karlardan adam yaptım dondu ellerim
kardelen değildi kar altında soldu güllerim
soğuktan buz kesildim ve muhtacım sana
haydi yağmur ol ve erit buzlarımı sevgilim
yaz yağmuru gibi bana müjdeler getir
seni görmek için dua etmem gerekmesin
güneşin sıcağı kavurduğunda serinlet beni
değdiğinde huzur ver bana bir yağmur gibi
kabuğu kırık bir kaplumbağayım
ecel içime sızacak bir su damlası
bildiklerini unutan bir ihtiyarım
bana bir cin lazım bir de lambası
dilek haklarımı çoğaltmalıyım
sensizliği ağlatmalıyım
elvedayı unutmalı ve sana koşmalıyım
kendime bir yüz yaratmalıyım
gözümü sana karartmalıyım
yaralarımı kanatıp da gözlerimi ağlatmalıyım
senden ayrı kalmamalıyım
son sürat sana koşmalıyım
defalarca düşsem bile
hiç yılmadan kalkmalıyım
dizlerimi kanatmalı
kanatlarımı kırdırmalıyım
kanayan yaralarımı
damlalarınla ıslatmalıyım
keşke yağmur olsan
ve hiç durmadan yağsan
keşke şemsiyem açılmasa da
o yağmurda hep ıslansam
yüzüme yağmur değiyor ya, işte bunu seviyorum
yağmur bana seni hatırlatıyor, zaten unutamıyorum
masumluğun, saflığın, güzelliğin yağmur gibi
sen gidince yapraklarımdan mahrum kalıyorum
herkes dua ediyorum sanıyor
oysa avuçlarıma seni biriktiriyorum
kalbim bir kadeh, ona seni dolduruyorum
seni benden başka bir şeyle düşünemediğim için
kokteylinden mahrum kalıyorum
sek yudumluyorum...
Bil ki seviliyorsun sevgili
ben seni daha çok sevene dek
görebileceğin en büyük sevgi bu
öyle bir sevgi ki bu, yok başı sonu
son raddeye dayandı derken
kalbim genişler her geçen gün
ve ben bütün boşluklara
damlalarını biriktirim, başkasına yer yok
kalbim senden başka bütün tatlara tok
inanmıyorsan elini göğsümün içine sok
ve çıkar kalbimi...
Ters düz etme sakın
dökme içindeki seni...
eğer dökersen bir daha nasıl sevebilirim seni
seni sevmeden yaşamak istemiyorum
bir daha değer mi yüzüme yağmur bilmiyorum
bildiğim tek şey
yüzüme yağmur değiyor ya
işte bunu seviyorum...
keşke yağmur olsan
ve hiç durmadan yağsan
keşke şemsiyem açılmasa da
o yağmurda hep ıslansam