. TSK Ýç Hizmet Kanunu: Madde 35: Silahlý kuvvetlerin vazifesi : Türk Yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiþ olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktýr.

Bu madde kalkarsa asker darbe yapamaz diyorlar. Gülüyorum. Cidden asker bu maddeye dayanarak mý darbe yapýyor? Yoksa asker darbe yapýyor ve kýlýf uydurmasý gerektiðinde kýlýf zaten orada mý oluyor? O kýlýf olmasa darbe olmayacak mý? O madde olmasa asker “iþler çýðýrýndan çýktý, böyle gitmez, gidiþe el koymaktan baþka çare yok” ya da “benim darbem geldi, hadi darbe yapalým” dediðinde sanki bunu YASAL bir kýlýfa uydurmaya çalýþacak. Türkiye'nin ve dünyanýn darbelerine bakýn lütfen, darbe YASA ile yapýlmaz. Darbe GÜÇ ile yapýlýr. Gücün varsa, ortam sana bu gücü veriyorsa darbe yaparsýn, yaptýktan sonra da kýlýf uydurmasý kolay-güç sana yetkiyi vermiþtir. Hoþunuza gitmemiþ olabilir bu yazýlan satýrlar ama kusura bakmayýn gerçekler böyle. Darbe yasa ile deðil güçle yapýlýr, yasa sadece bir kýlýftýr, o olmazsa baþka bir kýlýf bulunur.

Bunu TSK Ýç hizmet Kanunu 35. Maddesi ile uðraþan Piyasa Çocuklarý da biliyor.. Düzeltiyorum, onlarýn çoðu bu kadar akýllý deðil, ama onlarýn parasýný ödemiþ olanlar bunu biliyor. 35. madde üzerindeki tartýþmalar sadece Vatansever Kanadýn direncini kýrmaya-gücünü denemeye yönelik manevralar.

Bugün Türkiye cumhuriyetinde bir GÜÇ SAVAÞI var. Bu yaþadýðýmýz AKEPEli yýllar NORMAL Yýllar deðil. Savaþ Yýllarý bunlar. Savaþ yýllarýnda bir Devlet ve onun Hükümeti sadece Savaþa odaklanýr. Önceliði ve biricik emeli düþmanýna karþý zafer kazanmaktýr. Bu yolda vatandaþýn acýlar çekmesi kaçýnýlmazdýr, zayiatlar ve þiddet kaçýnýlmazdýr. Savaþ ekonomisi ve savaþ propagandalarý sivil yaþamýn bütün kimyasýný altüst eder. Bu manzara bugün yaþadýðýmýz günlerdir. Bugün ülkede kesinlikle bir DARBE tehlikesi vardýr. Ama bu DARBE tehlikesinin kaynaðý ASKER yani TSK deðildir. Bu DARBE SÝVÝL bir darbedir. Bu YEÞÝL DARBEdir. Bu darbeye karþý direnen en önemli GÜÇ Türk Ordusudur. Darbeci olmakla suçlanan Türk Ordusu þu anda CEMAATÇÝ-ARAPÇI-AMERÝKANCI saldýrý karþýsýnda Türkiye'de DEMOKRASÝnin ve Türk Halkýnýn en önemli savunucusu durumundadýr. Bugün cerayan etmekte olan bu savaþ bir DAYANIKLILIK savaþýdýr.

Savaþta yerine göre taktikler deðiþir. Saldýrýrsýn, savunursun, geri çekilirsin, akýnlar yaparsýn, uzaktan bombalarsýn, psikolojik harp yaparsýn, yýldýrma ve yýpratma taktikleri uygularsýn. Bugün Türk halkýnýn elinden çok partili demokratik sistemi alýp yerine dikta ve tekpartili yönetimi getirmeye çalýþan iktidar TSK'ya karþý bütün bu taktikleri kullanýyor. TSK armut mu topluyor? AKEPE Muhalifleri bugün özgür Türkiyenin en büyük umudunun ve en büyük savunucusunun Türk Silahlý Kuvvetleri olduðunun bilincinde. Pekçoðu; sokaktaki vatandaþlarýn da pekçoðu “Artýk yeter” diyor. Çünkü býçak kemiðe dayandý. Bu iktidar gitsin istiyorlar. Ve hala koltuða KENE gibi yapýþmýþ halkýn kanýný emen bu iktidar orada dururken umutsuzluklarý, çaresizlikleri, yoksulluklarý, ezilmiþlikleri, sahipsizlikleri “ASKER Göreve!” sözleriyle beden buluyor. Halk bu iktidardan KURTULMAK istiyor. TSK da bunun farkýnda.. TSK zaten buna karþý savaþýyor. Ama TSK biliyor ki askeri bir müdahale her zaman olduðu gibi sadece o aný belki kurtaracak ama GELECEKTE daha baþka ve hatta belki daha büyük sorunlara neden olacak. Asker þu anda savunmada. Asker þu anda “dayanýklýlýk” kartýný oynuyor. Asker diþini sýkýyor. Asker oyuna gelmiyor. Asker aldýðý darbelere karþý kendini savunurken bu savaþta yara aldýðýnýn farkýnda ama SEÇÝMLERE kadar buna dayanmak için kendini zor tutuyor. Halkýn haykýrýþlarýna saðýr deðil ama AKEPEnin eline bir sonraki seçimlerde MAZLUM KOZUnu vermemek için kendini tutmak ve bütün darbelere savunma pozisyonunda katlanmak-dayanýklýlýðý ile karþý tarafý alt etmek zorunda..

Size birkaç isim sayayým. Hitler, Stalin, Lenin, Mao, Mussolini, Pol Pot.. En kanlý diktatörler. Ülkelerindeki insanlarý kýyma makinesine atýlan et gibi doðramýþ, ülkelerini DEMÝR yumrukla yönetmiþ geçtiðimiz yüzyýlýn EN KANLI Darbecileri-Diktatörleri.. En masumunun sicili Yüzbinlerce ölüyle baþlýyor en kanlýsýnýn sicilinde 12 milyondan 40 milyon kiþiye kadar rakamlar söyleyen tarihçiler var.. Bunlar ASKER MÝ? HEPSÝ SÝVÝL! Ýnanmayan TEMBELLÝK etmesin ve Wikipediadan ya da baþka kaynaklardan bi bakýversin.. Hepsi sivil kökenli.. Ýçlerinde öðretmenler, ressamlar, gazeteciler, devlet memurlarý, kanun kaçaklarý var.. Hepsinin ilk iþlerinden birisi kendine baðlý bir polis örgütü ve sokaklarda gezen fanatik gençlerden bir sokak gücü kurmak..

Asker darbeci yok mu? Var. Onlar bu kadar ünlü olamamýþ. Onlar bu kadar kan dökememiþ. Askerden korkmayýn, asker ölümün eðitimini almýþtýr, kimseye kolay kolay ölüm saçmaz. Ölümün asýl tacirleri GÜÇ peþinde koþan, GÜCE TAPAN, herþeyi isteyen politikacýlar ve bankerlerdir. Asker senin, benim gibi insandýr. Korkacaksan tüm hayatý PARA ve GÜÇ olmuþ iblislerden kork.

Demokrasi.. Halk Ýktidarý demek. Halkýn kendini seçilmiþler aracýðý ile yönetmesi demek. Seçilmiþlerin KRAL gibi yönetmesi demek deðil. Bunu asla unutmayýn, unutturmayýn. Türkiye'de bu unutulduðu için iþler bu kadar berbat bir hale geldi.

Bir ülke; ayný topraklarda yaþayan insanlarýn aþ, iþ, eþ peþinde koþarken bu topraklarda güvenlik ve huzur için, kader birliði anlayýþý çerçevesinde, bir bayrak altýnda kurduðu bir varlýktýr. Türkiye'de yaþayan bir insan demokrasi gereði kendi geleceði üzerinde söz sahibidir. Olmasý gereken budur. Böyle deðildir.

Türkiye malesef Atatürk'ün baþlattýðý eðitim, geliþim, inþaat, üretim, medenileþme hareketinde durdurulmuþtur. Yoksulluk ve Cehalet.. Bu ülke, bu iki düþmanýn pençesine 1938'den sonra gelen iktidarlarýn gaflet, dalalet ve hatta hýyaneti ile terk edilmiþtir. Zincirleri kýrmak için ne zaman biraz doðrulur gibi olsa bu ülkenin halkýnýn baþýna bir kýyamet koparýlmýþtýr.

Bugün Küresel Sermaye'nin bütün Dünya Hakimiyeti için uygulamakta olduðu planda önemli dönemeçler dönülmektedir. Bu büyük Küresel Kriz Hiper-Bankerler tarafýndan ustaca inþa edilmiþ ve aðýrlýklý olarak AVRUPA'nýn ÝFLAS etmesi amacýyla sahneye konulmuþtur. Amaç bir Devletlerüstü Yönetimi bütün dünyadaki BORÇLARI YÖNETECEK HÝPER-BANKA aracýðý ile kurmak, dünyayý bu bankayla TEKELden yönetmektir. Nihayi amacýn adýmlarýndan biri de ENERJÝ Coðrafyasý olan Ortadoðunun güvene alýnmasý ve istikrarlý bir yapýya büründürülmesidir. Bölge ülkelerinin özgürlük ve toprak bütünlüklerini ihlal etmeyi umursamayacak bu planda Türkiye'nin Doðudaki topraklarýnýn Ermenistan ve Kürdistan arasýnda paylaþtýrýlmasý kadar Ýran'ýn iþgali de önemli dönemeçlerdir. Bugün iktidarýn hizmet ettiði Amerikalý efendilerinin amacý iþte bu dünya düzenidir ve bugün Türkiye'de kopan bu gürültünün nedeni budur. Bu yolda Türk halkýnýn özgürlüðü, özgürlük iradesi, Türkiye'nin toprak bütünlüðü ve Türk Silahlý Kuvvetleri birer engeldir.

Bugün Türk siyasi sahnesinde yaþanlar sadece ekonomik ve siyasi bir iç mesele deðildir. Bu Türkiye'nin, Anadolu topraklarýnýn LANETÝDÝR. Güzellik belalý bir nimettir. Bu topraklar gerek kaynaklarý gerek dünya üzerinde durduðu köprü konumu nedeniyle o kadar kýskanýlýr ki bu topraklarda güçlü olmayan devletler kýsa sürede paramparça edilir. Ýnanmayan baksýn, Anadolu kadar çok sayýda medeniyete doðum yeri olmuþ, Anadolu kadar geniþ Devletler Mezarlýðý olan baþka bir toprak parçasý varmýymýþ dünyada..

Ekmek dedim yazýnýn baþýnda.. Ekmek. Ýþ.. Aile.. Ev.. Huzur.. Üç günlük bir dünyada ömrümüz ekmek peþinde günde 12 saat boðuþarak geçiyor yine de hala açýz. Hala çýplak ve hala açýktayýz. Evlensek çocuk yapsak kendi karnýmýzý doyuramýyoruz ki bir de bebeye bakalým; Ama Baþbakan en az 3 çocuk yapýn diyor.. 550 lira asgari ücretle bu kýþta kýçýmý ýsýtamýyorum bir de 3 çocuðun boðazýndan aþaðý sýcak yemeði nasýl dökecem? Kendisi 7 yýldýzlý lüks otellerde yeniyýlý kutlarken benim anam battaniyeye sarýlý titriyor, babam sýrtýnda küfe yük taþýyor.. Gücü olmayan doðal gaz yakmasýnmýþmýþmýþ.. Onu söylediðinde Baþbakan benim karþýmda olsaydý size yemin ediyorum bütün dünya televizyonlarýna FLAÞ haber çýkardý oradan.. Askerle uðraþýp 8 senedir anasýný sattýðýn ülkenin gerçeklerini örtüyorsun, yandaþlarýn mültimiyarder oldu yetim hakký yemekten þiþti.. Ülkede satýlmadýk devlet kuruluþu kalmadý-HEPSÝ ucuza peþkeþ çekildi, yarýsýnýn taksitleri de yasaya aykýrý biçimde silindi-affedildi. Asgari ücrete %250 zam yapmýþmýþmýþmýþ.. Sokaktaki cahil Hasan Amca bile o dediðini yemiyor çünkü Hasan Amca %'lerin deðil aldýðý para ile neler satýn alabileceðinin önemli olduðunu biliyor. Bilmeyenler duysun, AKEPE baþa geçtiðinden bu yana asgari ücret ile alabileceðimiz ekmek sayýsý %300 AZALDI. Rakam istiyosanýz bende de var. Devletin kendi rakamlarý, aydan almýyorum bu rakamlarý.. Hazret kömür yardýmý için valilere emir vermiþ, onun haricinde gücü olmayan doðal gaz yakmasýnmýþ.. Doðalgaza Þubat ayýnda YÝNE %15 ZAM var.. Kömürle oy alacaðýný hesaplýyor ya, millet donsun umurunda deðil..

Tekel iþçileri için “HUZURUMA geldiler” gibi bir kelam etmiþ Recep.. YUH. Huzur.. Sen alt tarafý milletin vekilisin. Asiline nasýl KUL-TEBA muamelesi yaparsýn! Gaflette sýnýr yok! Gençliðinde þeyhlerin dizi dibinde çok oturmuþ olduðundan içinde burukluk kalmýþ “aynýsýný bana da yapsýnlar” istiyor..

Bir dünya yazý yazdým.. Dayanýp da buraya kadar okuyanlar oldu mu acep?

Ekmeksiz demokrasi olur mu? OLMAZ. Aç insandan ne kültür, ne sanat, ne mantýklý düþünce, ne bilimsel düþünce, ne onur, ne haysiyet, ne erdem beklemeye hakkýn vardýr. Açlýk öyle bir dürtüdür ki insaný insanlýktan çýkarýr.. Açlýk insaný tasmalý köpeðe çevirir, analarý orospu-çocuklarý piç-babalarý pezevenk yapar. Aç insan kolayca kandýrýlýr. Aç insan kolayca satýn alýnýr.. Aç insan iki lokma pirince, bir çuval kömüre, iki güzel söze, iki kuruþ bahþiþe oyunu, ruhunu, bedenini, geleceðini, çocuðununun geleceðini satar.. Çocuðunu bile satar.. Kendisini satar, anasýný da satar..

Ekmeksiz demokrasi olmaz.

Eðitimsiz demokrasi olmaz.

Bugünün Türkiyesinde -isteyen DARBECÝ isteyen militarist desin umurumda deðil gururla söylüyorum inandýðým þeyi- Türk Silahlý Kuvvetleri olmadan ÖZGÜRLÜK de kalmaz o çok sözü edilen ama bir türlü görülmeyen DEMOKRASÝnin adý bile kalmaz. Aç ve eðitimsiz býrakýlmýþ bir Türkiye'de Sivil bir YEÞÝL DARBEnin ve DÝKTATÖRLÜÐÜN önündeki en büyük engel TSK'dýr.

Bugün dünya ve Türkiye önemli bir süreçten geçiyor.. Bugünlerde AKEPE oylarýnýn düþmesi sürerken bir yandan Sarýgül'ün yardýmý ile bu düþüþün telafi edilmesi planlarý devreye sokulmuþ durumda. ÖNÜMÜZDEKÝ SEÇÝM bu noktada çok önemli. Ülkenin geleceðinde þimdiye kadar tarihi pek çok olay oldu. Bir sürü dönüm noktasý yaþadýk. Bütün o tarihi olaylara haksýzlýk etmek istemiyorum ama BU SEÇÝM hepsine BEÞ BASAR.

Sandýða oy vermeye gittiðinizde sadece sizi 4 yýl boyunca yönetecek bir hükümet seçmeyeceksiniz. Ciddi anlamda kim olduðunuzu ve bu ülkenin geleceði için, çocuklarýnýz ve torunlarýnýzýn yarýný için nasýl bir Türkiye istediðinizi ortaya koyacaksýnýz. Parçalanýp köle mi edilecez, bu oyunu bozacaz mý?

Sandýða YÜREÐÝNÝZÝ KOYUN.

SANDIK KAZANANA OYNANACAK bir KUMAR MASASI deðildir. Ýnandýðýnýz partinin ÝKÝ tanecik oy alacaðýný bilseniz bile o oylardan bir tanesi sizinki olsun.

Oyunuzu oduna, kömüre, elinize verilen 200 liraya, iki kilo makarnayla pirince satmayýn. Veren olursa bunlarý alýn, bunlarýn parasý zaten SÝZDEN çýktýðý için bunlar ZATEN SÝZE ANANIZIN AK SÜTÜ gibi HELALdir. Ama sandýkta oyunuzu bu rüþvetçilere vermeyin. Yardým deðil rüþvettir bu. Size rüþvet veren yarýn baþkasýndan bunu çýkaracak kadar rüþvet almasýný da hesaplýyordur mutlaka..

Yapcas, etces, süper olcak, kurtarcas diyen kuru gürültüye ÝNANMAYIN! Nasýl yapcak? Mantýklý bir planý-projesi varmý? Ýyi, ben de diyorum; Oyunuzu bana verin hepinizi kurtarcam, asgari ücret 8000 lira, bedava saðlýk ve sosyal güvenlik, bedava eðitim, iþçiyi baþ tacý edicem, çiftçiyi kurtarýcam, emekliyi KRALLAR gibi yaþatýcam, her liseliye üniversite imkaný, 100 tane uçak gemisi alcaz, vergi almicam, ben çalýþmam derseniz 4000 lira iþsizlik maaþý yok iþ kurcam derceniz 100 000 lira sýfýr faizli 50 yýllýk kredi.. inandýnýz mý? Ýnandýysanýz hemen bir parti kuruyorum, sizin gibi SAF bulunmaz. NASIL YAPCAN? Bu soruyu sonuna kadar SORUN.. Nasýl yapcan?

Din, kitap, peygamber sömürüsü yapan partilere oy vermeyin. Allah'ýn adýný bu devirde en çok ananlar þunu unutmayýn ki Allah'a en az inananlardýr. 8 yýldýr “müslüman” bir baþbakanýmýz var ama din kardeþi TEKEL iþçileri sokaklarda donarken o sefa sürüyor.. Yemeyin bu ucuz numaralarý-ekmek var mý ekmek?

Eee, o zaman kime oy verecez? Ben böyle konuþunca bana gelip biraz da tepeden bakarak soruyolar. AKEPE'yi, Sarýgül'ü, Saadet'i, BDP'yi zaten elediðimi biliyorlar. Parti kalmadý? Bir Bahçeli bir de Deniz kaldý.. Cindoruk ve tayfasý da var diyolar bana.. Bunlar çok mu iyi? Deðiller. Bir kerametleri olsaydý -bunlar da þimdiye kadar siyasette ömür tüketmiþler- biþeyler iyiye deðiþmiþ olmalýydý. OLMADI. Yapamadýlar. Beceremediler. Bunlara da inanmýyorum. Sadece bunlar “kötünün iyisi”.. Hiç yoktan iyiler ama iyi deðiller..

Burada parti propagandasý yapmýyorum. Ben Türkiye'nin gidiþini, gördüðüm yanlýþlarý ve çýkýþ yollarýna dair görüþlerimi-inançlarýmý söylüyorum.. Ben sorana kime oy vereceðimi çekinmeden söylüyorum. Seçim anketlerinde ya da bu yazýda benim oy vereceðim partinin adý geçmiyor. Anketlerin tarafsýzlýðýna ve doðruluðuna inanmadýðým gibi sonuçlarýný da umursamýyorum, ben sandýða yüreðimi koyacam. Hz. Ýbrahim’i yakmak için Nemrut’un yaktýðý ateþi söndürmeye giden, aðzýnda bir su damlasý taþýyan karýncaya diðerleri gülmüþ. "O koca ateþi bir su damlasýyla söndüremezsin nereye gidiyorsun?" Karýnca demiþ ki "safýmý belli etmeye."