esmer bir kız olur gece
girer düşüme düşümde
bir leylak demetinde gelir ölüm
sarılır tenime teninde
elele gezer hücremde
gece ve ölüm
yolunu şaşırmış yıldızlara bölünür uykum
kah samanyoluna
kah büyük ayıya
deveran ederim boşlukta
saat üç'ü vurunca
tavanda sabitlenir bakışım
kımıldamaz ellerim
faltaşı’na döner gözlerim
yalnızlığım benimleyken
üşütür beni zindan
zaman kollar anı durmadan
düşüme dolanır yağlı bir urgan
bedenim düşer
üç ayaklı sehpadan
bir tatlı esinti kalır balkonda
rüzgar fısıldar adımı kulağına
vakit vardı
vakit vardı daha sabaha
genç öldü
genç öldü kerata