Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Biz de þimdi biraz çenemizi yoralým: Türkiyemizdeki zengin sayýsý 29 bin olmuþ.Yani bankalardaki mevduatý bir milyonun(eski parayla trilyonun) üzerinde olan kiþi sayýmýz tamý tamýna 29 bin. Bu zenginlerimizin toplam mevduatý ise 204 milyar 227 milyon (Eski parayla katrilyon ve trilyon olarak okuyun) lira imiþ BBDK(Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurulu) verilerine göre. Daha iyi anlaþýlsýn diye söyleyelim Türkiyedeki paranýn yarýsý bu zenginlerimize ait. Bir düþünsenize bu kadar para ile ne yapýlmaz?Bu servetin karþýsýnda hangi güç durabilir?Bunlar isterlerse para piyasasýný parmaklarýnýn ucunda oynatamazlar mý?Ýstedikleri siyasi görüþü iktidara getiremezler mi? Ýþin özeti: Yoðurdun kaymaðýný aileleriyle birlikte düþünürseniz yaklaþýk 150 bin kiþi yiyor.Helal yollardan bu servetleri elde ettilerse afiyet olsun,Allah daha çok versin,servetlerinde gözü olanýn gözü çýksýn(kendi payýma)..Ama iþin içinde haram varsa,garibanýn ekmeðinden,hastanýn ilacýndan,depremzedelerin evlerinin temelinden çaldýlarsa… *** Rahmetli Menderes “Her mahallede bir milyoner yaratacaðýz” dediði için az eleþtirilmemiþti. Ey gidi günler ey!... “” BBDK’nýn bir baþka verisine göre ise hesaplarýnda 250 bin lira ile bir milyon lira arasýnda para bulunanlarýn toplam mevduatý ise 69 milyar lira imiþ.Tahminen söylersek bu kiþilerin sayýsý da 230 bin kiþi civarýndadýr. Aileleriyle birlikte düþünürseniz yaklaþýk bir milyon ikiyüz bin kiþi diyebiliriz. En zenginleri de aileleriyle birlikte bunlara eklersek bir milyon üçyüzelli bin kiþinin tuzu kuru sayýlýr. Diðer mevduat sahiplerini ve kýyýda köþede parasý olanlarý da 3-4 milyon kiþi olarak düþünüp yeni bir toplama yaparsak,demekki sýkýntý içinde olmayan insan sayýmýz beþ milyon civarýndadýr *** Zenginlerin mallarýyla çenemizi bu kadar yorduðumuz yeter.Gelelim fakir fukaraya,garibanlara,çilekeþlere… Bir baþka resmi kurumun açýklamasýna yani Merkez Bankasý’na göre: ” 2010 yýlý Ocak ayýnda borcunu ödeyemeyenler listesine, ürkütücü bir artýþla 68 bin 227 kredi kartý borçlusu, 51 bin 716 ferdi kredi borçlusu daha eklendi. Fazla rakamlara boðulmadan bir önemli bilgi daha aktaralým: Toplamda kredi kartý ve bireysel kredi borcunu ödemeyenlerin sayýsý 2 milyon 95 bini buldu. Bu borçlularýn 1.2 milyonu sadece 2009 yýlý ve 2010 yýlý Ocak ayýnda eklenenlerden oluþuyor. **** Aileleriyle beraber düþündüðümüzde on-onbir milyon civarýnda insanýmýz borç bataðýndadýr. Bu demektir ki birçok insanýmýzýn mutfaðýnda artýk tencere kaynamýyor. Ýnsanlarý müsriflikle suçlamak en kolay yol.Halbuki borçlarýn önemli bir kýsmýnýn nedeni iþsizliktir.Ýþsiz kalanlar çareyi kredi kartýnda ve ferdi kredide aramýþlardýr.Kurtulmak istedikçe borç-faiz sarmalý onlarý daha da dibe doðru çekmiþtir. Gene bir diðer resmi kurum verisiyle konuþalým: TÜÝK son olarak Türkiye genelinde iþsiz sayýsýnýn 2008 yýlýna göre 860 bin kiþi artarak, 3 milyon 471 bin kiþiye çýktýðýný duyurmuþtu. Gerçek iþsizlik bazý ekonomistlere göre bu rakamýn çok üstündedir.5-6 milyon civarýnda olduðunu söyleyenler bile var.Ýþsizleri aileleriyle birlikte düþünürseniz yaklaþýk 20-25 milyon eder.Bu insanlarýn sofrasýna “kriz ” bombasý düþmüþtür. *** KRÝZ ÝNCÝLERÝ Bazý siyasilerden,yalaka patron ve yazar-çizerlerden birkaç kriz incisi: -Türkiye ekonomisi krizi ucuz atlatýyor. -Þükürler olsun bizi fazla etkilemedi. -Gazete köþe yazarlarý yazdýklarýyla ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyor.Patronlarýn onlarý uyarmasý lazým.(Sanki sanýrsýnýz ki köþe yazarlarýnýn yazýlarýný her gün milyonlarca kiþi okuyor.Ýnternette sitesi olan gazeteler dürüst bir þekilde yazarlarýnýn týklanma sayýsýný göstersinler bakalým cesaretleri varsa.O zaman gerçeði daha iyi anlarýz.) -Komþularýmýza göre durumumuz daha iyi. -Teðet geçecek dedik,nitekim öyle oldu. -Bankacýlýk sistemimiz þoklara karþý dayanýklý.(Zaten tek övünülecek ekonomik baþarýmýz da bu.Onu da bu hale getiren iktidarý kaybetmek pahasýna gerekli ekonomik tedbirleri alan,seçim ekonomisi uygulamayan rahmetli Ecevit’in baþkanlýðýndaki koalisyom hükümetiydi.Hatýrlayýn bu hükümeti oluþturan siyasi partilerin hiç birisi seçim barajýný bile aþamamýþtý Neyse fazla uzatmayalým zaten çoðunu sizler de duymuþ ve acý acý gülmüþsünüzdür. BU DÜZENÝN DEVAMINI KÝMLER ÝSTÝYOR Bir kere yukarýda kaç kiþi olduklarýný belirttiðimiz tuzu kurular istiyor.Servetlerine servet kattýklarý,vur patlasýn çal oynasýn yaptýklarý,lüks tüketimlerini bu krizde bile azaltmayan kapitalistlerimiz bu düzenden niçin þikayetçi olsunlar ki…. Bir de sayýlarý milyonlarý bulan fakir-fukara dediðimiz bir grup var ki onlar da bu düzenin devamýndan yanalar.Dilenciliðe,sadaka kültürüne alýþtýrýlmýþ olan bu insanlarýmýzýn ödleri kopuyor bu düzen deðiþecek diye.Neden?Çünkü: - Elelktrik bedava(zira kaçak) -Su bedava(O da kaçak) -Kýþýn kömür geliyor. -Erzak paketleri kapýya geliyor,ya da alýþveriþ çekleri ellerine. -Resmi ve gayri resmi birçok kurum,vakýf,fon onlara yardým etmek için yarýþýyor(Suyu olmayana çamaþýr makinesi bile verilmedi mi?) -Yeþil kartlarý var.Yani muayene de ilaç da bedava. -Okula giden oðlana þu kadar,kýza bu kadar para devletten. -Aþevleri yemek daðýtýyor. -Belediyeler yardým ediyor. -En büyük mülki amirlere “kömürünü sen götür” emri verildiðinden onlar da ellerinden geleni yapýyorlar. Peki bizim bu vatandaþlarýmýz iþsiz güçsüz ne yapýyorlar,nasýl vakit geçiriyorlar?Nasýl olacak evde yan gelip yatýyorlar ve de yapacak baþka iþleri olmadýðý için bol bol çocuk yapýyorlar.(Biliyorsunuz zaten bir büyüðümüz “en az üç ” emri vermiþlerdi,ama onlar yanlýþ algýladýklarýndan onüç çocuk yapýyorlar. ) Ya kriz biter de fabrikalar açýlýrsa,her tarafta "eleman aranýyor" ilanlarý görülürse,devlet de "artýk çalýþ,bundan sonra sana yardým etmem" derse bu tembelliðe alýþmýþ deðil,ama alýþtýrýlmýþ olan insanlarýmýz ne yapacaklar?(Þaka yapmýyorum,bu ciddi bir sorundur.Tembelliðe alýþtýrýlmýþ olan bu insanlara uzmanlar tarafýndan iþe baþlamadan önce ilk iþ olarak uyum kurslarý verilmelidir.) TOPLUMSAL PATLAMAYA DÝKKAT Polis devletinin ezici gücü olmasaydý,böylesi bir sosyal ve ekonomik yapýda çok daha önceleri patlamalar olurdu.Tabii bu bundan sonra da olmaz demek deðildir. Aslýnda sözünü ettiðimiz olay ilk iþaretini birkaç gün önce verdi bile,ama nedense bizim medya bunu görmemezlikten geldi. Hatýrlayanlar vardýr.Bir elektronik maðazasý indirim yapacaðýný duyuruyor.Erken saatlerde çok sayýda insan birikiyor maðaza önünde.Ýnsanlar sabýrla maðazanýn açýlmasýný bekliyorlar,ama birden bir kargaþa oluþuyor.Meydana gelen izdiham sonucunda maðazanýn kapýlarý,vitrinleri kýrýlýyor ve ne varsa talan ediliyor.Hem de yüzlerce insan tarafýndan. Bu yüzlerce kiþinin hepsi oraya talan amacýyla gitmemiþtir,ama biraz sosyoloji bilgisine sahip olanlar bilir ki toplumsal yýðýnlar çeþitli etkenlerle bir baþka yýðýn biçimine dönüþüverirler.Mesela bu örneðimizdeki kiþiler maðaza önünde bekleþirken bir adi(sýradan) kalabalýktýrlar,saða sola saldýran,çalan birkaç kiþiyi görünce onlar da toplum psikolojisiyle olaya iþtirak edip,”herkes alýyor,bari ben de alayým” diye düþünüp bir “etkin kalabalýk”a dönüþmüþlerdir. Bir baþka olay hatýrlýyorum:Romanya Devlet Baþkaný Nikolay Çavuþesku,21 Aralýk 1989 günü Bükreþ’de konuþuyor.Yüzbinlerce kiþi onu coþkuyla alkýþlýyor.Derken küçük bir topluluk saða sola saldýrmaya baþlýyor ve bu küçük topluluk giderek büyüyor.Ýþte sonun baþlangýcý…Ve karýsýyla beraber 25 Aralýk 1989’da bir odada kurþuna dizilerek idam ediliyorlar… O nedenle toplumsal olaylarý önlemenin tek yolunun polisiye tedbirler olduðunu düþünmemek gerekir.Sosyal, ekonomik, siyasal,kültürel, demokratik faktörleri de göz önünde bulundurmalý.Hepsinden önemlisi her konuda vatandaþý fazla sýk boðaz etmemeli. Son söz: Bir ülkede ekonomi tüm insanlarýn çýkarlarýna hizmet etmiyorsa,bölüþüm adil deðilse o ülke peþinen büyük felaketlere gebedir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |