Bir yaðmurun önce üzerimde ýslaklýk olduðu, sonra üþüme býraktýðý bir an gibisin. Gözlerimde önce sevinç ýþýðý iken, sonra kör eden bir karanlýk gibisin. Sen kumsala yazdýðým sevgi sözcüklerimi silen dalgasýn. Beni boðmasan da, gýrtlaðýma kadar bana dert yaþatansýn. Bir hançersin, iki tarafý keskin. Sana ne yandan yaklaþsam, yüreðime saplanýrsýn. Bari öldür beni de, senin zevklerin ve hýrsýn için her gün kan kusmayayým. Nedir bendeki bu ýstýrap teni. Ya sýrtýmdan ecel terleri dökersin ya da varlýðýnla döversin. Her yolun baþýnda sen varsýn. Hangi iþe el atsam, önümdesin. Bir adým atsam, ayaklarýmda prangasýn. Aptallýk ve insan olamamanýn her türlü hali, senin en büyük silahýndýr. Sen inek olsan da, Hollanda sýðýrý tavrý alýrsýn. Seninle baþ etmem zor. Neden hayatýma kader rüzgarýnýn savurduðu çalýlar gibi girersin. Kocaman bir beynin varsa, neden bana küçücük akýl oyunlarýnla çocukça hareketler edersin. Hayatýmda ya alkolsun ya dibine kadar içilmiþ bir içki þiþesisin. Sen benim akýl saðlýðýma zarar veren mantýk dýþý bir olaysýn. Gülmenin haram olduðu, aðlamanýn helal olduðu bir inançsýn. Sen mutsuzluk veren bir ülkesin. Bir ülke ki namusun cezaevlerine kilitlendiði, namussuzluðun ise saltanat sürdüðü... Senin için savaþmak bile þerefsizliktir. Aðzýný bir bayrak gibi yýrtmak benim için görev olmuþtur. Sen kanunsuzsun, arsýzsýn ve güya kadýnsýn. Senin olduðun her yerde çiçekler kurur. Erkekler, aþký unutur. Sen etekliðinin altýnda kurt kapaný saklarsýn. Sen ne giyersen giy, çýrýlçýplak bir aptal ve kocaman bir yalansýn. Sen kadýn milletinin en dibindesin. Ne oje sana yakýþýr ne de dantelli çoraplar. Sen anca kovaya benzersin, kadýn artýklarýyla dolup taþan. Sen þiirin tam ortasýnda tükenen kalem, sözün bittiði yerde suskunluksun. Bahar gelse, sadece odunlarýnda yosun biter. Sen marazi bir hava, karanlýk bir odasýn. Seninle baþ etmek için, tam bir baþ belasý olmak lazým.
Sen aynayla barýþýk olmayansýn. Kaþlarýn siliktir. Gözlerin çukura düþmüþ iki çakýl taþýdýr. Burnun derin bir soluk aldýrmaz sana. Bedenin çarpýk yürüyen bacaklarýnýn üzerinde duran ahþap bir evdir. Tahtalarýn eksiktir, çivilerin yerinden oynamýþtýr. Sen çok havalýsýn belki; içindeki havaný aldýklarýnda yamuk yumuksun. Sen eþikte yatan bir metressin. Sana ait tertemiz ve onurlu bir yatak odasý olmaz. Çünkü sana diðer kadýnlardan sonra sýra gelir. Sýra sana geldiðinde ise, seni aþk deðil, ihtiras bulur. Çünkü sen iyi bir gönül eðlencesi ve sevgi artýðýsýn. Sen diðer kadýnlar gibi deðilsin.