Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Çadýrda altý kiþilik bir kontenjaným var. Belediyenin bana tanýdýðý bir ayrýcalýk. Yani her gün istersem beþ misafir aðýrlayabilirim. Neyse lafý fazla uzatmak istemiyorum. Gel diyorum. Havayý bir kokla ortamý gör ondan sonra bana ne dersen de. Biliyorum abi sen gururlu adamsýn. Ama maalesef o þeyden bende kýrýntýsý dahi kalmadý abi. Nasýl kalsýn abi yaþadýklarýmý bir sen bir de Allah biliyor. Evvelki seneler nasýl süründüðümüzü biliyorsun. Dükkaný kapattýktan sonra iki sene tam koca iki sene Gaziosmanpaþa meyhanelerinde az mý süründük. Bir tek sen bana insanca davrandýn, hoþgörü gösterdin, beni idare ettin. Bunlarý baþtan anlatýyorum, nedeni de durumu daha iyi anlaman, daha net görmen için abi. Geçmiþte o kadar kýyak yaptýðýmýz arkadaþlar ne yaptý, hep dalga geçti. Ýki bira ýsmarlayan iki de hakaret etti. Ne yapalým, bazen alttan almak zorunda kaldým. Bazen duymamazlýktan geldim. Hadi dedik burasý köprü, bunlar da ayý falan filan. Ama çok yýprandým abi. Bizim insanýmýz amma da egoistmiþ abi o günlerde anladým. Hani bir kahvenin kýrk yýl hatýrý vardý. Hani yiðidi öldür hakkýný yeme derlerdi. Kafasý kýyak lavuklarý idare etmek için onlarca hakaretlere maruz kalmamak için alt tarafý üç beþ duble bir þey içmek için ister istemez yað çekmeye baþladýk biliyorsun. Ne yapalým iþsiz güçsüzüz abi. Yapacak baþka bir çarem mi vardý Rüstem abi? Ýster istemez sonunda adýmýz yaðcýya çýktý. Ama inan abi diðer lavuklara çektiðim yaðlar hep sahteydi. Sana çektiklerim harbiden orjinaldi, gerçekti. Hani bir laf var ya ne ekersen onu biçersin. Bazýlarýnýn görünürde hiç sevmediði ama bütün toplumun severek yaptýðý bu yaðcýlýk felsefesi bir gün sonunda iþe yaradý. Sen hani geçen sene altý aylýðýna memlekete gitmiþtin. Gittikten sonra beni kimse tanýmadý iyi mi. Meðerse bazýlarý senin hatýrýna bana katlanýyormuþ, meðerse üç beþte onlar benim sayemde leþten içiyormuþ. Ya sayýn abim. Bu insanlar ne sahtekarmýþta haberimiz yokmuþ. Biliyorsun abi muhabbetlerde herkes insan, herkes dürüst vatansever Atatürkçü oluyorlar. Ama zor duruma düþtüm mü bir tane dahi insansever, vatansever bulamazsýn. Ýþte abi bunlarý geçte olsa anladým. Ramazan ayý gelince, tam mahvolduk abi. Ben Rýfký günlerce aç kaldýk desem inanmazsýn. Ýþsiz, güçsüz sabahtan akþama kadar kahvehanede aç sefil bekledik. Ýftar saatine yakýn sokaðý seyrederdik. Bakkaldan çýkan kasaba, marketten çýkan pastaneye koþarken, biz açlýktan kývranýyorduk. Hele yemeðini yiyen arkadaþlarýmýz, aðzýnda kürdanla kahvehaneye girdiðinde tam periþan oluyorduk. Ulan bu nasýl insanlýktý. Ýnsan arkadaþýna bir ekmek arasý bir þey getirmez mi? Bu nasýl müslümanlýk, bu nasýl Atatürkçülüktü. Rýfkýyla az mý veryansýn yaptýk. Ramazanýn ortasý mýydý neydi. Bir gün yine öyle aç aç otururken inþaatlarda çalýþan Hasan var ya bizim boyacý Hasan o çaðýrdý. "Abi ben artýk dayanamayacaðým açlýktan ölmek üzereyim belediye çadýrýna gidiyorum, isterseniz sizde gelin" desene. Rýfkýyla yüzyüze baktýk, iki aç sevgili gibi. Sanki gözlerimizle anlaþtýk. Yýllarýn iki sýký Atatürkçüsü bir anda ayaða kalktýk, artýk düþünemiyorduk. Rami meydanýndan Eyüp camisine doðru boyacý Hasan'ýn peþinden giderken parmak parmaða tutuþmuþtuk. Eyüp camisinin önüne geldiðimizde gördüðümüz manzara tam þok ediciydi. Cami önünde kurulan büyük çadýr sanki Sultan Süleyman'ýn otaðýydý. Çadýrýn üstünde renk renk flamalar sallanýrken adeta bir tek Yeniçeri bölüðü yoktu. Bir kalabalýk, bir kuyruk inanýlacak gibi deðildi.Güçlüklede olsa kuyruða girdik ama gireceðimize de bin piþman olduk. Dakikalar yaklaþtýkça kuyrukta artýyordu. Kavga edenler, küfür edenlerin bini bir para. Ortalýk yýkýlýyordu. Zabýtalar, görevliler periþan haldeydi. Kuyruktakilere dikkatlice baktýðýmda bir de ne göreyim Rüstem abi. Birçoðunu meyhanelerde sen de tanýrsýn zaten. Kelli felli adamlar bir yana, Eyüp'ün ne kadar hýrsýzý, üç kaðýtçýsý, iþportacýsý, yankesicisi, tinercisi, serserisi, hamalý nerdeyse alayý orada toplansana. Kendi kendime "Ulan dedim neler oluyor burada. Burada deðil yemek yemek, adamý yerler ulan" dedim. "Rýfký dedim kaçalým buradan, oðlum sanki cehenneme geldik. Bugün sanki hesap günü, mahþer günü oðlum" dedim. Zavallý Rýfký açlýktan bayýlmak üzere, ince býyýðýndan akan sümüðü koluyla silerken aðlayacak gibiydi. Rýfkýyý o durumda býrakamazdým. Bir ön sýraya geçmek için insanýn hayatýný tehlikeye atmasý þarttý. Aniden bir hareketlenme oldu Rüstem abi. Ýþte onunla ilk karþýlaþtýðým andý o an. Siyah renk bir mercedes ve arkasýnda bir konvoy çadýrýn önüne yanaþtý. Mercedes'in arkasýndan koyu renk takým elbiseli, imam býyýklý, iri yarý hayvani bir adam çýktý. Mübarek adam sanki Koca Yusuf. Eyüp belediye baþkanýný hemen tanýdým. O da laf olsun torba dolsun, iþ olsun, dostlar alýþveriþte görsün, gazeteciler çeksin diye yemeðe gelmiþ meðerse. Ýþte abi o anda meyhane günlerim aklýma geldi. Kendi kendime tekrar dedim. "Ulan iki bira için, bir duble raký için bir ton sefile yað çektin,durdun. Ýþte karþýnda tam yað çekilecek bir gövde duruyor. Üstelik makam mevki sahibi bir insan. Hala ne duruyorsun eþoðlueþek dedim. Birden haykýrdým: "Rýfký, Hasan beni takip edin hemen çýkýn sýradan." Aniden fýrlayarak belediye baþkanýnýn önüne çýktým. Korumalarý þaþýrsa da yüksek sesle baðýrdým. "Sakýn tutmayýn beni, ulan... Sayýn baþkaným, sayýn baþkaným. Ey yüce devletlüm, ey Ýstanbul,un yüce þehremini, hoþ geldiniz, sefalar getirdiniz, þeref verdiniz. Bu aciz, sefil, aþaðýlýk kullarýnýzý bahtiyar ettiniz" dedikten sonra büyük bir saygýyla eðilerek elini bir bakýma o koca kýllý pençesini tuttum. Altý aylýk bir bebeðin ellerini öper gibi þefkatle o pençeyi öpmeye baþladým. Öyle bir yüksek ses tonu ile haykýrmýþým ki bütün kalabalýk irkilmiþ, alkýþlar baþlamýþ benim haberim yok. Ben hala o koca kýllý pençeyi yalamakla meþgulüm .Baþkan da diðer eliyle benim kafamý bir kediyi okþar gibi okþasana... Ortalýk adeta yýkýlýyor, sloganlar atýlýyor. "En Büyük Baþkan Bizim Baþkan..." "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor..." Herkes mutlu, baþkan daha da mutlu. Bu arada Rüstem abi, baþkan ve yardýmcýlarý bana sevinçle bakýyormuþ. Bana hayran olmuþlar, sonradan söylediler. Baþkan beni omzumdan tuttuðu gibi "Gel aziz muhterem kardeþim, yemeði beraber yiyelim" desene. Beni onore etsene... Þaþýrdým. "Ama baþkaným iki arkadaþým daha var." dedim. Sevinçten aðlamamak için kendilerini zor tutan Rýfký ile Hasan'ý gösterdim. Neyse Rüstem abi onlarý da çaðýrdýlar. Çadýra girdik. Baþkan için kurulan masaya hep beraber oturduk. Meðerse baþkan bizden dahada beter açmýþ. Koca tavuk budunu aðzýna atar atmaz kemikleriyle beraber parçalarcasýna yerken aðzýndan köpükler saçýlýyordu. Sonrada bana dönüp sordu: "Söylesene sen ne iþ yaparsýn bre adam, bre mendebur?" Hemen durumu anlattým.."Açým dedim paþam hem de çok açým. Ne iþ olursa olsun yaparým. Bu dünya da öbür dünya da fark etmez" dedim. Kafasýný bir süre salladýktan sonra yardýmcýsýna döndü hýrlarcasýna bir þeyler söyledi. Sonra bana döndü. "Her kimsen bundan sonra yanýmýzdasýn bu böyle biline, bu cihanda artýk yalnýz deðilsin, cehennemin dibine gidene kadar da artýk bizlesin." desene. Þaþýrdým ve çok sevindim. Yemekten sonra ayný þekilde çýktýk. Makam aracýna binerken inan Rüstem abi yaðcýlýðým zirve yaptý. Bu sefer elini býraktým. Önce kravatýný, sonra pantolon paçalarýný öpmeye baþladým. Koca belediye baþkaný beni himayesine almýþtý, daha ne olsun .Ertesi gün belediyeye çaðýrdýlar. Yardýmcýsýnýn makamýna çýktým. Önüme çýkan bir zabýtayý sonra yardýmcýsýný da öptüm. Sevincimden þaþýrmýþtým. Önüme geleni öpüyordum. Söylenene göre baþkan benden hoþlanmýþ. Bundan sonra baþkanýn tüm programlarýna katýlmam gerekiyormuþ, yanýma adamda vereceklermiþ. Baþkaný törenler de alkýþlarla sloganlarla karþýlamamý istediler. Üstelik özel sözleþmeli, çöpçü kadrosundan dolgun bir iþçi maaþý da vereceklermiþ. Ya Rüstem abi nerden nereye görüyorsun..Üstelik Rýfký ya bile cami önünde ruhsatlý simitçi tezgahý verdiler.Çalýþmalarým öyle baþarýlý oldu ki, beni yýlýn en çalýþkan, en baþarýlý elemaný seçtiler. Semtte ki çekemeyenler de bana "Yýlýn Yalakasý" dediler.Sakýn onlara inanma Rüstem abi, olay harbiden böyle oldu..Ýnanmýyorsan Rýfkýyý gördüðünde sor anlatsýn. Bu akþam mutlaka çadýra gel Sana da marangoz iþlerin için bir þeyler ayarlarýz. Arkadaþlýk dostluk bir kahvenin hatýrý unutulur mu? Kýrma beni abi lütfen gel. Caným abim benim. Seni çok seviyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |