Kurguyla gerçek arasýndaki ayrým, kurgunun mantýklý olmak zorunda olmasý. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
‘‘Bana sor sevgili kari,sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette þu karþýnda duran eþ’arým Bir yýðýn söz ki,samimiyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim,çünkü ne sanatkârým Þiir için ‘göz yaþý’derler;onu bilmem, yalnýz Aczimin giryesidir bence bütün âsarým Aðlarým aðlatamam hissederim söyleyemem Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizârým Oku ,þayed sana hisli bir yürek lâzýmsa; Oku ,zira onu yazdým ,iki söz yazdýmsa’’ Tevazunun ,mükemmel bir anlatýmla ifade ediliþinin en güzel örneklerinden biri olsa gerek bu þiir.Âkif’e yüreðindekilere ulaþabilmek ,hissettiklerini hissedebilmek ne güzel… Üslûbundaki samimi ifade zenginliði ,söz sanatlarýný kullanýþýndaki ustalýðý ,aruzu Türkçeye uygulamada gösterdiði baþarý ,fikir olgunluðu ve saðlamlýðý edebî kiþiliðinin en belirgin özellikleri. Mehmet Akif Ersoy’un manzum ve mensur eserlerini incelediðimizde yüreðinin toplum için attýðý görülür.O’na göre ‘Sanat sanat için deðil hayat içindir.1912’de Sebilürreþad ‘ýn ilk sayýsýnda yayýnlanan ‘Edebiyat’adlý makalesinde bunu þöyle ifade eder: ‘Hele sanat sanat içindir,sanatta gaye yine sanattýr.Edebiyatta ,Edebiyattan baþka gaye aramak sanatý kösteklemektir,gibi nazariyeler bizim idrakimizin pek üstündedir.’ Manzum öykülerinde þehir hayatýnýn acýklý ,aksak taraflarýný ;insanýn çilekeþ ,zavallý yanlarýný ortaya çýkaran Akif dini,milli sosyal gerçekleri dile getiren manzumelerinde üslup güzelliðinin yaný sýra süsten,yapmacýktan uzaktýr.Söylemek istediklerini doðrudan doðruya ,apaçýk söyler: ‘‘Zulmü alkýþlayamam ,zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmiþe kalkýp sövemem Biri ecdadýma saldýrdý mý ,hatta boðarým… -Boðamazsýn ki! -Hiç olmazsa yanýmdan kovarým. Yumuþak baþlý isem ,kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciðerim Onu dindirmek için kamçý yerim,çifte yerim Adam aldýrma da geç git diyemem,aldýrýrým Çiðnerim,çiðnenirim ,hakký tutar kaldýrýrým’’ Türkçe onun þiirlerinde en olgun ifadesini ve canlýlýðýný bulur.Mithat Cemal’in söylediði gibi:‘ O ,Anadolu’nun en uzak yerindeki taþra aðzýndan ,Beyoðlu’nun Dolapdere Mahallesindeki argoya varana kadar bütün kullanýmlarý bilir.’Manzum öykülerinde kiþileri kendi þive ve seviyesine göre konuþturmasýnda gösterdiði baþarýnýn nedeni budur. ‘’-O kim gelen? -Baba Arif. -Sakallý gel bakalým… Yanaþ -Selamün aleyküm. -Otur biraz çakalým… -Dimitri,hey,parasýz geldi sanma,iþte para. -Ey anladýk a kuzum. -Sar be yoldaþým cýgara… -Aman bizim Baba Arif susuz musuz içiyor. -Onun bi dalgasý olmak gerek,tünel geçiyor. -Moruk,kaçýncý kadeh ?Þimdicik sýzarsýn ha! -Sýzarsa mis gibi yer,yatmamýþ adam deðil a! Akif’in þiirleri realizmin ve natüralizmin en güzel örneklerini verir.Gerçeði yansýtýrken amacý düzeltmek,onarmak,doðruyu,hakký ve haikati bulabilmek ve gösterebilmektir.Böyle olunca tarafsýz kalamaz,gerçeði gözler önüne serip çözüm ve derman aradýðý için natüralist yaný aðýr basar.Betimlemeleri çok güçlüdür.Ýstanbul sokaklarý,meyhaneler,bayram,çocuklar,hasta insanlar,savaþ alanlarý,daha akla gelebilecek pek çok þey Safahat’ý baþtan sona kapsar. ‘’Hayýr,hayal ile yoktur benim alýþveriþim Ýnan ki her ne demiþsem görüp de söylemiþim Þudur cihanda benim en beðendiðim meslek Sözüm odun gibi olsun,hakikat olsun tek.’’ Akif’in edebi kiþiliðini incelerken onun hiciv dolu þiirlerinden söz etmeden olmaz.Çünkü o,mizahý Türkçenin bütün imkanlarýný kullanarak ustalýkla þiirlerine yerleþtirir.Ancak bu çirkin ve aþaðýlayýcý bir mizah deðil;sert,acýmasýz ama olgun ve yapýcý bir mizahtýr.O,vicdansýzlýðý,batý taklitçiliðini,sahte Müslümanlarý,zalimleri,tembelleri hatta sokaklarýn çamurunu hicveder.Kiþilere deðil kötülüklere karþýdýr. Çocuklara þöyle seslenir: ‘’Ne odunmuþ babanýz ,olmadý bir baltaya sap Ona siz benzemeyin ,sonra ateþtir yolunuz, Meþe halinde yaþanmaz,o zamanlar geçti; Gelen incelmiþ adam devri,hemen yontulunuz. Amma dikkatli olun;bir kafanýz yontulacak, Sakýn aldanmayýn,incelmeye gelmez kolunuz’’ Bir baþka þiirinde 1908 hürriyetinin ihtiraslarýný ,þuursuzluðunu þöyle dile getirir: ‘’Sanki zincirdekiler hep boþanýr zincirden Yýkývermiþ de týmarhaneyi ,çýkmýþ birden Ötüyor her taþýn üstünde birer dilli düdük Dinliyor kaplamýþ etrafýný yüzlerce hödük. Kim ne söylerse ,hemen el vurup alkýþlayacak -Yaþasýn! -Kim yaþasýn -Ömrü olan -Þak..Þak…Þak… Ama o,her zaman eleþtirmek yerine telkin yolyla öðretmeyi,inandýrmayý,kabul ettirmeyi de bilir.Bazý ayet ve hadislerin manzum yorumlarýný yaparak ,halký iyimserliðe vataný kurtarmaya çaðýrýr.Ýbret verici hatýralarýyla ,ümit ve heyecan veren þiirleriyle teþvikeder,uyandýrýr, yönlendirir. ‘’Âtiyi karanlýk görerek azmi býrakmak …. Alçak bir ölüm varsa ,eminim budur ancak. Ey dipdiri meyyit,’iki el bir baþ içindir’ Davransana …Ellerde senin ,baþ da senindir. Ye’s öyle bataktýr ki düþersen boðulursun Ümmide sarýl sýmsýký,seyret ne olursun Hüsrana rýza verme …Çalýþ…Azmi býrakma Kendin yanacaksan bile evlâdýný yakma.’’ Akif,medeniyet,ilim,fen,din,millet,kültür konusunda aydýn,ileri görüþlü, taassubdan uzaktýr.O her þeyin yerlisine aþýktýr.Bizim olaný ,bizden olaný sever.Ancak ilim ve fende ilerlemenin gerektiðine inanýr. Asým’da: ‘’Bu cihetten ,hani,hiç yýlmasýn,oðlum,gözünüz Sade Garbýn ,yalnýz ilmine dönsün yüzünüz O çocuklarla beraber ,gece gündüz didinin Giden üç yüz senelik ilmi tez elden edinin Fen diyarýnda sýzan nâ-mütenâhî pýnarý Hem için hem getirin yurda o nâfi sularý’’ Derken Batý’nýn yalnýzca ilmini ister. ‘’Maske yýrtýlmasa hala bize âfetti o yüz Medenyyet denilen kahbe,hakikat,yüzsüz ‘’Ulusun,korkma nasýl böyle bir imaný boðar Medeniyet dediðin tek diþi kalmýþ canavar.’’ Diyerek Avrupa’nýn haksýz,zalim,vahþi davranýþlarýný da lanetlemesini de bilir. Akif’ten bunca bahsetmiþken ,Ýstiklâl Marþý’mýzdan söz etmeden geçemeyiz.Ýstiklâl Marþýndaki ruhu ,inancý,umudu,lirizmi hangi þair bunca samimi ,bunca gönülden verebilmiþtir?Vatan ,bayrak,baðýmsýzlýk hangi þiirde bu kadar güzel,bu kadar anlamlý anlatýlabilmiþtir?Bir milletin ölüm-kalým savaþýný,zulmü,haksýzlýðý,medeniyet maskesi altýnda yapýlan hunharca saldýrýlarý ,ölümü göze alan Mehmetçiði ,Allah’a sarsýlmaz inancý,hangi millet böyle yürekten haykýrabilmiþtir? Akif’i anlayabilmek için: ‘’Ya Rab,bu uðursuz gecenin yok mu sabahý? Mahþerde mi bîçarelerin ,yoksa felâhý Nur istiyoruz…Sen bize yangýn veriyorsun ‘Yandýk!’diyoruz…Boðmaya kan gönderiyorsun.’’ Diyen çaresiz bir yakarýþýn ardýndan: ‘’Dalgalan sen de þafaklar gibi ey nazlý hilâl Olsun artýk dökülen kanlarýmýn hepsi helâl Ebediyyen sana yok,ýrkýma yok izmihlâl Hakkýdýr hür yaþamýþ bayraðýmýn hürriyet Hakkýdýr Hakk’a tapan milletimin istiklâl’’ Dedirten bir milletin evlâtlarý olmak gerek. O’nu saygýyla ,övgüyle,minnetle anýyoruz.ruhu þâd olsun.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilâl Erboyacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |