“Tartaros” mitolojideki Hades’in en altýnda olan; yeryüzü, göklerin yýldýzlarýndan ne kadar uzaksa o kadar uzakta olan, sonsuz sessizlik ve zifiri karanlýklar içinde, en aþaðýlýk ruhlarýn, Kronos ve Titanlar gibi düþmüþ tanrý, tanrýça ve yarý tanrýlarýn hapsedildiði bir yerdir. Kutsal kitaplar içinde bu sözcük tek bir yerde, Ýncil’de Yahuda’nýn mektubunda geçer ve isyankar meleklerin Tartaros’a, “koyu karanlýðýn kuyularýna” atýldýðýndan söz edilir.

HCD, þu an dünyamýz ve insanlýðýn içinde bulunduðu durumu buna benzetiyor: Hepimiz sanki Tartaros’dayýz. Ýnsanlýk aðýr vergiler, pahalýlýk, ve psikolojik savaþla sindirilmiþ; insanlar yaþam mücadelesi, hayatta kalma uðraþý, varolma savaþý vermekten yorgun düþmüþ, bireysel özgürlük ortadan kaldýrýlmýþ, bilinç ve sevgi köreltilmiþ, kötülük ve þeytani bir ruh dünyaya egemen olmuþtur.

Özellikle 1970’li yýllardan itibaren medya ve basýný ele geçiren küresel güçler, Sovyetler Birliði’nin çöküþüyle doðan dengesizlikten yararlanarak, tek tip ve yanlý haber bombardýmanýyla yýðýnlarý istedikleri gibi denetlemekte, güdülemekte ve yönlendirmektedirler. Hava, su, toprak sorumsuzca, salt kâr amacýyla sürekli kirletilmekte, yok oluþa doðru bir koþudur sürüp gitmektedir.
Gezegenimiz her geçen gün daha fazla Tartaros’a benzemektedir.

Dünya dinleri de, sahte öðretileriyle, siyaset ve ticaretle zina eden bir büyük fahiþe gibi bu yok oluþa gidiþ sürecinde suç ortaklýðý yapmaktadýr. Tanrý’yý tamamen unutmuþlar, insanlarý kandýrmak, uyuþturmak ve zehirlemek için inançlarý kullanmýþlardýr, kullanmaktadýrlar.

HCD, bu saptamalardan ve apokalips eskatolojisinden yola çýkarak Tartaros Paradigmasýný oluþturur.
HCD, bu paradigmasýný oluþtururken, Ýngiliz matematikçisi ve düþünürü Bertrand Russell’ýn geliþtirdiði bir paradigmadan esinlenir. Russell’ýn paradigmasý, doðal olarak onun yaþadýðý dünyayý açýklamaya çalýþmaktadýr. Oysa Russell’dan bu yana dünyada çok büyük deðiþiklikler oldu.

Russell’in zamanýnda dünya dengeleri sosyalizm-kapitalizm çeliþkisi üzerine otururken, Sovyetlerin daðýlmasýyla denge kapitalizmin lehine deðiþti. Kuþkusuz bu deðiþim, tarihsel emek-sermaye çeliþkisini ortadan kaldýrmadý. Aksine, gemi azýya alan, meydaný boþ bulan kapitalizmin sömürüyü daha da arttýrýp, derinleþtirmesine neden oldu.

Salt kâr ve sömürü üzerine kurulmuþ olan bir sistemin, kendi doðasýnda getirdiði ekonomik bunalýmlar süregendir ve hep daha çok tüketim, daha çok üretim kýsýr döngüsüyle aþýlmaya çalýþýlýr. Þimdi, globalleþme/küreselleþme adýyla bize dayetýlan süreç, cýlký çýkmýþ, cibiliyeti ortaya serilmiþ kapitalizmin yeni bir evresidir. “Kapitalizm-emperyalizm” gibi sözcüklerin bilinçle ve ýsrarla unutturulmaya çalýþýlmasý, “Yeni Dünya Düzeni” gibi sözcüklerle sevimli gösterilmeye uðraþýlmasý, onun vahþi, saldýrgan, yok edici özelliklerini gizleme çabasýndan baþka bir þey deðildir.

Emeði ile geçinenlerin, mal, hizmet, teknoloji, bilim üretenlerin sürekli yoksullaþmasý, düþünen, yazan, gerçekleri anlatan insanlara duyulan düþmanlýk, Kuzey Afrika ve Ortadoðu’yu kana bulayan ve bulayacak olan savaþlar, onun gerçek yüzünü açýða çýkartýyor.

Ne var ki, bunca gerçekliðe karþýn, insanlýk, bu kötücül, vahþi, acýmasýz, hoyrat, yok edici gidiþata “Dur” deme gücünden hâlâ yoksundur. Bu kaotik bir durumdur.
Binlerce yýl, sömürgenlere destek olup iþbirliði yapmýþ olan dinlerin gücü giderek sarsýlmakta, onlar da maske deðiþtirmeye zorlanmaktadýr. Ýnsanlýk, nereye gittiðini sorgulama sürecine ve yeni arayýþlara girmiþtir artýk.
Bu sorgulama ve arayýþ süreci, pek çok koldan yürümekte, yürütülmektedir. HCD, bu yapýtýnda, kendi paradigmasýnýn yanýsýra “Yeni Çað Dinleri/Akýmlarý” diye adlandýrýlan bu arayýþ çabalarýný da ele alýyor, tarihsel kökenlerine ýþýk tutmaya çalýþýyor:

“Her ne kadar “Yeni Çað” sözcükleri bize bu eylemin yeni olduðunu çaðrýþtýrsa da aslýnda bu akýmdaki inançlarýn çok azý yenidir. Temelde Hinduizm, Budizm, büyücülük, falcýlýk, cadýlýk, simya, okültizm, vudu, spiritizma, Afrika ve Uzakdoðu dinlerinden etkilenen Yeni Çað akýmlarý dünyanýn Kova Burcu (Aquarius) yýldýz takýmýnýn etkisi altýna gireceðini ve bunun yeni bir mutluluk çaðý olacaðý inancýndan ortaya çýkmýþtýr.” (Tartaros Paradigmasý'ndan)

HCD, insanlýk sorunsalýný, ölümü, yaþamý, küresel düzenin þeytani ruhsal artalanýný irdelemeyi, paradigmalarý kýrmayý deniyor ve bunu yaparken biraz, belki de bir hayli bilim ve din dýþýna çýkarak ruhlar, melekler, cinler, UFO’lar, ölüm sonrasý, günlerin sonu, dünyanýn sonu gibi soyut, mistik, paranormal öðelerden ve Kutsal Kitap (Tevrat ve Ýncil) eskatolojisinden söz ediyor ve dünyevi paradigmalarý kýrmak için bu eskatolojiyi kullanmaya çalýþýyor.

Yazar, gerek kendi paradigmasýný, gerek diðer akýmlarý anlatýrken, olabildiðince, kesin yargýlardan uzak durmaya çalýþýyor. Bizi tek bir düþünceye, inanca yönlendirmiyor. Biz de onunla birlikte soruyoruz, araþtýrýyoruz, öðreniyoruz. Kendi dogmalarýmýzý sorgularken, yeni dogmalara saplanmýyoruz. Kanýmca yazarý saygýdeðer kýlan ve yapýtý baþarýlý yapan da bu yaklaþýmdýr.

Yapýt bilgi gücünü; teolojik, mitolojik, eskatolojik, siyasal bilgiler, mistisizm ve felsefeden derliyor.
Sevgili okur, benim gibi, bu alanlarda derin bilgiden yoksunsanýz, bu kitaptan öðreneceðiniz çok þey var. Yok, eðer uzmanlýk alanýnýza giriyorsa, tartýþacaðýnýz çok þey var.

Yapýtýn dili, HCD’nun alýþtýðýmýz dili. Onca özel bilgi aktarýlýrken akademik bir dilden özenle kaçýnmýþ yazar. Anlaþýlýr olmayý hedeflemiþ. Yalýn, açýk, anlaþýlýr, soru iþareti yaratmayan, saðlam tümce yapýlarýyla kolay okutan, güzel, vurucu bir Türkçe.

Çaðýmýzý, nereye doðru gittiðimizi anlamak, kavramak, soru sormak, düþünmek, araþtýrmak isteyen okur için gerçekten ezber bozmaya kýþkýrtan bir yapýt.

Keyifle okumanýz, sorgulamanýz, katkýda bulunmanýz dileðiyle...

Not: 1)Lütfen kitabýn gönderileceði e-posta adresinizi eklemeyi unutmayýnýz. Kitabý isteme adresi:

canhulki@yaoo.com

14.05.201
Vildan Sevil

NOT: 2) E-kitap kampanyasý, yazarý tarafýndan, 01.06.2011 tarihinde sona erdirilmiþtir.