Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Bundan çok uzun yıllar önce Hz Peygamber yükseldi Rabbinin huzuruna. Rabbi O’na “ gel ey kulum” dedi. Tek tek çıkıldı semanın katları, tek tek selamlandı yüce peygamberler. Nihayet çekildi bütün aracılar, artık baş başa kalma vaktiydi. Övdü yüce peygamber Rabbini “dil ile beden ile mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’a mahsustur” Rabbinden cevap selamla geldi. “Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey Peygamberim”. Selam alındı ve hatta ümmette dâhil edildi bu duaya Efendiler Efendisi tarafından. Ne büyük bir şerefti Rable baş başa olmak ne büyük bir şerefti Allah’tan dua almak. Sıra sevdiklerine hediyeler getirmeye gelmişti, seyahate çıkanlar hediyelerle dönerdi de; şerefli Nebi çok sevdiği ümmetine hiç eli boş dönermiydi bu özel yolculuktan. Bir değil birçok tu hediyeler ama biri vardı ki; özeldi çok özeldi. İnsanı yaşadığı âlemden alıp öte âlemlere hatta son noktaya; Rabbine götürebilirdi. Yani bu bir miraçtı. Sıradan bir insanın Rabbiyle buluşmasıydı. Belki Cebrail (a.s.) yoktu, Burak yoktu ama sonuç aynıydı işte. Bu hediyenin adıysa namazdı. Allah’u Teâlâ diyordu ki : “ey Peygamberim, kullarıma söyle mahzun kalmasınlar, ben onlara çok yakınım, davetime uysunlar miraç yaşasınlar her şey çıksın aradan ve baş başa olalım. Ben onları dinlerim, istediklerini veririm. Yeter ki, şu dünya meşgalelerini çıkarsınlar aramızdan. Yeter ki, gelsinler huzuruma. İşte namaz bize Hz Peygamberin miracını hatırlatıyor ve hatırlatmakla kalmayıp “buyurun bu ayrıcalığı sizde yaşayın” diyor. Eğer böyle olmasaydı hiç Kutlu Nebi dermiydi namaz mü’minin miracıdır diye. Birde şöyle bir boyut var, Allah’u Teâlâ bu davetten sonra Peygamberine hediyeler vermişti. Peki, bizi eli boş mu çevirecek? Hazinesi sınırsız, ikram ve ihsanı bol olan cömert Rabbimiz kullarını mahzun mu gönderecek huzurundan. Elbette ki değil. Bu yüzden namazın sonunda dua ediliyor ya. “isteyin vereyim, dua edin icabet edeyim diyen Rabbimiz sınır çizmiyor, kural koymuyor, ayrım yapmıyor. Açık çek misali, açık dua kapısı bırakıyor aralayanlara. Hediyesini almak isteyenlere. Bu kutlu ve mutlu yolculuk için Yaratıcımız bizi günde beş kez davet ediyor. Her yeni ezanla “gel ey kulum” diyor. Ne mutlu miraca erene, ne mutlu kıymetini bilene ve ne mutlu “Rabbim geldim” diyene. Miracınız kutlu olsun.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ayşe kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |