• ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
401
|
|
|
|
-Ben de öyle sayýlýrým.Biraz önce güzelliðinle gurur duyacaðýný zannettiðim için öyle söyledim. -Niçin ? -Þey... her kýz senin gibi güzel olmak ister. -Güzel olduðuma sevinebilirim ama bununla gurur duymam. -Niye ? -Ýnsan kendi gayretiy |
|
402
|
|
|
|
Ýçimde bin yýldýr devam eden bir savaþ var sanki ve yarýn o savaþýn yýl dönümü. Umutlarýn yýkýldýðý, mutluluk planlarýnýn bir suikastte kurban gittikleri gün ve o günden sonra baþlayan savaþta daha doðmamýþ çocuklar babalarýný savaþ meydanýnda kaybedeceklerdi. Umutlar çocuk gibidir ilk görüþte baþlayan aþkla dünyaya gelecekleri kesinleþen. Umutlar bahar gibidir her kýþtan sonra mutlaka gelen, umutlar hem tozpembedir hemde kan kýrmýzýsý gibidir bedeli ödenmedikçe elde edilemeyen. |
|
403
|
|
404
|
|
|
|
“Geçmiþim nerede biter, nereden baþlar gelecek,
ne sen sor, ne ben söyleyeyim.
Sýnýrlarýmý suya çizerim ben.
Ne ben bulabilirim onlarý bir daha, ne de sen” |
|
405
|
|
|
|
Eðer savaþta doðmuþ bir çocuksanýz acý ve gözyaþý kardeþinizdir. Doðarken attýðýnýz çýðlýk, sizinle beraber büyür. Çýðlýk büyüdükçe siz daha fazla saðýrlaþmaya çalýþýrsýnýz, ne zaman ki attýðýnýz çýðlýklarý duymazsýnýz o zaman kazanýrsýnýz. |
|
406
|
|
|
|
Küçük kýzý yýllardýr izliyordum ,bu hikayenin baþ kahramaný olmayý çoktan haketmiþti. Vazgeçilmiþliðin ve unutulmuþluðun eþiðinde küçük bir yürek... Duygu sömürüsünden uzak , çocukça bir bakýþ açýsýyla depresyona sýðýnan annesine sýraladýðý kelime oyunlarý... Ezberbozan çocukluk hallerinizi bir de bu küçük kýzýn sözcüklerinden dinlemeye ne dersiniz? |
|
407
|
|
|
|
Neden ben de bu þekilde uzatmadan cevap veremiyorum cevap vermem gerekenlere,neden karþýmdaki kýrýlmasýn diye kendimi kýrmaktan çekinmiyorum sürekli?Sür kardeþim gidebildiðin yere kadar gitmek istiyorum.Kimsenin olmadýðý yükseklere çýkýp haykýrmalýyým var gücümle ki çevremdekilere anlatamadýðým derdimi daða taþa, kurda kuþa anlatayým da benim de bu alemde bir yer kapladýðýmý bari onlar bilsin.Senin de ruhunu kurcalayan,bir türlü ortaya dökemediðin sýrlarýn yok mu Abay?Ey insanlar sizlerin de mi böyle bir sorununuz yok sadece ben miyim bu konuda yalnýz kalan?Hep glüen adamlar çýkýyor karþýma ve kimsede dert yok.
|
|
408
|
|
|
|
Orta boylu,buðday tenli baþka bir tabirle kýlýksýz bir adam oturuyordu çýnarýn dibinde.Ak sakalýnda oldukça seyrek siyah teller vardý.Hareketten yoksun,cansýz gözleri boþ boþ uzaklara bakýyordu.Bakýþlarýnda ki karanlýkla uzaklara bakan,bir balýkçýyý andýrýyordu.Üzerinde uyumsuz kýyafetler vardý.Yanýna yaklaþtýðýmda fotoðraf olduðuna inandýðým kaðýt parçasýný yýrtýk ceketinin iç cebine koydu.Yanýna oturdum,o hareketsiz boþ gözlerle uzaklara bakýyordu.Bir süre onu izledim.Hýrýltýlý nefes alýþýný duyabiliyordum. |
|
409
|
|
|
|
Babam ecel ve yaþlý çýnar . |
|
410
|
|
|
|
Günlerden Pazar.Güneþ kendini saklamak niyetinde.Ýçimde yavaþ yavaþ parlattýðým ýþýk bana yol gösterecek. Eþyalarýmý bir hafta önce topladým |
|
411
|
|
|
|
“Seni buraya baðlayan ne? Sen de gelsene!” diyordu. O’nun ardýndan gidecek cesareti bulamadým hiç kendimde. Ancak beni buraya baðlayan nedenler ondan sonraki günlerde kafamý kurcalamaya devam etti. Ýnsanýn oturduðu topraklarýn altýnda ölüleri yoksa, o adam o topraðýn insaný deðildir, diyordu Marquez. Sahi bizi bu topraklara baðlayan neydi? |
|
412
|
|
|
|
“Sesler çizildi gecenin içine,
suskunluk nöbetini tuttu zamanýn…”
|
|
413
|
|
|
|
Bugün iyice anladým mevsimin döndüðünü, erkenden attým kendimi dýþarýlara. Babam arkamdan babacan babacan seslenedursun... |
|
414
|
|
|
|
Siyah bir noktayým, bunca noktalar arasýnda, bunca kalabalýk arasýnda yanlýzca daha bir koyu daha bir acý, bu yüzden akordum bozuk. Bunca yazýlan yarým. Kimim neyim sorusunun dayanýlmaz gerginliðini, kentlerin orta yerinde yaþamak ve çaresiz bu çýlgýnlýða katlanmak.... |
|
415
|
|
|
|
Anna ile tanýþmamýz, memleket hasretinin yüreðimi daðlamaya, Türkiye’ deki çevremi, arkadaþlarýmý özlemeye baþladýðým döneme raslar. O, yanýmýzdaki daireye yeni taþýnmýþtý. Orta boylu, balýk etinde, uzun sarý saçlarý ama ille de ülkemin denizleri gibi koyu mavi, gülen gözleri ile kapýmýza dikiliverdi. Anna kapýnýn önünde durmadý. Ýçeriye girdi. Yaþantýma girdi. Güler yüzü, sýcaklýðý, ilgisiyle tüm aileye sevdirdi kendisini. Kýsa zamanda ailemden biri oldu. Beraber yedik içtik, beraber aðladýk, beraber güldük.
|
|
416
|
|
|
|
Ticaret Þefi Bora ve memurlar, bürodaki sýradan iþlerle meþguldüler.
|
|
417
|
|
|
|
içimdeki çocuðu öldürdünüz dünya, toplum, siz
herkes uðraþtý büyümem için ve baþardý
þimdi bende herkes gibiyim gözleri donuk -yüreði sevgisiz |
|
418
|
|
|
|
Gece saat 22.15 i gösreriyordu. |
|
419
|
|
|
|
Ýþte sýcak bir temmuz... Geceleri cýrcýr böceklerinin öttüðü, damlara düþecek gibi yakýn duran yýldýzlarýn parlaklýðýný gösteren berrak gecelere, gündüzleri ýrgatlarýn erkenden kalkýp bahçelere meyve toplamaya gittiði günlere sahip sýcak bir temmuz. Genç kadýnýn her sene iple çekmiþ olduðu bir temmuz daha. Gurbetten kocasý ve üç çocuðuyla mis gibi topraðýna, mis kokan sevdiklerine kavuþacaðý günlere sahip bir temmuz olacaktý bu temmuz. Yaz mevsimleri içinde bu güne kadar en sevdiði mevsim olan temmuzdan böylesine nefret edeceði aklýna gelir miydi genç kadýnýn? |
|
420
|
|