Bana gitme diyor yârim
Gitmemek elde mi yâre
Bir yanda ayrılığın ağır acısı
Öte yanda kavuşma sevinci
Buruk iç’e, dolan aydınlık
Ve yârin anlamsız çığlıkları
Hüzün nidaları yükseldi
Yârin ayrılık kollarında
Bir rüzgâr gibi geldi geçti
Birliktelik şimdi ayrılık
Bir ayrılık ancak bu kadar
Acı ve sevinç iç içe hayret
Ayrılıkla başlayan hasret
Ve sevinçle başlayan ayrılık
Hiç kimse anlatamaz o anı
Yaşanır bu hüzünlü sevinç
Sözün anlamsızlaştığı
Anlamların anlamlaştığı
Sen kalmak için gelirken
Ben gitmek için gelmiştim
Hiç bilemediğim bu güne
Bu kadar anlam vermemiştim
Anlatılacak bir his değilmiş ki
Dokunmakmış içten yükselene
Sadece bana özgü değil bu his
Sevilmelerin yaman çelişkisi
Ayrılıkta kavuşmak aynı acı
Sonda hüzünlü sevinç feryadı
Unutmak kolay mı sandın
Gözlerimin feri sende kaldı
Dönüşü olmayan ruhum
Yolumun sonu ve başlangıcı
Anlamsız hıçkırıklarında anlam
Bu çığlıklar gidenin gelmeyişidir
Bir daha dönmez senden ayrılan
Dönseydi eğer, olmazdı hayat
Süzülürken yârin kollarından
Giderken sevgiliye usul usul
Bir yanım hüzün bir yanım sevinç
Tuhaf bir yaşamın ölüm senfonisi