Eğer dinleseydi hüzzamlarını,
Lâl olup çatlardı; susardı bülbül
İşitenler meftûn olup, alıyor
Ferahfezâ gırtlağının tadını
Güfteler dilinde aşk bilmecesi
Ürpertir kalpleri her bir hecesi
Resim çizercesine tasvir ediyor
Elemi, kederi, gamı neş’ eyi
Şarkılar onunla şahikâlara
Çıkıyor kelebek misali bir bir
İlâhi tadında, gül kıvamında
Çiçek bahçesinde gezercesine
İnce ve zarif adımlarınla
Farklı tavırların, ne hoş bakıyor
Tarifsiz zerafet, sihir taşıyor
Çıktığın sahnede bir melek gibi
İksir dağıtıyor, büyü şakıyor
Onu dinlediğim her vesilede
Gönlüm bir mâvera yolcusu gibi
Lâhuti sesinin tınılarında
Uçuyor ölümsüz sonsuzluklara