Ben Mutlu Olunca Baklavaya Benziyorum

bazen bir tepsi baklavaya benziyorum. başka bir mutluluk tadında da olmak istemiyorum. çörek tadı mutlulukları, hamburger tadı mutlulukları sizin olsun diyorum. anca baklava tadında mutlu oluyorum ve dahası şeker oranım iyi, kıvamım iyi oluyor. hele şöyle güneşte içim ısınınca ooo hayatın tadını ta içimde hissediyorum.

yazı resim

Bazen bir tepsi baklavaya benziyorum. Başka bir mutluluk tadında da olmak istemiyorum. Çörek tadı mutlulukları, hamburger tadı mutlulukları sizin olsun diyorum. Anca baklava tadında mutlu oluyorum ve dahası şeker oranım iyi, kıvamım iyi oluyor. Hele şöyle güneşte içim ısınınca ooo hayatın tadını ta içimde hissediyorum. Ben kendimi böyle hissedince çok daha mutlu olduğumu hissediyorum. Bir de üzerimde Antep fıstığı kıvamında huzur olunca, mutluluğun tadı oluyorum. Ooooooooo şöyle baklava gibi yayılıyorum o zaman. Gel keyfim gel oluyorum. Ağzımdan şerbet gibi bal damlıyor. Çiçek gibi kelimeler, bal gibi cümleler kuruyorum. Ben mutlu olunca baklavaya benziyorum.
Bana sarılınca öyle mutlu oluyorum ki; başımın üstünde tepe lambaları yanıyor sanki ve da di da di gibi siren sesi çıkarasım geliyor. Sen bana sarılınca ambulansa benziyorum ve içimdeki tüm hastalıklar geçip gidiyor. Hele hele sargı bezi gibi bana sarıldığında tüm yaralarım iyileşiyor. Ben anca seninle iyi oluyorum. Sen bana sarılınca mutlu oluyorum ve ben mutlu olunca ambulansa benziyorum. Da di da di diye sesler çıkarıyorum. Seni deli gibi seviyorum.
Sen olmayınca ise başım ağrıyor. Yüreğim ağrıyor. Hasta oluyorum. İyileşemiyorum. Klinik vaka oluyorum.
Ben seninleyken ambulansa, sensizken cenaze arabasına benziyorum. Her saat, her dakika, her saniye, her salise cenazemi kaldırıyorum. Ben sensizken ölüyorum.
Ben sevince iyileşiyorum ve mutlu oluyorum. Sizlere de sevin diyorum. Vicdanlı olun diyorum. Ve şunları eklemek istiyorum:
Herkese en kolayı düşebilir; çalmak, çırpmak, dolandırmak, kandırmak gibi. Sizin payınıza da temiz bir vicdan düşsün. İnanın en büyük zenginlik budur. Bin bir çeşit ağacı yalnızca ağaç sözcüğüyle ifade etsinler. Sen çamı, gürgeni, ladini, söğüdü, meşeyi bil. Herkesin ağzında tek laf olsun 'para'. Sen üç beş kuruşla geçinmeye çalışanları unutma. Lirayı bil; kuruşu bil. Bazılarının üç kuruş etmediğini de bil. Ayır tek sözcükle yaşayanı. Ayır 'ben' diyeni ve sadece 'sen' le yaşayanı; topluma, renklere, desenlere yüzünü çevirip incelikten anlamayanı, çeşitlilikten anlamayanı ayır. Din ile, siyasetle adam olanı öğren. İyi tüccardır bunlar. İyi tezgah kurarlar ve kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sanırlar. Kendilerini iyi pazarlarlar. Her tarakta bezleri olur. Bez...bez...bunlardan bez. Sev sev hamsi diyeni, palamut diyeni. Genelleştirenden uzak dur. Güneş'in çekirdeği dış katmanından daha sıcaktır, dış katman iç katmana göre daha soğuktur. Yani Güneş sıcaktır diyenden kork. Vardır onun da soğuk bir yanı. Kendinden memnun ol. Fare delik açılmış kapıdan içeri girer. Açık verme. Kendini de ezdirme.
Bunları düşün. Ben bunları düşündükçe mutlu oluyorum. Herkesin mutlu olması için dua ediyorum. Sevmeye; ama kendine yontmayarak sevmeye yürek yettirenleri seviyorum. Kaşığının içindekileri bile paylaşmayı sevenleri seviyorum. Mutluluğunuz bol olsun. Afiyet olsun.

Başa Dön