Kokuşmuş sebze artıkları
Arabesk katısı sarhoşluk
Günü geçmiş anıların ışığı
Sen, sen var ya
Bir gün aç bir evsizin tekmelerinde
Daha da cıvıklaşacaksın...
Aslında bu kadarı az bile sessizliğimin...
Anla artık...
Pariste bir şanzelize orospusu
Gecenin gizeminde
Sevdirilmiş gururunu selamlıyor...
Bu isyanın en kalabalık çoşkusu değil
Yakarışın çirkinliğindeki bunalım
Saksıda kurumuş bir çeçik
Böceğin kamyon lastiğindeki leşi
Daha ne dememi bekliyorsun?
Aslında sessizliğim
Diz boyu çamurunun köpüğü
Günler at yarışlarında kalp krizinde
Saatler sanki müzik kutusu
Anılar dönüp dolaşıyor
Ay batmanın kaygısında
Kucak dolusu gecelerde
Gezginliğini yaşıyorsun
Gerçekte sessizliğim
Utangaçlığımın kömür tozu...
Artık at pazarında merkepler anırmıyor
Bilmem kimin beygiri gündemde
Sen ki bir soysuza tutsak benliğinle
Ter kokusunun gece yarısına şaşkın
Metronun sabahında yaşıyorsun...
Korkma, kenti on kez daha arşınlarsın
Belki boğaz köprüsü bile yaya kalır
Bir gün senden soyulan muz kabuğuna bastığımda
İşte sonun bir öncesi noktalanır
Sen yine dediklerime bakma
Şu anda sensizliğimin isyanlarındayım...