*
Bakışın öpüşüyor gözlerimle
bunu sana
doğum gününde yazmak isterdim
ama
dayanamadım /
bilirsin
dayanamam
o gün bir başka /
belki
düşerse aklıma
mıh gibi usuma saplanmış yokluğun gibi
dedim ya belki
yazarım yine tığ ile suyun üstüne
sen içerken okursun
okursun değil mi gözümün bebeği
kalbimin duvaklı meleği
üzüm yapraklı güzelim
güzel bakışlı sevgilim
dinle şimdi /
yüreğimin en yanık yerindesin
en yangın yerinde
ve alev alev
cayır cayır
duman duman tütmektesin
dinle şimdi dinle
ha benimlesin
ha içimde
ha yüreğimin külündesin
sevgilim dinle şimdi
dinle
okurken tut ki benimlesin
dinle
ardı ardına
ateş tanelerinden dökülen
sevda tınısıdır yüreğim
bir çemberdir aşkına doyamayan
aşk çemberidir
kazılmış kuyusundan çıkılamayan
dönen bir toptur
dönen bir dünya
dönen bir zamandır
kristal kristal kırılan
bazen bir rüyadır
pamuk gibi
yumuşacık hissettiren
gözlerinin sarayında
boşluk bir gerdanda süzülen
bir boncuk tanesi gibi
parıldar aksim
üzgün dudaklarımdan
gittiğin /
ve beni bıraktığın /
yokluğun dökülüyor /
elma ağaçlarının yapraklarına erişen kurt gibi
kemiriyor
kış gelmedi daha
lakin üşüyorum yokluğunun kesen soğuğunda
öpüştüğümüz
hani /
öpüştüğümüz damlalar
dökülüyor usuma
ateş gibi
hala dudakların uzanıyor geceme
ucu keskin bir rüzgarla /
savruluyorum karanlıkların dibine
zindan gözlerinde /
iki kelepçeyle prangalıyım
tutundum düşmemek için kirpiklerine
yolumu sende buldum
gözlerinde tutuklu gözlerim
sabahım esir /
gün doğumunu sorma
ne gelir
ne gelir kentime
ne gelir
kırk sayfa yazarım adını /
kırk sayfa tam
bilirsin /
ezberleyemem hiçbir şeyi
unuturum /
lakin
vücuduma
pranga mahkumu gibi yapışmış sevdanı
ne unuturum
nede yokluğunda
tütün içmekten
yangınlara düşmüş yüreğimi avuturum
seni özlemekten
elimde kırık bir kalem
güneşe yazıyorum buz dokulu şiirleri
ıslanıyorum ateş damlalarından
ıslanıyorum göz pınarım
ürperten bir sıcaklıkla çimiyor
yokluğunla yıkanıyorum çırılçıplak
ve ensemden /
ve ense kökümden
boza pişen kırmızı terler damlıyor /
alnımdan dökülen özlemin
gözlerimi yakıyor /
tuz misali
yangınların yangınını yaşıyorum
dilimi yakan
konuşmak ne kelime
heceleyemiyorum bile gidişini
ardından /
gözlerim /
asılı kaldı kaybolduğun yoldan
ve o gün /
bu gündür /
gözsüz görüyorum dünyayı
çıplak mavi
çıplak yangın taneli
ve gözlerimin sarayının
yeşiline asılı duran altın kapılarından geçen
duvaklı halin
hani nasıl desem
bir kır çiçeği beyazı
bir bayırda /
koluma yaslanmış bir gelin tazeliği
bir çiçek gelinliği
bir gelin güzelliği
bakışın /
özel bir buse kadar
okkalı öpüşüyor gözlerimle
bakışın /
özel bir buse kadar
okkalı /
ve öpüşüyor /
gözlerimle
hani diyorum
yakma ciğerimi cigerim
giderken
bıraktığın bakışın
hala
öpüşüyor gözlerimle
nefessiz kaldım
gelinim
Kibar Tavasav