..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bu hafifçe kenara itilecek bir roman deðil. Daha büyük bir þiddetle uzaða fýrlatýlmalýdýr. -Dorothy Parker
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




25 Aralýk 2010
Ayten Toto  
Mehmet Önder
Geleceðin piyangolara, çekiliþlere baðlandýðý bir ülkede böyle bir fýrsat dünyada kaçýrýlmazdý. Kaçýrýlmadý da; iþe mahalle esnafýndan berber Osman el attý.


:AEBJ:
AYTEN TOTO


      Ayten mahallemizin kýzý. Allah için güzel kýz, çýtý pýtý. Yalnýz biraz açýk saçýk giyiniyor; tek kusuru da bu.
      Bir gün bir haber alýndý: Doðru yanlýþ; bizim Ayten niþanlanmýþ. Hem de yüzü nurlu mu nurlu, sakalý çember mi çember, ekonomisi düzgün mü düzgün bir efendiyle.
      Tabi, tüm mahalleli sevindik. O açýk saçýk gezdiði günlerin günahlarýndan da arýnýr, imaný gürleþir, diye.

      …


Niþanlandýðý doðruymuþ; giyiminden kuþamýndan anlaþýldý. Yalnýz bir sorunu var. Ayten giyimin kuþamýn ortalamasýný bir türlü bulamýyor. Açýk saçýk geziyor, nesi var nesi yok meydanda, diye eleþtirilen Ayten, bu kez yalnýz gözleri görünecek biçimde dolaþmaya baþladý. Bu kez de giysilerin içindekinin kim olduðu konusunda þüphe duyulmaya baþlandý.
Ayten sokaða kimi zaman yalnýz kimi zaman niþanlýsýyla çýkýyor; damat mübarek sakalýný sývazlaya sývazlaya önden, o da hiç saða sola bakmadan onun izinden yürüyordu. Birlikte geçiþin tek yararý, geçenin bizim Ayten olup olmadýðý konusundaki tereddütleri gidermesiydi.

     …

Gelip geçmeler böyle sürerken, bir gün görenleri hayrete düþüren bir olay oldu. Ayten sokaðýn baþýndan göründü, geliyor. Ama gözlerinden baþka hiç bir yeri görünmeyen Ayten gitmiþ, eski açýk saçýk giysilisi geri gelmiþ. Üstelik tam bizim dükkanýn önünde durup “Hayýr iþler Mehmet abi!” diye laf da atmasýn mý? Ne diyeceðimi bilemedim. Bizim Ayten, hem de en günahkar haliyle.
Þimdi mahalle esnafýný da sardý mý bir merak? Öyle ya, bu hal ne haldýr?
Neyse arkadan haberi geldi: Ayten, niþanlýsýndan ayrýlmýþ. Ayrýlýnca da “Küsdüðüm daðýn odununu yakmam!” diye düþünmüþ olmalý, çýkarývermiþ üstündeki fazlalýklarý.

     …

Ama iþ bununla bitmiyor; hani karýkoca arasýna girilmez derler ya, öðrendik ki niþanlýlar arasýna da girilmezmiþ. Daha birkaç gün geçti geçmedi, güvey önde, büyük olasýlýkla içinde bizim Ayten bulunan giysiler arkada geliyorlar.
Haftalar, bir küs bir barýþýk, bir kapalý bir açýk geçmeye baþladý.
Tabi bu durum mahalle esnafýnýn da en yaþamsal sorunu oldu. Artýk çok da olmayan iþ güç, býrakýldý “Ayten bu hafta açýk mý gezecek kapalý mý? Yalnýz gözlerini mi gösterecek yoksa her yanýný mý?” sorusunun derdine düþüldü. Hatta bunun için bahse tutuþanlar bile oldu.

     …

Geleceðin piyangolara, çekiliþlere baðlandýðý bir ülkede böyle bir fýrsat dünyada kaçýrýlmazdý. Kaçýrýlmadý da; iþe mahalle esnafýndan berber Osman el attý.

Berberlikle “Köþebaþý ajans” görevini birlikte yürüttüðünden, her þeyden haberdardý zaten:
- Arkadaþlar, dedi, bu böyle olmaz. Bir oyun düzenleyelim, bari birkaç arkadaþ
kurtulsun.
Oturuldu, konuþuldu. Eski bir takvim yapraðý bulundu, en üste büyük harflerle “Ayten Toto”, altýna da birden yüze kadar rakam yazýldý. Sayý baþýna iki buçuk lira. Ýsteyen birden çok oynayabilir. Bahsin konusu malum, her yanýný mý, yalnýz gözlerini mi? Bilenler arasýnda çekilecek kurada iki kiþi parayý kazanacak. Demokratik mi demokratik. Hile yok, doping yok. Artýk þansýna güven.
Büfeci Necdet atyarýþçý olduðundan, bu iþlere alýþýk, biraz büyük oynansýn istiyor:
- Sayý baþýna beþ lira olsun da bir þeye benzesin yahu!
Geri kalan esnaf karþý çýkýyor “Fazlasý kumara girer!” diyorlar. Bu kez anahtarcý Muzaffer söz alýyor:
- Peki arkadaþlar, tut ki Ayten bu hafta sokaða çýkmadý, o zaman ne olacak?
Organizasyon iþi zor iþ. Her türlü olasýlýðý düþünmek gerek. Hazýr oyun oynanmýþ, paralar toplanmýþ öyle ya. Neyse, Necdet iþin ehli, buna da çözüm buldu:
- Arkadaþlar, dedi, böyle durumlarda ikramiye bir sonraki haftaya devreder. Kimsenin bir zararý olmaz. Büyüdüðü için de katýlýmcý çoðalýr.
Kasabýn köylü çýraðý bu görüþe destek verdi:
- Doðru dedin, emmi. Bi deri duzla.

     …


Herkes birer ikiþer, üçer beþer oynadý. “Benden bir kapalý” , “Benden beþ açýk.”



Haftaþabý oldu, tüm gözler Aytengil’in sokaðýnda. En çok da, ev sahibinden dertli olan berber Osman heyecanlanýyor. Ýkide birde maniler düzüyor:
- Yakma beni Ayten, baþýmda o ev sahibi de varken.
Osman aðlansa sýzlansa ne, Ayten o hafta hiç sokaða çýkmadý:
Yalan doðru, “Niþanlýsýyla tatile gitmiþ. Misler gibi haþemasýný kuþanmýþ, deniz keyfi yapýyormuþ” diyenler oldu.
Ýkramiye ilk haftadan devretti. Ýkinci hafta oynayanlar ikiye katlandý. Tabi heyecan da iki kat.

     …


Ýkinci haftanýn baþý; esnaf kan aðlýyor. Herkes “Para para!” diye Ayten’in yolunu gözlüyor. Gözler sokaðýn baþýnda, heyecan zirvede. Osman ikide birde efkarlanýyor:
- Haydi be Ayten! Kapan da gel, kapan da gel!
Arada içerde et kýyan kasap çýraðýnýn sözleri duyuluyor, derinden derinden:
- Açýn dý ge Ayten aba, açýn dý ge Ayten abaa!
Ne gezer; ne gelen var ne giden.

     …

Haftanýn sonlarýna doðru, umutlarýn tükenmeye yüz tuttuðu bir anda, Aytengil’in sokaðýndan güzel giyimli bir bayan çýktý. Önce herkes “Yabancýdýr, konuktur”
dedi ama yaklaþtýkça gelenin bizim Ayten den baþkasý olmadýðý anlaþýldý.
Tek baþýna; ne her yaný açýk ne de her yaný kapalý. Önümüzden geçerken, saða sola bakýp hafifçe tebessüm etti, yürüdü gitti. Sonradan öðrendik ki, Ayten iþ bulmuþ, çalýþmaya baþlamýþ; güvey “Çalýþan zevce istemem!” deyince de temelli ayrýlmýþlar.
Anlayacaðýnýz, esnafýn son umudu da boþ çýktý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.