"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Kırların kokusu Uyuyor musun? Kırların gülü Uyuyor musun? Bütün çocuklar Uyuyor mu? Tatlı bir uyuşma ve yorgunlukla Her şeyden uyku damlıyor mu? Kim gidecek maviliğin yurduna Saçılan büyülü ışıklara Ve kim söndürecek ezgileri Kırların rengi solarken? ... Sen mi sevgili Sen mi gideceksin Rüyaların sokağına? Ki oraya inilir bir merdivenden Piyano tuşları gibi sekerek Düşen bir top gibi Parıltısı yağmurun Dökülmeden dallardan Gelmeden gece Hatıra kokan köşelere Sönmeden ağaçlardaki turunculuk Umudu kırılmadan Bekleyen kızın Siyah saçlı romantik kızın Saçlarında hüzün rengi Gözlerinde kanat çırpan ışığı Batmakta olan bir güneşin Donuk ve puslu bakışı Kristalden damlara Pırlanta renkli Koyu lacivert akşama. Menekşe kokulu eski evleri Öpüverdi mor akşam Gözyaşı gibi Dökülüverdi Rüyaların sokağına Ki orada bir kız Beklerken sevgisini Kalbi uyanık ayak seslerine Dünyanın ortasında duran Gelecek sonsuz yoldan Sanki bir beyaz gül Süre duran bir rüya. Lüle lüle Birbirine karışan Saçların gibi mor akşam Gitmiştir maviliğin yurduna Sevgi dolu akşam. II Allegro ma non troppo Hayal kırıklığı Hayal kırıklığı Uyuyorum Uyanıyorum Bakıyorum Zaman geçmemiş Zaman takılı kalmış Hep aynı yaprakta. Susuyor tınısı ezginin Ve ben ölüyorum yavaşça Kimsenin haberi olmuyor. Gözlerim dünyaya küsüyor Ve ben kendime küsüyorum. Durduruyorum zamanı Kağıttan evler yapmak için İçinde kimsenin oturmadığı kağıttan evler Sonra yıkıyorum onları Ellerim iskambil kağıdı kokuyor Bir çan vuruyor simsiyah Hayal kırıklığı Hayal kırıklığı Yaşantımızı örten hayal kırıklığı Kara ölüm veba gibi Yapışıyor yüzümüze Vıcık vıcık Yumrularla Hayal kırıklığı Hayal kırıklığı Hayatımızı yutan Kendi kendine beslenen Kanserli bir hücre gibi Sevgimizi yutan Karanlık Karanlık Karanlık Acılarımızı dindir Acılarımı dindir. III. Allegro vivace Bir gün Yıllarca önce bir gün İşte o gün geliyor ve biz ayrılıyoruz. Ayrılıyoruz sevgilim, ayrılıyoruz Ayrılıyoruz savaşlardan savaşlara Koşuyor zamanın atlıları koşuyor Koşuyor savaşlardan savaşlara! Yıllar sonra Bir gün Kara büyü bozulur ve biz yeniden çocuk oluruz. Yerin dört bir yanından gelen rüzgarların çıktığı tepeye koşarız hemen. Kımıldayan doğa o son sözleri tekrarlar: Rüya çiçeği Rüya çiçeği Bu karlı gece ışığında görülen Gökteki büyük bir yıldız takımıdır. Sayısız geometrik aydınlıkların Ve kutsal güzelliğin doğduğu yerdir. Artık sır çözülmüştür. İki çocuk el ele verip oraya doğru yola çıkarlar. Sen ve ben sevilmek için ebediyen. IV. Adagio lamentoso yeniden yalnız ve çaresiz alıyor hayat beni karşısına hiç beklenmedik bir anda bir rüya bitiyor apansız. ben bir iniltiyim sevgilim ağlayan karanlığa kırık aynasında zamanın bilinmezi bilmeye cam bir fanus içinde yaşamın satranç tahtasında sabahın havasız renginde dökülen siyah-beyaz çiçekler bir masmavi güne bırakıp duyguları rüzgara saman kokuşlu günleri yaşamayı unutup göremeden gelecek günleri güneşli günleri gidemeden maviliklere ne de mor engine koyu karanlığın ardından bilinmeyenin son ucu ıssız ışıksız çöllerin sessizliğin durgun kıyısı ağan ölüm ışığı beşinci gün altıncı gün büyük yalnızlık yalnızlık
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |