..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




8 Ocak 2011
Uyap Baðlanmýyor  
Mehmet Önder
“Bu öykü mahkemelerin çalýþmasýný düzenleyen Uyap sisteminin sýk sýk baðlanma sorunu yaþamasý nedeniyle ortaya çýkan aksaklýklarýn bir eleþtirisidir.”:


:BAIJ:




UYAP BAÐLANMIYOR


“Bu öykü mahkemelerin çalýþmasýný düzenleyen Uyap sisteminin sýk sýk baðlanma sorunu yaþamasý nedeniyle ortaya çýkan aksaklýklarýn bir eleþtirisidir.”:

     …

Her þey Mehmet amcanýn eþeðinin bir gece vakti çalýnmasýyla baþladý. Sabahlarý hep ayný saatte anýrýp sahibini uyandýran, yemini isteyen karakýz o gün anýrýp sahibini uyandýramamýþ, Mehmet amca uyandýðýnda da gün adam boyu yükselmiþti.
Meraklanan Mehmet amca gitti ahýra baktý, yoktu. “Ýpini kýrýp karnýný doyurmak için dýþarý çýkmýþ olmalý” dedi kendi kendine; daha kötüsünü düþünmek bile istemiyordu.
Aradý taradý, bulamadý. Çalýndýðýný kabul etmeye, kendini buna alýþtýrmaya çalýþtý bir süre. Sonra gitti muhtara danýþtý. Muhtar çalýnmýþ olabileceðini, gidip jandarmaya bildirmesi gerektiðini söyledi.



Ama bu iþler sanýldýðý kadar hýzlý yürümüyordu. Aradan altý aya yakýn süre geçmiþ, neredeyse umudunu yitirmeli olmuþtu ki, köye bir çaðrý yazýsý geldi. Hiç bir devlet dairesi ile baþka iþi olmadýðýndan olsa olsa eþeðinden bir haber verebilirlerdi. Çaðrý savcýlýktandý. Ýçinde bir mutluluk kýpýrtýsý oluþtu.
Ertesi sabah soluðu hükümet binasýnda aldý. Kalem bilir, dediler, kaleme gitti. Baþýna neler mi geldi Mehmet amcanýn? Anlatýyor:

     …

“Gittim memurun karþýsýna dikildim. Beþ on dakika elindeki kaðýtlarla, önündeki makinayla bir þeyler yaptýktan sonra beni fark etti:
- Buyur.
- Ben Mehmet Palancý. Çaðýrmýþsýnýz da.
Memurun bir sýkýntýsý olmalýydý, yüzünü buruþturdu:
- Amca, dedi, iyi ettin geldin de, “Uyap” baðlanmýyor. Elimiz kolumuz baðlý. Sen þöyle bir saat dolaþ gel, þansýna belki baðlanýr.
Çýktým dolaþmaya. Dolaþ dolaþ, amaçsýz gezinmekle de vakit geçmiyor ki. Can sýkýntýsýyla saati doldurup ikinci kez memurun karþýsýna çýktým. Ama memurun yüzünde hiç bir umut ýþýðý yok:
- Hala baðlanmadý.
Haydi bakalým bir saat daha çile doldur.
O bir saati de geçirdim, üçüncü kez memurun karþýsýndayým. O da sýkýntýlý. Bu kez tek sözcükle:
- Baðlanmadý.     
Ben bir saat dolaþýp gelme konusunda deneyim kazandým ya, üçüncü bir saati




parklarda dolaþarak geçiþtirip dördüncü kez memurun karþýsýna çýktým. Memur bu kez bir þey söylemeye bile gerek duymadý, kaþlarýný yukarý kaldýrýp “Baðlanmadý” iþareti yaptý. Bu hareket doðal olarak “Haydi bir saat daha dolaþ gel” anlamý taþýyordu.
Beþinci gidiþ biraz sancýlý oldu. Sanki kusur yer deðiþtirip benim yanýma geçti. Dördüncü gidiþte kaþlarýný kaldýrýp “Maalesef hala baðlanmadý” der gibi davranan memurun beþincide, kaþlarýný indiriþinden “Baþýma bela mýsýn, defol git!” gibi bir anlam çýkýyordu. Memurun sinirleri gitgide geriliyor ben de boynumu hafifçe bir yana eðip “Baðlandý mý birader?” eylemini istikrarlý biçimde sürdürüyorum.
Altýncý gidiþte sinir katsayýsýnýn yükselme olasýlýðýný göz önüne alarak biraz uzakta durdum. Kedinin ciðere bakýþý tarzýnda bir duruþla kendimi gösterdim. Bu kez sadece baktý. Bir þey demedi, bir hareket yapmadý. Gördüðünü belli etti, o kadar. Anladým ki, uyap hala baðlanamamýþ.
Son gidiþimde, çalýþma saati dolmak üzereydi. Bütün umutlar tükenmiþti. Memur:
- Beyamca, dedi. Bu uyabýn baðlanacaðý yok, cumartesi pazar da çalýþma yok, sen en iyisi pazartesi sabahý gel. Bu meret ilelebet kapalý kalacak deðil ya, açýlýr elbet.

     …

Uyap baðlandý baðlanmadý, derken eþekten bir haber alamadan köye
döndüm. Þimdi benim eþek bulundu mu bulunmadý mý? Hýrsýz yakalandý mý yakalanmadý mý? Bütün suç uyapta “Eþeðimi uyap çaldý” desem yeridir.
Eve vardým, Uyap yüzünden savcý beyin baþlayamadýðýna haným baþladý. Tabi onun iþi kolay; uyapsýz ifadeyi dedem de alýr. Açýldý açýlmadý, baðlandý baðlanmadý derdi mi var.
- Heriiif, buldun mu eþeði?
Nasýl anlatsam þimdi baþýma gelenleri. Daha ben bir þey anlamadým.
- Eþek kolay da, Uyap baðlanmýyor.
- Baðlanmaz tabi. Yanýna ip al, dedim, dinlemedin.
- !

     …


Haftasonunu zor geçirdim. Pazartesi sabahý memurdan önce kalemdeyim. Ama bende de þans yok ki, benim iþimi bilen memurun yerinde bir baþkasý oturuyor.
Memur deðiþince, her þey allak bullak oldu. Þimdi en baþtan baþla. Bir de o akþama kadar açýlmayan, baðlanmayan meredin adýný unuttum mu? Neydi neydi? Ha o geldi. Uyak. Namussuz uyak!
Bir yerlerden de baþlamak gerek. Memur yerine geçince baþýmý uzattým:
- Ben Uyak için geldiydim.
Ama bu memur biraz bilgisiz. Daha uyaktan muyaktan haberi yok.
Arka tarafta çalýþan memur daha deneyimliymiþ, yardýmcý oldu saðolsun.
- Bu beyamca, Rýza’yý soruyor. Hani o ölçülü, uyaklý dizeler döktürür ya, onun için. Amcada da halk ozaný tipi var, meraklý. Ondan bilgi almak istiyor. Amcanýn iþi Rýza’yla.
Söylediklerinden hiç bir þey anlamadým ama, mutlaka benim eþeðin bulunmasýna yarayacak laflardýr. Deneyimli memur, gereksiz lakýrdý etmez. Ýþi de bildiði belli.


Benimle birlikte arkadaki memura kulak veren görevli memur:
- Amca Rýza’yla mý?
Þimdi eðri oturalým, doðru konuþalým; muhtara haber gelmiþ, bekçi gelip savcýlýktan beklendiðimi söyledi. Ben de kalktým geldim. Gittim, yine geldim. Hiç kimse elimden kolumdan tutup zorla getirmedi. Her þey rýzayla oldu. Þimdi insanlara iftira mý atayým:
- Rýzayla evladým, rýzayla.
Görevli memur bunun üzerine elini süpürge sallar gibi salladý:
- O izne çýktý amca. On beþ gün sonra gel.
Hay Allah bu meret izne de mi çýkýyor? Ýþe gelince ortalýkta yok. Üstelik bu on beþ gün nasýl geçer?

     …


Derken, yedinci gün bekçi kapýyý çaldý. Sözde hükümete gitmemiþim jandarma almaya gelmiþ. Dýþarý çýktým kapýnýn önünde bir askeri araç; biri “Savcýlýða gitmemiþsin” dedi. “Uyak izinden erken mi dönmüþ?” dedim, soruma yanýt veren bile çýkmadý.
Yine memurun karþýsýna diktiler. Baktým yine memur deðiþmiþ. Bu kez en sinirlisi:
- Adýn ne?
- Mehmet Palancý.
- Seni mi arayýp duracaðýz. Nerdesin bir haftadýr?
Hay Allah “Uyak izinde on beþ gün sonra gel” dedilerdi sözde:
- Uyak iznini kýsa mý kesti?
Bu soruma çok kýzdý. Seni seni, der gibi baþýný salladý.
- Dalgacý Mehmeeet!
Sonra bana gel gel edip bir odaya girdi. Ben de ardýndan. Meðer hasretle bekleniyormuþum. Savcý beye müjdeyi verdi.
- Mehmet Palancý geldi savcý bey!
Savcý bey de beni çok özlemiþ:
- Mehmet nerelerdesiiin?
- ?
- Eþeðini çalan seninle uzlaþmak istiyor, kabul ediyor musun?
Bir þey anlamadýðýmdan, savcý beyin yüzüne boþ boþ bakarken, memur imdadýma yetiþti:
- Savcý beeey, uyap yine baðlanmýyor!
Savcý bey koltuðuna yaslanýp baþýný kaldýrdý :
- Mehmet, en iyisi sen git bir saat dolaþ gel.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.