İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Seni telefonundan kıskanıyorum Kıskanmamak elde değil ki Kıskanıyorum Şizofrenik diyeceksin kafayı üşütmüşsün diyeceksin belki de Onca erkek varken metal parçası bir şeyden kıskanmak saçma diyeceksin ama elimde değil kıskanıyorum…. Aramıza giren o kurnaz telefondan nefret ediyorum O küstah telefondan İçimde ‘aşağılık’ kompleksi oluşmayacağını bilseydim bozardım kırardım onu kaza süsü verir muaf tutulurdum yahut nefsi müdafaadan yırtardım hüküm giymezdim tahrik etmişti beni çünkü sen de bir şey demezdin kimsecikler yadırgamazdı çocukça bir eylem olurdu zaten Ağza alınmadık sözler söylerdim de ona;kalpsiz işte Mesele de bu ya;seni kalpsiz bir şeyden kıskanıyorum Uykusuz kaldım kaç gece Seni o telefonla düşünmek gözlerimdeki uyku zaafını aldı Akşamlar yoldaşım,uyumayan şeyler yoldaşım Telefonun 7 gün 24 saat senin yanında Kaç saat o pamuk ellerinde sefa sürüyor,kaç saat bırakmıyorsun elinden ‘Sen’in ülkesinde paşalar gibi kaç defa bakıyorsun onun yüzüne kaç vakit cebinde taşıyorsun yemekte,okulda,gezerken hep yanında senin;parfümlere inat tüm doğallığıyla kokan teninin kokusunu o içine çekiyor! Sen de duygularını düşüncelerini ona döküyorsun aşk şarkılarını ondan dinliyorsun en sevdiğinin,annenin,arkadaşlarının sesini o telefon parçasından duyuyorsun telefonunun sağ alt köşesinde ‘yaşamının yaşayan ‘ insanları var…ben de varım hatta bu yüzden değeri kat kat artıyor o senin vazgeçilmezin benden önce de vardı muhtemelen 12’li yaşlarda… değerli o yere düştüğünde yahut en ufak çizikte eline alıyor sevgi gösteriyorsun üzülüyorsun,ağlıyorsun,moralin seninle zıtlaşıyor düzelmediğinde tamire götürüyorsun ilginin sultanı o şımarık telefon seviniyorsun,gülüyorsun uykusundan yeni uyanmış birinin ruh haliyle dışarılara bakıyorsun o düzeldiğinde yatarken yastığının altında,kalktığında ellerinde yani o her daim yanında o pişkin telefonun tuşları senin narin parmaklarında gülümsüyor… …….. anladın mı kıskanmalarımı yerli yersiz yakınmalarımı uykusuz kalışlarımı ağrıyan abes düşüncelere dalışlarımı?... beni her şeyden değerli görüyorsun,çok seviyorsun ama en yakınında ben değil o… ne geceyle gündüz ne de gülüşle ağlayış bu kadar tezat,böyle çelişkili seni telefonundan kıskanıyorum evham belki ama ne yaparsın kanıyorum akıl kaçkını diyecekler umrumda değil söylenecekler ben aşkının şaşkını olmuşum düşünceler denizinde böyle şizofrenik bir sancının kıskacındayım fuzuli düşüncelerin kol gezdiği dağ yamacındayım elimde değil…. Kıskanıyorum İskender Ulus *Kendimi geliştirip özgün bir çizgide ilerlemeyi hedefliyorum;bu şiirimde bu anlayışımın somut bir örneği.İskender Ulus benim kendi mahlasımdır.İlk söz yazanın;son söz okurun!...Yorumlarınızı bekliyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Tokdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |