Kurguyla gerçek arasýndaki ayrým, kurgunun mantýklý olmak zorunda olmasý. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
http://turksolu.org/293/basyazi293.htm http://skyturkvngenc.wordpress.com/2010/08/09/hitlere-darbe-yapmak-suctu/ ******* SEÇÝMLE GELEN DÝKTATÖR Hitler de iktidara seçimle gelmiþti… Zamanýn Almanya cumhurbaþkaný Hindenburg, Hitler’in nasýl da fanatik bir despot olduðunu bildiði halde, “demokrasiye baðlý kalmak” ve nasýl olsa Hitler’in “iktidarda yýpranacaðý”, “seçimle gideceði” düþüncesiyle ona baþbakanlýðý vermiþti. Parti baþkanlýðýna da ihanetle gelmiþti Hitler… Siyasi hayata 1918’de savaþtan sonra baþlamýþtý. Dönemin Alman Ýþçi Partisi’ne katýlmýþ, ancak parti içinde bir þebeke kurarak partiyi ele geçirmiþ, ismini de Nasyonal Sosyalist Alman Ýþçi Partisi olarak deðiþtirmiþti. Baþbakanlýðý ise hiç de ona görevi veren Hindenburg’un umduðu gibi “geçici” olmayacaktý. 1924 ve 1928 seçimlerinde %3 olan oy oraný 1930’da % 18’e, 1932’de ise %37’ye çýkmýþtý. Seçimlerde %37 oy alan partiye ve liderine baþbakanlýðý vermemek “demokrasi”ye aykýrýydý ama %37 ile iktidara gelen adam zaten “demokrasi”yi ortadan kaldýracaktý. Bunun en önemli aracý ise “demokrasi”nin aracý olmasý gereken parlamento idi. Ancak %37’lik adam hiç kimsenin aklýna gelmeyeni yaptý ve anayasayý üçte iki çoðunlukla deðiþtirip diktatörlüðünü ilan etti. Nitekim Almanya’da 1933’ten sonra bir daha seçim olmadý. Çünkü Hitler’in Anayasa deðiþiklik paketine verilen “evet” oylarý ile “demokrasi” kendisini bir diktatöre teslim etmiþti. Herkes geri çekilmiþ ve kanlý bir diktatöre karþý “demokratik” yollarý iþletmeyi deniyordu. Bir yanda diktatör diðer yanda onun saf demokrat muhalifleri vardý. Ve Hitler bu demokrasi saflýðýna son verdi. Önce tüm partileri yok etti. Ýlk önce Komünist Parti, sonra sosyal demokrat parti, daha sonrasýnda ise Almanya’nýn merkez sað partileri kapatýldý, liderleri hapse atýldý, öldürüldü. Almanya askeri gelenekleri çok güçlü olan bir devletti. Asker demek Alman demekti. Ancak askeri de komplolarla yok etmek Hitler için hiç de zor olmadý. Tüm kuvvet komutanlarýný tutuklatarak, emekli ederek, mahkemeye vererek tasfiye etti. Demokrasiyi koruyacak yargý içinse her diktatörün klasik “parlamento ne diyorsa o”, “millet yetkiyi bize verdi” sözleriyle bir tasfiye planladý. Tüm hakim ve savcýlarýn da Hitler’e baðlý olduðu bir yargý düzenlemesini parlamentodan geçirdi. Bu deðiþikliði iptal edebilecek bir Anayasa Mahkemesi de yoktu. 1934 yýlýnda Almanya’da bir Hitler vardý, o her þeydi. Ve eðer çocuklara bayram kutlamasý yaptýrsaydý, “hadi artýk Hitler oldun, istediðini asýp istediðini kesebilirsin” de diyebilirdi. Hitler’in Muhalifleri 10 yýlýk iktidarýn sonunda Hitler savaþý kaybediyordu. 1943 yýlýna gelindiðinde direniþ hareketi Hitler’i öldürmeden hiçbir þey yapýlamayacaðýný anlamýþtý. Peki ama Hitler’i kim ve nasýl öldürecekti? Direniþçi muhalifler Hitler’i öldürmek için epey teþebbüste bulundular. Ancak Hitler’i koruyan Gestapo ve SS’ler gibi iki “ahtapot”u aþmak çok zordu. Onlarca suikast planý ya plan aþamasýnda ya da uygulama sýrasýnda baþarýsýzlýða uðradý. Almanya’daki Hitler muhaliflerinin kötü yaný Almanya’nýn toplumsal yapýsýydý. Ýki tür görüþ yaygýndý Alman muhalifler arasýnda. Birincisi klasik Alman aristokrat burjuvazisinin ve solcularýnýn görüþüydü. Bunlar “zaten Almanya savaþý kaybedecek, o nedenle bekleyelim ve Hitler düþünce iktidara biz geçeriz” diye düþünüyorlardý. Ýkincisi ise Almanya’nýn yüksek rütbeli subaylarýnýn darbe yapmasý ve Hitler’i düþürmesiydi. Almanya’da orgeneraller deðil feld-mareþaller vardý ve herkes de bu feld-mareþallerin harekete geçmesini bekliyordu. Oysa Hitler iktidarda kaldýðý süre içinde, kökten bir ordu düþmaný olmasýna karþýn bu feld-mareþaller hiçbir þey yapamamýþlardý. Nazi Ýmparatorluðu’nun yazarý William Shirer bunun nedenini þöyle tespit etmiþti: “Mareþaller mevkilerini ve askeri güçlerini Hitler’i yerinden atmak için kullanmayacak kadar korkak ya da kalýn kafalý idiler.” Kimi zaman ise kalýn kafalýlýðýn dýþýnda tamamen parasal yollarý bile Hitler devreye sokuyordu. Örneðin Merkez Ordu komutaný Kluge’ye, güzel bir otomobil, bir villa ve 250 bin mark ödeme yapmýþ ve bu güçlü komutan susuvermiþti. Direniþçiler feld-mareþallerin hemen hepsini yokladýlar ama hiçbiri direniþe katýlmadý. Artýk farklý bir yöntem bulunmalýydý. Almanya’nýn kaderi artýk kendisini feda edecek cesur bir subay bulmaya kalmýþtý. Hitler’i öldürmek Ve o subay ortaya çýktý: Klaus von Stauffenberg. Stauffenberg köklü bir aileden geliyordu, iyi bir eðitimi vardý ve üstelik Alman ordusunun kahraman subaylarýndan biriydi. Afrika’da savaþýrken yaralanmýþ, bir gözünü, bir elini, diðer elininse üç parmaðýný kaybetmiþ bir gaziydi. Buna karþýn üç ay gibi bir süre sonra ayaða kalkmýþ ve yine orduda görev istemiþti. Getirildiði görev Alman Ordu Merkezi’nde yüksek bir mevkiydi. Albay Stauffenberg, görevi gereði pek çok general ve mareþalin bile üstünde bir yetkiye sahip oluvermiþti. Görevi gereði bir kez Hitler’in karargahý olan “Kurt Ýni”ne çaðrýlmýþ ve orada ona rapor sunmuþtu. Ýþte Albay Stauffenberg, hem Almanya’yý hem de dünyayý Hitler belasýndan kurtarmak için, feld-mareþallerin bile üstlenemediði görevi üstlendi ve Hitler’e karþý darbe planýnýn baþýna geçti. Çünkü demokrasi için tek yol artýk darbeydi! Hitler’i öldürme planýnýn adý “Valkyrie Operasyonu”ydu. Valkyrie ünlü Alman besteci Wagner’in bir bestesiydi. Hitler’in manevi fikir babasý olan bu Alman ýrkçýsý besteci, Alman mitolojisinden esinlenerek yapmýþtý bestesini. Mitolojiye göre Valkyrie güzel bir Alman kýzýydý. Savaþ alanlarýnda dolaþýr ve öldürülecekleri seçerdi. Alman besteci Wagner’in Valkyrie bestesi Hitler’in öldürülme korkusu ile birleþtiðinde bir plana dönüþmüþtü. Öldürülme korkusunu yaþayan Hitler buna mitolojik bir gerekçe bularak, kendi paranoyaklýðýný örtecek bir psikoloji geliþtirmiþti. Buna göre Valkyrie kendisini seçtiðinde Alman Ýmparatorluðu kendisini korumalýydý. Plan basitçe Hitler öldüðünde ne olacaðýný öngörüyordu. Buna göre Hitler’in ölüm haberi alýndýðýnda Yedek Ordu iktidarý ele alacaktý. Çünkü Hitler kendi SS’lerine de Gestapo’suna da güvenmiyor ve bunlardan bir darbe bekliyordu. Ve Valkyrie operasyonunun talimatý SS ve Gestapo’dan gizlice verilecek ve 6 saat içinde Yedek Ordu yönetime el koyarak ülkede karýþýklýk çýkmasýný engelleyecekti. Ýþte Albay Stauffenberg’in görevi Valkyrie Operasyonu’nu yönetmekti. Önce Valkyrie operasyonunun planýný bir daha gözden geçirdi ve deðiþiklikler yaptý. Sonra bu planý Hitler’e imzalattý. Artýk Valkyrie, Hitler’den kurtulmanýn planý olmuþtu. Madem ki Hitler ölünce operasyon baþlayacaktý o zaman Hitler ölmeliydi! Cesur Subay Albay Stauffenberg bu görevi üstlendi. Patlayýcý düzeneði çantasýna koydu ve Hitler’in de katýldýðý bir savaþ toplantýsýna çantasýyla birlikte girdi. Çantayý masanýn altýna býraktý, o sýrada telefonla görüþmek için dýþarý çýktý, dýþarý çýktýðýnda bomba patlamýþtý. Valkyrie operasyonu artýk baþlayabilirdi: 6 saat içinde hemen hemen tüm Alman birimler ele geçirildi, hatta SS karargahý bile ele geçirildi. Ancak Hitler bombalamada ölmemiþ, yaralý bir þekilde kurtulmuþtu. Yedek Ordu’nun komutanýna bizzat ulaþtý, sað olduðunu ve darbecileri tutuklamasýný söyledi. Albay Stauffenberg ve diðer cesur subaylar tutuklandýlar. Hemen ertesi gün Albay Stauffenberg bir duvar dibinde kurþuna dizilirken “Yaþasýn Kutsal Almanya” diye baðýrýyordu. Cesur subay baþaramamýþtý belki ama en azýndan korkak bir ölümü beklememiþti. En azýndan üzerine düþeni yapmýþtý. Oysa güzel bir karýsý ve dört küçük çocuðu vardý, onlarýn geleceði ülkenin geleceðinden aðýr basabilirdi. Ne de olsa insandý. Ama basmadý, çünkü ne de olsa deðil, gerçekten insandý o. Karýsýna veda etti. Görevinin sonunda onun için kurtuluþ yoktu. Yetkisi de gücü de çoktu, karýsý ve çocuklarýný ülke dýþýna kaçýrtabilir ya da saklayabilirdi. Ama yapmadý. Karýsýna durumu anlattý. Eðer plan baþarýsýz olursa karýsý da çocuklarý da öldürülecekti. Belki de o zaman birkaç ay önceki Alman üniversite gençliðinin isyanýný hatýrladý. Berlin’in ortasýnda üniversite öðrencileri ayaklanmýþ ve Hitler’e karþý protestoya baþlamýþtý. Ýsyanýn liderlerinden biri Bavyeralý genç kýz Sophie Schill’di. Gestapo büyük iþkenceler yapmýþ ama konuþmamýþtý. Mahkemeye çýkarýldýðýnda ancak koltuk deðnekleriyle gelebilmiþti genç kýz. Mahkeme baþkanýna açýkça cevap vermiþti: “Savaþýn kaybedildiðini bizim kadar siz de biliyorsunuz. Neden bunu kabul etmiyorsunuz.” Ve idam sehpasýna da koltuk deðneðiyle çýkmýþtý genç kýz. Sonuçta Albay Stauffenberg de cesaretle attý adýmýný ve geride býraktýklarýnýn da en az o genç kýz kadar onurlu olmalarý gerektiðini düþündü. Bugün Almanya, geçmiþ günlere baktýðý zaman Hitler’e engel olmayan korkak mareþalleri deðil Albay Stauffenberg’i þükranla anýyor. O, Alman ordusunun þerefini kurtarmak için kendisini feda etmiþti. Bugün Almanya’da onun adýna dikilen bir anýt durmaktadýr ama Almanlar Hitler’i hafýzalarýndan bile silmeye çalýþmaktadýr. Feld-mareþalleri ise hatýrlayan bile yoktur… Gökçe FIRAT http://turksolu.org/293/basyazi293.htm
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |