• 1929 - 1939 yýllarý arasýndaki on yýlda dünya sanayi üretimi %19 artarken, Türkiye'de sanayi üretimi artýþýnýn %96'yý bulduðunu, Sovyetler Birliði ve Japonya dýþýnda hiçbir ülkede, bu alanda Türkiye'den daha hýzlý bir büyüme saðlayamadýðýný...
(Porf. Dr. Suna Kili , Atatürk Devrimi - Bir Çaðdaþlaþma Modeli, S. 263 - 264.)

• Hitler dönemi Almanya ve Avusturya'sýný terkeden 142 bilim adamýnýn Batý'nýn geliþmiþ ve varlýklý ülkeleri dururken, Türkiye'ye gelmeyi tercih ettiklerini...

• Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasýndan sonra - resmi ya da özel - hiçbir dýþ geziye çýkmadýðý halde, dünyanýn birçok önde gelen devlet adamýnýn, yoksul ve geri kalmýþ bir ülkenin devlet baþkanýný ziyaret etmek için adeta sýraya girdiklerini...

• 1920'lerde "eski dünya"da Avrupalý olmayan ve baðýmsýz kalabilmiþ sadece dört ülke bulunduðunu. Ama Türkiye dýþýnda kalan Çin, Habeþistan (Etiyopya) ve Ýran'ýn zamanla istilaya uðradýðýný. Mussolini'nin bir demeci, bu ortamda Türkiye'de tedirginlik yaratmýþtý. Bunun üzerine Mussolini'nin, Türk Büyükelçisi'ne hemen þu mesajý vermek gereðini duyduðunu: Türkiye bu kapsamýn dýþýndadýr. Çünkü bir Avrupa ülkesidir." dediðini....( 60 yýl öncesinin faþist Ýtalyan diktatörünün bile bu düzeltmeyi yapmak gereðini duyduðu koþullarda, acaba niçin bugünkünden daha Avrupalý sayýlýyordu?..Çok ilginç deðil mi?)

• Atatürk'ün doðumunun 100. yýlýnda, UNESCO'nun 156 ülkenin ortak imzasýyla aldýðý kararda O'nun için: "Uluslararasý anlayýþ ve barýþ yolunda çaba harcamýþ üstün bir kiþi, olaðanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karþý savaþan ilk önder, insan haklarýna saygýlý, dünya barýþýnýn öncüsü, insanlar arasýnda hiçbir renk, din, ýrk ayýrýmý gözetmeyen eþsiz devlet adamý" dediðini...

• Cumhurbaþkaný Mareþal Gazi Mustafa Kemal'in, milletvekili adayý olarak seçime katýlabilmek için, "mareþal" sýfatýyla ordudan emekliliðini istediðini, fakat emekli olabilmesi için "Türkiye Cumhurbaþkaný" sýfatýyla, kendi emeklilik kararnamesini imzaladýðýný...

• Þubat 1920'de, müttefikler arasý Londra toplantýsýnda, Lord Curzon'un; "Ermenistan mandasý altýnda bir Lazistan kurulmasýný..." önerdiðini....

• Ocak 1993'te katledilen Uður Mumcu'nun, Muammer Aksoy cinayeti ile ilgili olarak "Ey devletin etkili ve yetkilileri, bu konuyu bir deðil, bin kez düþünün. Ýþ iþten geçtikten sonra piþmanlýðýn hiçkimseye yararý olmaz. Baþta sizlere!" dediðini...

• Dünya Bankasý Baþkaný Eugene R. Blok'un ( Ayný görevini sürdürüp sürdürmediðini bilmiyorum) "Bizim dýþ ülkeler yardým programýmýz, Amerikan özel teþebbüslerinin yararýnadýr..." dediðini...

• Döneminin ABD Dýþiþleri Bakaný Yardýmcýsý Richard BURT'un, M. Ali Birand ile yaptýðý bir söyleþide "Bir tek Amerikan askerini Türkiye'de tutmak bize yýlda 90 bin dolara mal oluyor. Oysa bir Türk askerinin Türk Hükümeti'ne maliyeti yýlda 6 bin dolar..." dediðini...

• Sisav'ýn 1982'de düzenlediði "1980'lerde NATO" konulu bir toplantýda konuþan, ABD'li ünlü stratejist Prof. Wohlstetter'in "Türkiye'yi Türklere bayýldýðýmýz için deðil, son tahlilde Batý'nýn petrolünü koruduðu için güçlendirmeliyiz..." dediðini...

• Kimyasal veya biyolojik silahlarla yapýlacak bir savaþta, gazmaskesi olmadýðý için Türkiye'de hiçkimsenin sað kalamayacaðýný...

• Orhan Pamuk'un "Yeni Hayat" adlý romanýnda "Sonra kasaba alanýnda bir dolanýr, Atatürk heykeline sýçan güvercinleri ayýplar." Ayrýca, "...Duvardaki çerçeveli fotoðrafýndan, Atatürk kendini içkiye vermiþ meyhane kalabalýðýna, cumhuriyeti emanet etmiþ olmanýn güveniyle gülümsüyordu." Ayrýca "...Atatürk'ün leblebi zevkinin ülkemiz için ne büyük felaket olduðunu..." dediðini...

• Osmanlý Ýmparatorluðu'nun altýyüz yýllýk tarihinde 215 sadrazamdan; 111'inin Türk, 33'ünün Arnavut, 24'ünün Çerkez, 20'sinin Slav, 5'inin Rum, 3'ünün Arap, 2'sinin Latin, 2'sinin Ermeni, 15'inin ise devþirme olmakla birlikte soyunun bilinmediðini...

• Kopernik güneþ sistemini 1543'te ispatladýðý halde, Osmanlý Ýmparatorluðu'nun 1800'lerde bile "Dünya merkezli güneþ sistemi"ni okuttuðunu...

• Bilimsel araþtýrmalarý yobazlarýn tepkisini çekip ölümle tehdit edilen Ýbni Sina'nýn: "Geniþlemesine kýsa bir hayatý, uzunlamasýna dar bir hayata tercih ederim" dediðini...

• 3500 yýllýk yazýlý tarihin, sadece 270 yýlýnda barýþ olduðunu...

• Çanakkale Savaþlarý'nda metrekareye 6000'den fazla merminin isabet ettiðini...

• Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kâðýt paralarýnýn 50 TL ve 100 TL olduðunu...

• Ýlk Büyük Millet Meclisi açýldýðýnda, Meclis'te yer alan meslek gruplarýnýn daðýlýmýnýn; Tüccar (40), Çiftçi (32), Gazeteci (11), Memur (44), Müftü (14), Müderris (13), Þeyh (10), Aþiret Reisi (5) ve Ýþçi (1) Milletvekili olduðunu...
(Uður Mumcu, Cumhuriyet, 15 Kasým 1970)

• 2. Dünya Savaþý'nýn baþlarýnda, Vatan Gazetesi'nde Hitler'i alaya alan bir karikatür yayýnlandýðý için, Vatan Gazatesi'nin 60 gün süre ile kapatýldýðýný...

• Atatürk'ün, son günlerinde, Ali Fuat Paþa'yý birkaç defa arattýðýný ve bazý þeyler söyleyeceðini haber almasýna raðmen, Atatürk'ün yanýna her gidiþinde kendisinin Atatürk'ü görmesine imkan verilmemiþtir. Bu durumdan siyasi hatýralarýnda bahsederken "Buna muhalefet edenlere lanet" sözleri ile bittiðini...
(Þevket Süreyya Aydemir, Tek Adam III, S. 564.)

• Avrupa'da ilk defa bir caddeye "Atatürk" adý verildiðini... ve bu caddenin de Belçika'nýn Vise kentine baðlý - Türklerin yoðun þekilde bulunduðu - Cheratte(?) kasabasýnýn en büyük caddelerinden birinin adýný "Atatürk Caddesi (Avenue Atatürk)" olarak deðiþtirdiðini...
(19.05.2002 tarihli Posta Gazetesi)

• Rockefeller'ýn Eisenhower'a yazdýðý bir mektupta, "Türkiye'nin geliþmesi, onun baðýmsýzlýk eðilimini artýrýr." dediðini..
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 100, 3.Basým)

• Hammadde kaynaklarýný denetleme, yeni pazarlar, az geliþmiþ ülkelerin özel giriþimleriyle (komprador burjuvazi) iþbirliði yapýlarak saðlanýr.
"Büyük emperyalist tekeller, geri kalmýþ ülkeleri hafif sanayiye yöneltmek yoluyla da (Thornburg, 1948 tarihli raporunda Karabük Demir Çelik Fabrikalarý'nýn, Kýrýkkale Silah Fabrikalarý'nýn tasfiyesini öneriyor ve Türkiye'nin tarým ve hafif sanayi ile kalkýnacaðýný belirtiyordu … yeni sömürüye giriþmiþler ve yerli kompradorlarla sömürü ortaklýklarýný kurmuþlardýr... þ
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 39, 3.Basým - Orhan Hançerlioðlu, Felsefe Sözlüðü, Cilt:7, S.298)

• Prof. Dr. Eliot Cohen (ABD Donanma Akademisi Stratejisi Öðretmeni - 1986)'in ; "Özellikle Doðu Türkiye'nin önemi arttý. Çünkü ittifak içinde insan fazlasý olan tek ülke Türkiye. Cepheye birbiri ardýndan dizi dizi insan sürülebilir, Avrupalýlar bunu yapmakta Kore Savaþý'ndan bu yana isteksiz. Doðu Türkiye'de yapýlmasýna baþlanan yeni üsler de, bu baðlamda çok önem taþýyacak. Bu üsler her ne kadar kaðýt üzerinde Basra Körfezi ile irtibatlandýrýlmýyorsa da müstakbel bir kriz anýnda büyük hizmetleri geçecek." dediðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 60, 3.Basým)

• NATO Eski Genel Sekreteri Peter Carrington'ýn, "Türkiye'nin batý komþularýyla olduðu gibi, diðer Ortadoðu ülkeleriyle de özel iliþkileri ve baðlarý vardýr. Düþman Türkiye ya da tarafsýz bir Türkiye, savunma durumumuzu da gerçekten büyük zorluklara iter, stratejimizin inandýrýcýlýðýný zayýflatýrdý." dediðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 94, 3.Basým)

• Richard Padol adlý bir AID uzmaný, Türkiye'de , bürokrasimizle ilgili olarak rapor hazýrlamýþ ve bu raporu ABD'ye sunmuþtur. Þu cümleler rapordan alýnmýþtýr:
"Yirmi yýldan fazla bir zamandýr Türkiye'de faaliyette bulunan Amerikan yardým programý bir zamandan beri meyvelerini vermeye baþlamýþtýr. Önemli mevkilerde Amerikan eðitimi görmüþ bir Türk'ün bulunmadýðý bir Bakanlýk ya da bir Ýktisadi Kamu Kuruluþu hemem hemen kalmamýþtýr. Bu kimseler halen bulunduklarý örgütte "ilerici güç" niteliðini taþýmaktadýr. Genel müdür ve müsteþarlýk mevkilerinden daha büyük görevlere kýsa zamanda geçmeleri beklenir. AID bütün gayretleri bu gruba yöneltilmelidir.
Geniþ ölçüde Türk idarecilerini indoktrine etmek gerekir. Burada özellikle orta kademe yöneticiler üzerinde durmak yerindedir. Amaç, bunlara yeni davranýþlar kazandýrmaktýr. Bu grubun yakýn gelecekte yüksek sorumluluklar mevkilerine geçecekleri düþünülürse, bütün gayretlerin bu kimseler üzerinde toplanmasý mantýk açýsýndan doðrudur."
(Raporun geniþ bir özeti, 17-19 Aðustos 1975 tarihlerinde Cumhuriyet Gazetesi'nde Yalçýn Doðan tarafýndan verilmiþtir.)
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 111, 3.Basým)

• (Amerikan Yardýmý hakkýnda)... bizimle yapýlan 12 Temmuz 1947 Antlaþmas'nýn 3. Maddesi 2. fýkrasi hükmüne göre:
"Türkiye hükümeti, bu yardýmýn amacý, kaynaðý, mahiyeti, geniþliði, miktarý ve iþleyiþi hakkýnda Türkiye'de tam ve devamlý yayýn yapacaktýr." denildiðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 139, 3.Basým)

• (ABD'nin Türkiye ve Yunanistan'a Yardým Hakkýnda Kongre Kanunu, Ekler Bölümü, 1.) ABD'nin Türkiye'ye neden ve nasýl yardým ettiðini belgeleyen yasa þu sözlerle baþlar:
"Madem ki Türk ve Yunan Hükümetleri, Birleþik Devletler Hükümeti'nden, milli bütünlüklerini ve hür milletler olarak mevcudiyetlerini idame ettirebilmek için, gerekli malî ve diðer yardýmlarý acil olarak talep etmiþlerdir." denildiðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 165, 3.Basým)







• Richard Padol adlý bir AID uzmaný, Türkiye'de , bürokrasimizle ilgili olarak rapor hazýrlamýþ ve bu raporu ABD'ye sunmuþtur. Þu cümleler rapordan alýnmýþtýr:
"Yirmi yýldan fazla bir zamandýr Türkiye'de faaliyette bulunan Amerikan yardým programý bir zamandan beri meyvelerini vermeye baþlamýþtýr. Önemli mevkilerde Amerikan eðitimi görmüþ bir Türk'ün bulunmadýðý bir Bakanlýk ya da bir Ýktisadi Kamu Kuruluþu hemem hemen kalmamýþtýr. Bu kimseler halen bulunduklarý örgütte "ilerici güç" niteliðini taþýmaktadýr. Genel müdür ve müsteþarlýk mevkilerinden daha büyük görevlere kýsa zamanda geçmeleri beklenir. AID bütün gayretleri bu gruba yöneltilmelidir.
Geniþ ölçüde Türk idarecilerini indoktrine etmek gerekir. Burada özellikle orta kademe yöneticiler üzerinde durmak yerindedir. Amaç, bunlara yeni davranýþlar kazandýrmaktýr. Bu grubun yakýn gelecekte yüksek sorumluluklar mevkilerine geçecekleri düþünülürse, bütün gayretlerin bu kimseler üzerinde toplanmasý mantýk açýsýndan doðrudur."
(Raporun geniþ bir özeti, 17-19 Aðustos 1975 tarihlerinde Cumhuriyet Gazetesi'nde Yalçýn Doðan tarafýndan verilmiþtir.)
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 111, 3.Basým)

• (Amerikan Yardýmý hakkýnda)... bizimle yapýlan 12 Temmuz 1947 Antlaþmas'nýn 3. Maddesi 2. fýkrasi hükmüne göre:
"Türkiye hükümeti, bu yardýmýn amacý, kaynaðý, mahiyeti, geniþliði, miktarý ve iþleyiþi hakkýnda Türkiye'de tam ve devamlý yayýn yapacaktýr." denildiðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 139, 3.Basým)

• (ABD'nin Türkiye ve Yunanistan'a Yardým Hakkýnda Kongre Kanunu, Ekler Bölümü, 1.) ABD'nin Türkiye'ye neden ve nasýl yardým ettiðini belgeleyen yasa þu sözlerle baþlar:
"Madem ki Türk ve Yunan Hükümetleri, Birleþik Devletler Hükümeti'nden, milli bütünlüklerini ve hür milletler olarak mevcudiyetlerini idame ettirebilmek için, gerekli malî ve diðer yardýmlarý acil olarak talep etmiþlerdir." denildiðini...
(Oltadaki Balýk Türkiye, M. Emin Deðer, S. 165,