Yeni bitme değil,
Ne hüznüme nakşettiğim bu kara kabuklar
ne de düşlerken kalabalık anları,suya kuramış kuyularda sallanan yalnızlığım...
Kinimle emzirip ihanetini sen olmamayı dayatıyorum düş gücüme
yinede sızıyor çatlak sabrımdan suretin...
Yırtık bir tuvalden,
soluk renklerle...
Hırsından arınmış,
diz kapakları çürümüş,
yeni bir yol
uzuyor önüme,
şimdi aynalardan gölgesi silinen bedenimin boşluğa açılan kapılarını aralayıp kendimi yağmurlardan ve mevsimlerden alıp yitiyorum...
Zamansız yıpranışlar,
yalansız çıldırışlar,
sefil haykırışlar mucidim..
Yeniden dağıtıyorum kirpiklerini gecemin üşüyen yalnızlığına
aklayıp,
damıtıp,
ve sıyrılıp müneccimlerin yaralayan cümlelerinin
yükleminden.
Kötürüm bir geçmişten sıyrılıp gelen
esrik bir varoluş öyküsü birikiyor kulaklarıma,eksik tümceler ve imlası bozuk lisanından kimsesizliğimin...
Sana dokunan bütün anları heybeme tıkıyorum.
Acıyarak yine de
kentin ışıyan siluetine bir cinayeti daha kazıyorum...
Artılar,eksiler
bölünüp,
bölmeler
ve bitmeyen,
durmadan üreyen çözülmeyen hiç bilinmeyenli denklemler...
Yakarına bent sürülmüş yangınlar kusuyorum avuçlarıma,
baharımdan saklayıp utancımın diğer yüzünü...
Birkez daha yanıldım,yenildim ve de
haylaz kıpırtılar uslanmaya göçtü, çocuk yanım sol tarafıma kazıdığın uçuruma vurdu göğsünü,
ahımla geldi gece karanlığı içimi tavafa...
Yenik bir neferim bayraksız sabahlara uyanan
hançer kesiği şafaklarda,
dinle,
yanık izim,
kopuk elim!
"göz çukurlarımdaki yangın cehennem artığıdır ömrüme sunduğun"
Yol ayrımları...,
Yeminler...
Sevmeler...
Gitmeler...
Yorgun bir denizim durulmalara yatıyorum,
dola çehrenden düşürdüğüm dehlizleri alın çizgilerine sevincimin
söndür mavileri... Haketmedim!
Ay dargın,
kent yıkık...
Artık bir hiçliğe düşer gibi dönmüyorum cesaretime yanılgılarımın namlusunu ve süngülemiyorum bileklerimi,belki defnelere gebelenir diye ömrüm,amber kokuları ve umut katarlarıyla dirilir arş,susar uğultusu beynimin kılcalında yaprak dökümleri mevsimlerin...
Çengi çalar bayram sabahlarına,
yenilenir bahçe çitlerine haziran...
Biliyorum,
uzak ihtimal,
sesin yankısından attı şiirlerimi,
yakınından gölgemi...
Artık uzamaz saçları güneşimin,
izin kaldı kırlangıç kanadında,
üşürken iliklerine kadar göğüm...
Sevdiğim,
Ardına bile akmadın kuruttuğun toprağın,
avuçlarım terledi,görmedin!
Kara bulutlar tünedi umudumun mavilerine,
artık uslanmaz kinim!
] ]