.
çarşılarda zanaat tartılır, adamlar içinde adamlık
bir kefede ustaya, bir kefede müşteriye bakılır
para - pul çekmez tartıyı, çokça hal - hatır sayılır
kadir kıymet bilen alır emeği, ne hocalar karışır
- Bakırcı Halil
yer sofralarında göz göz
sehenleri kucaklar kalaylı siniler
kuşganalarda kaynar öğün
öğün bre halil
öğün aşk ile
görücülerin fikrinde düğün
bakırcılar
bakır yüzlü
bakır yüzüklü
ker sahibi adamlar
çekiç türküleri söyler çarşılarında
çekiç şifresiyle atışırlar
günaşırı
çeteler
edeler
ve çekiçler
teşt döverken
toplaşırlar çatal çarşıda
şimşeğin kaş çatışı
göğün gümbürtüsü duyulmaz
nalına da mıhına da vururlar
felek ağlar çekiçlerin altında
bazen yağmur çiseler gibi
alınlarından düşer damla
başları öne eğik
gözleri kapalı
bakır tanrıları
ama ben
ama sen
ama hiç kimse
dil uymaz/sa kilidine
göremez örse çattığı gergefi
gönül işi
gül işini
güneşini
yedi düvelde yanar
halil ateşini
bakır bilezik
basma fistan
iki beliğinin arasına
döğme döktürmüş kız fidan
düğün var gene düğün
kapkacağını sarmış anası
çeyizi halil bohçası
gene yer sofalarında göz göz
sehenleri kucaklar kalaylı siniler
kuşganalarda kaynar öğün
öğün bre halil
aşk ile öğün
bakırın mürüvvetini gördün
Yaba Edebiyat Dergisi: sayı 66 Eylül-Ekim 2010
Bitmeyen Şiirler: Çarşıbaşı Esnafları