-Bu sözlerinle büyük adam mı olmak istiyorsun?
-Ben zaten büyük adamım.
-Öyleyse daha da büyük adam olmak istiyorsun!
-Büyük adamlar daha büyümezler;eğer büyüyorlarsa demek ki büyük adam değillermiş…
X X X
-Sen benden çaldın!
-Hayır,senden çalmadım;senin atalarımdan çaldıklarını geri aldım.
X X X
-Ne kadar da güzel!
-Ne kadar da çirkin!
-Demek ki geldi ve geçti…
X X X
-Haksız yere suçlanmam sağlığımı da olumsuz yönde etkiledi,bir türlü iyileşememeyi buna bağlıyorum.
-Haklısın. İftira, kılıçtan daha zalim bir silahtır, çünkü iftiranın açtığı yaralar hiçbir zaman kapanmaz.
X X X X
-O,öldü ve kurtuldu:bense hâlâ acı çekiyorum.
-Cesaretli olmalısın.Çünkü acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister.
X X X X
-Bu nasıl adalet?olmaz olsun böylesi.
-Adalet dünyadan kalkarsa,insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz.
X X X
-Çaldığı nedir ki,ama hakim hiç acımadan verdi cezayı.
- Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder.
X X X X
-Bana verilen bu ceza,haksızlığın ta kendisidir.
- Adalet,haksız olana haksızlık gibi gelir.Çünkü her insan kendi gözünde suçsuzdur.
X X X X
-Hakimler,suçlulara ceza vermekten çekiniyorlar,çünkü onları koruyabilecek bir güç yok.
- Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir. Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir