Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei |
|
||||||||||
|
Eðitsel açýdan öðrenmede çok duyuya hitap etmesi bakýmýndan materyal çokluðu her zaman avantaj saðlar. Öðretmenin iþini de kolaylaþtýrdýðý gibi kýsmen zorlaþtýrdýðý da olur. Ancak materyali iþleten de öðretime destek haline getiren de öðretmendir. Öðretmen eðitim öðretimde baþat konumda iken materyale yüklenen anlam ve beklenen katký her zaman öðretmenin önünde gösterilmeye çalýþýlýyor. Eleþtiri noktamýzdan birincisi burasýdýr. Örneðin Milli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu “Hiç kuþkusuz, eðitim ve öðretimin teknolojik geliþmelerle desteklenmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý eðitimde niteliðin yükseltilmesi bakýmýndan büyük önem arz ediyor. Akýllý tahtalar da bunlardan birisi.” Bakan, ayný konuþmasýnda akýllý tahtalarýn maliyetlerinin yüksek olduðunu da belirtmiþ. Konu akýllý tahtadan açýlmýþken bu noktadan devam etmekte fayda var. Teknik olarak akýllý tahta, projeksiyon aleti, bilgisayar ve beyaz tahtayý bir araya getiren bir aparattan oluþur. Kalem hareketleri Bilgisayardaki Programla Projeksiyona aktarýlýnca tahtada yazý görüntüsü oluþur. Uluslararasý Öðrenci Baþarýlarýný Deðerlendirme Projesi olan PISA çalýþmalarýna Türkiye 2003 yýlýndan beri katýlýyor. Bu sýnavda öðrencilerin okulda uygulanan müfredat kapsamýnda ele alýnan konularý ne dereceye kadar öðrendikleri deðil, gerçek hayatta karþýlaþabilecekleri durumlarda sahip olduklarý bilgi ve becerileri kullanabilme yeteneði, akýl yürütme ve fen ve matematik kavramlarýný kullanarak etkin bir iletiþim kurma becerisine sahip olup olmadýklarý ölçülüyor. Türkiye 2003 yýlýndan bu yana sýnavda son sýralarda yer almakta, Finlandiya ise hep ilk sýrada yer alýyor. Finli öðrencilerin elde ettiði baþarýlarýn arkasýndaki tek faktör öðretmenin niteliðidir. Ýlginç olan nokta da Finlandiya’da bizim ilkel, demode olarak gördüðümüz karatahtanýn öðretmenlerce hala kullanýlmasýdýr 1980 li yýllardan sonra küreselleþme ve neo liberal politikalar sonucu eðitimin ticarileþmesi ve pazarlanmasý için yeniden yapýlandýrma çalýþmalarýna gidilmiþtir. Ýkinci eleþtirimiz de bu noktadan hareketle olacaktýr. Daha önce okulla, eðitimle ilgisi olmayan birçok firma, eðitim odaklý faaliyetlere baþlamýþtýr. Çünkü sermaye gruplarý eðitimdeki özellikle materyal döngüsünü önemli birer ticari faaliyet olarak görüyorlar. Örneðin TÜSÝAD ýn yayýnladýðý eðitim ile ilgili raporlarda okul öncesini doðru baþlangýç olarak belirtmesi, bu öðretim kademesini yaygýnlaþtýrmanýn etkilerini her þeyin temeli olarak belirtmesi dikkat çekicidir. Çünkü okul öncesinde kullanýlan materyal oldukça pahalýdýr ve veli bu öðretim kademesine para yatýrmaktan kaçýnmýyor. Ayný þekilde son yýllarda her tarafta açýlan vakýf üniversitelerinin belli sermaye gruplarýnca açýlmasý da bir baþka dikkat çekici noktadýr. 1980 lerin ikinci yarýsýndan itibaren her sýnýfa bir televizyon, takip eden yýllarda her sýnýfa bilgisayar, internet baðlantýsý vs. gibi sermayeye para aktaran “projeler” oluþturuldu. Ancak ne yazýk ki eðitimde istenen niteliðe ulaþýlamamýþ, Türkiye PÝSA sýnavýnda yine de son sýralarda yer almýþtýr. Eðitimde akýllý tahta kullanýmý, Fatih projesi vs. gibi çalýþmalar sermayeye para aktarýmýnýn son uygulamalarýdýr. Bundan sonra da niteliðin artmayacaðý tecrübeyle sabittir. Bu tür projelerin eðitimde fýrsat eþitliðini saðladýðý özellikle Fatih projesi ile de sýkça dile getirildi. Ancak fýrsat eþitliði yalnýzca materyal sunumu ile saðlanan bir kavram deðildir. Herkese en üst basamaða kadar belirli düzeyde asgari öðrenim imkânýn saðlanmasý, her bireyin yetenek ve gizilgücünün ortaya çýkarýlmasý eðitimde fýrsat eþitliðinin içini dolduran tanýmlamalardýr. Eðitimde yeni proje üreteceklere ve onlarý betimleyecek akademisyenlere âcizane birkaç önerim olacak. Türk-iþ verilerine göre Türkiye de her yýl yaklaþýk 1 milyon 200 bin kiþi çalýþmak amacýyla hareket halindedir. Bunlarýn büyük çoðunluðu mevsimlik iþçidir. Mevsimlik iþçi çocuklarýnýn geneli ilköðretim çaðýnda ve okullar açýk olduðunda aileleri ile birlikte göç ediyorlar ve eðitimden uzun süre uzak kalýyorlar. Ýlköðretimde okullaþma oraný 2010 verilerine göre %98. Yani ilköðretim çað nüfusunun %2 lik kesimi eðitimden yoksun kalacak ömürleri boyunca. Eðitimden uzak kalanlarýn fýrsat eþitliði nasýl tanýmlanýr. Yüksek öðretime baþvuranlarýn yalnýzca dörtte biri bir programa yerleþebiliyor. Geri kalan dörtte üçünün eðitim haklarý saðlanamýyor ve fýrsat eþitsizliði doðuyor. Ýlköðretimden yüksek öðretime test ile tost arasýna sýkýþmýþ çocuklarýmýzýn bilgiyi ezberleyerek diploma almalarý hangi eðitim anlayýþýna uygundur. 250.00 e yakýn atama bekleyen öðretmenlerin yaþadýklarý buhran nasýl dinecek. Türkiye de eðitimin asýl sorunlarý bir tarafa atýlýp yalnýzca iþin cafcaflý kýsmý ön plana çýkartýlýyor. Yapýlmasý gereken asýl sorunlara yönelmek ve öðretmenin niteliðini arttýrmaktýr. Çünkü baþarýnýn yolu akýllý tahtadan deðil iyi yetiþmiþ öðretmenden geçer. Dünya örnekleri ve eðitim tarihimizdeki baþarýlý modeller bunu gösteriyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sadýk Kartal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |