Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Tarihinin hiçbir döneminde Batýlý anlamýyla gerçek bir sol parti olamamýþ CHP, içinde bulunduðumuz dönemde kitlelerin umudu olma ihtimali için “deðiþim”,”dönüþüm” süreci içerisinde bulunuyor. Milliyetçi, katý laikçi ve refleksif siyaset yapma biçimiyle tamamen devletçi bir parti haline getirilen “eski” CHP, yeni genel baþkaný marifetiyle bünyesindeki statükocu unsurlarý tasfiye ederek “yeni” bir kimlik edinme çabasýnda.”Yeni” CHP, Haziran 2011’de yapýlacak olan genel seçimlere görece kýsa bir süre kala, parti örgütünü oluþturarak, yenileyerek seçim atmosferine girecek. Bu itibarla, halk eksenli siyaset yapýlacaðý, ülkenin sorunlarýna çözüm üretmek için demokratik perspektifle hareket edileceði þimdiden beyan edilmiþ durumda. Fakat vaat edilen “yeni” siyaset biçimi ne ölçüde sol bir içerik taþýyacaktýr, bu sorgulanmalý ve tartýþýlmalýdýr. 2010 Mayýs’ýndaki genel baþkanlýk seçiminde ve devamýnda CHP’nin politika teorisinin ve pratiðinin Bülent Ecevit’e atýfla oluþturulmak istenmesi, sol kulvara gireceðini iddia eden partide aslýnda kafa karýþýklýðýnýn olduðuna iþaret ediyor. Nasýl bir sol politik duruþ ve atýlým sergileneceði hala muðlâk durumda. Ecevit’in, 1980 sonrasý vücut bulan katý milliyetçi, devletçi “Demokratik Sol” u mu referans alýnacaktýr, yoksa 1970’li yýllardaki sosyalist solu dýþlayan, komünizm korkusu aðýr basan, sosyal demokrat geleneðe uzak popülist, slogancý solu mu! Bunlardan herhangi biri ya da her ikisi gibi bir tercih yapýlacaksa, Türkiye’de gerçek anlamda sosyal demokrat bir oluþumun baþka bahara kalacaðý maalesef belirtilmelidir. Dünya’ya sol perspektiften bakanlar bilirler ki, Ecevit 1970’li yýllarda (1973 ve 1977 seçimleri sonrasý) Dünya konjonktürünün de müsaitliði hasebiyle önemli bir kitlesel destek bulmuþtur. Ve fakat dönemin sosyalist solunu dýþlayarak, iþçi hareketine destek vermeyerek,”kýrmýzý çizgilerini çekerek” büyük bir hayal kýrýklýðý yaratmýþtýr. Sosyalist ve legal bir sol parti olan Tip’i bile aþýrý bularak ve Moskova’nýn uydusu sayarak, genel anlamda solun bütününü siyasete kanalize etmeyi sakýncalý bulmuþ ve dýþlamýþtýr. Sýnýf temelli siyaset pratiðini hiçbir zaman tasvip etmemiþ, sosyalist sola karþý cumhuriyetçi-milliyetçi solu tercih etmiþtir. Ecevit’in 1950’lerden itibaren siyasi yazýlarýna bakýldýðý zaman zaten Batýlý anlamda sola karþý olduðu görülecektir. Batýlý anlamdan kastedilen ise, tabii ki Marxizmden esinlenen ve onun revizyonuyla ortaya çýkan sosyal demokrasidir. Böyle bir siyaset algýsý ve pratiði olan Ecevit’in “yeni” CHP’ye ideal politik önder ve miras gibi addedilmesi çok hazindir. “Yeni” CHP, kadrolarýný yenilemekle kalmamalý ideolojik olarak da yeni bir baþlangýç yapmalýdýr.Ecevit nostaljisini býrakmalý,anakronik ve sosyalist sol karþýtý çizgisini terk etmelidir.Sosyalist enternasyonale üye olan sol bir partinin, emekçi sýnýflardan yana bir siyasi tavýr geliþtirmesi beklenmektedir.Ýsçi sýnýfýnýn taleplerine yanýt vermeli,güvencesiz çalýþmanýn, taþeronlaþmanýn önünü keseceðini beyan etmeli, asgari ücretin tatmin edici bir miktara ulaþmasýný saðlayacaðýný açýkça belirtmelidir.Bununla birlikte,ülkenin demokratikleþmesi için siyasi hak ve özgürlüklerin yerleþmesi,kültürel haklarýn tanýnmasý için irade göstermeli,yol haritasý belirlemelidir.Askerin siyasete müdahalesinin engellenmesi için siyasi tavrýný net bir biçimde ortaya koymalýdýr. “Yeni” CHP’nin inandýrýcý olabilmesi ve toplumun zihninde oluþan “devletçi ve halka uzak “imajýný yenebilmesi için sol kulvarda koþmasý ve deðerler dizisi deðiþikliðine gitmesi gerekmektedir. “Yeni” CHP’nin sol tandanslý bir parti olma yolunda tebarüz ettirmesi gereken diðer önemli bir nokta da, devlet kurucu ideoloji ve tarihsel koþullarýn bir sonucu olan Kemalizmi, Türkiye’de sol düþüncenin doðal bir bileþeni olarak varsayma yanýlgýsýndan vazgeçilmesi gerekliliðidir. Özellikle 1930’lu yýllarda þekillenen ve dönemin otoriter-totaliter ideolojilerinden fazlasýyla etkilenen Kemalizm, bugünkü Türkiye toplumunun sorunlarýna çözüm üretme ve demokratik perspektifle toplumu þekillendirme yolunda deyim yerindeyse “baþvuru kaynaðý” deðildir. Artýk böyle bir yanýlgýdan dönülmesi ve evrensel sol deðerlere vurgu yapan yeni bir sol programýn oluþturulmasý gerekmektedir. Toplumsal konumlanmanýn sermaye sýnýfý ve emek sýnýfý üzerinden tanýmlanmasý gerekmektedir. Türkiye’nin suni gündem maddelerine prim verilmemeli, sað ideolojinin ortaya attýðý gerçek siyasi zemini ve halkýn gündemini gölgeleyen, öteleyen tartýþmalara girilmemelidir. “Yeni” Chp, filhakika programýný yeniler, emekçi kesimin temsilcisi olur ve ülkenin demokratik siyasi zeminini oluþturulmasýna katkýda bulunursa toplum nazarýnda belirli bir yere gelebilir. Ne var ki,”eski” CHP’nin statükoyu koruma, sadece belirli bir toplumsal kesime hitap etme, vesayet rejiminin idamesini isteme ve sol dýþý bir program izleme yanlýþýna düþerse sol seçmeni hayal kýrýklýðýna uðratacaðý gibi, Türkiye kýsýr siyasi ikilemden de kolay kolay çýkamayacaktýr. “Yeni” CHP’nin sol bir parti olabilmesi için yapýlmasý gerekenler hakkýnda bazý tespitlerde bulunduk. Etraflýca olmayan ve fakat olmazsa olmazlarý ortaya koyan, politik bir duruþun gerekliliðinden bahsettik. Gerçekçi olmak gerekirse “Yeni” CHP’nin sýnýrlarý zorlayacak bir politik program oluþturmasýnýn önünde epeyce engeller olduðunu ifade etmek yanlýþ olmasa gerektir. Mevcut seçmen kitlesini koruma kaygýsýyla, milliyetçi reflekslere prim verilmesi, kýsýr laik-anti laik tartýþmasýnda taraf olunmasý, kültürel hak ve talepler karþýsýnda toplumsal paranoyanýn harekete geçirilmesi gibi bir yýðýn sýnýrlayýcý tavrýn partide hala güçlü bir taraftar bulmasý ihtimali yeni politik programýn önündeki en büyük engellerdendir. Ayrýca, Türkiye’de sol oylarýn potansiyeli mevcut sol tabandan olsa olsa biraz fazla gibi, sýnýrlayýcý hedeflerle müstahkem mevkilerin kaybedilme korkusu aðýr basabilir ve dolayýsýyla statüko korunmak istenebilir. Buna ilaveten devlet ideolojisi olan Kemalizm’in yeniden üretilmesiyle ve bunun sol programýn temelini oluþturacaðý iddiasýyla siyasi sýnýrlarýn zorlanmasýndan kaçýnýlabilir. Belirtilen ihtimaller ve muhtelif sebeplerle “Yeni” CHP’yi zor bir sürecin beklediði aþikârdýr. Sonuç olarak, yaptýðýmýz fikir jimnastiðinden;”Yeni” CHP’nin sol eksenli siyaset yapmak istediði ve fakat bunun sýnýrlarýnýn oldukça muðlâk olduðu, sol perspektiften ne anlaþýlmasý lazým geldiði hususunda kafa karýþýklýðýnýn devam ettiði iddia edilebilir. Türkiye’de sola oldukça sirayet etmiþ olan milliyetçilik, askeri vesayetin ehveni þer olarak görülmesi, katý laiklik anlayýþý, demokrasiden sadece biçimsel olarak cumhuriyet rejiminin anlaþýlmasý gibi daha sayamayacaðýmýz birçok husus aþýlmasý zor fakat imkânsýz olmayan engeller olarak durmaktadýr. Ve en önemlisi de, Marksizm’in reformist bir sonucu olan sosyal demokrasiden nasibini alamamýþ mevcut siyasi kadrolarla sol adýna, ne, nasýl, ne kadar yapýlabilecektir, galiba en önemli sorun da budur. 25 Aralýk 2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |