Anlamsız Replik

Zaman geçiyor. Büyüdükçe büyüyor suskunluğu gecelerin. Cümleler tükendikçe tükeniyor adına aşk dediğimiz o yanılsama, susuyoruz kelimeler kayboluyor, susuyoruz, suskunluk kocaman duvarlar örüyor aramıza...

yazı resim

Geç mi kaldık? Keşke biraz daha erken çıksaydık yola. Biraz önce güneş vardı havada şimdi yok.

Geç kaldık...

Zaman geçiyor. Büyüdükçe büyüyor suskunluğu gecelerin. Cümleler tükendikçe tükeniyor adına aşk dediğimiz o yanılsama, susuyoruz kelimeler kayboluyor, susuyoruz, suskunluk kocaman duvarlar örüyor aramıza...

Bir film karesine sığdırıyoruz yaşadıklarımızı. Aynı koltukta oturuyor, aynı hayatta ayrı uçlarda yaşıyoruz. Gözlerimide film için biriktirdiğimizi sandığımız oysa kendimiz için saklanan gözyaşlarını döküyoruz ve sadece yutkunmalarımız yankılanıyor boş odada.

Kız ben oluyorum, oğlan sen. Yeni yetme bir aşkı yaşıyoruz kahramanların dünyasında. Tebessümlerimizi sadece gece görüyor ve kalp çarpıntılarımız, içimizde yol buluyor kendine. Susuyoruz çünkü ayrı dünyalarda ayrı karakterlerin hayatlarını, aşklarını yaşıyoruz. Mutlu olmayı aşkı sadece o film karelerinde yaşadığımızı biliyor, ve soyutlanıyoruz. Kız ve oğlan yaklaşıyor birbirine, biz uzaklaşıyoruz.

Film bitiyor, gerçek başlıyor...

İçimizdeki sesin 'bizden geçti' diyen alaycı cümlesi yankılanıyor kulaklarımızda. İçimizde kocaman bir boşluk olduğunu o anda anlıyoruz aslında, duvarların ne denli kalın olduğunu ve ne kadar yaşamayı hayal edersek edelim aşk diye bir duygunun aslında hiç olmadığınıda...

Sonra geç kalıyoruz yaşanacaklara, adını bizden geçti koyuyoruz.

Geç kalıyoruz, güneş ısıtırken yeryüzünü biz kuytulara gömülüyor ve o sıradan, anlamsız repliği tekrarlıyoruz;

-Geç mi kaldık?

-Keşke biraz daha erken çıksaydık yola.

-Biraz önce güneş vardı havada şimdi yok.

Evet geç kaldık...

Başa Dön