Bir Sensizliğin Dışavurumu

Benlikten yalnız bir uğultu hüzne kadar yolun var dedim"

yazı resimYZ

ayrık bir acı..her yerimi kesiyor güneş.bira ısınıyor ısınıyor.oysa tam önümde sarhoşluk,vazgeçişler,geri dönüşler.yağmur sesi ve sonlar,sonlanımlar,ibadet,paraya ibadet.keskin bir koku yakıyor.alkol kokusu mu.hayır,aşk kokusu!

Benlikten yalnız bir uğultu.. hüzne kadar yolun var dedim" şeytana ve o anlatı o gün daha yazılmıştı.perdeler çekikti.sahip olabilme duygusuna attığım ufak ve yüzeysel çalımlar.avunabilirmisiniz duygulardan aşağı inip?

Perdeler çekikti.gri renkliydi duvarlar.ve sen yoktun.

O gün özleme duygusuna esir olurken kargalar yeni bir uğursuzluğun eserini besteliyordu.zaman zaten eşsiz besteler üretiyordu.renkli bir kişiliktim.ellerim titrerken ve her yerim ayrılırken.o son sevişme,son günah,son çağrı.gögüslerine uzattığım son utanmaz pütürlü dil.

Bilmem,anımsarmısın.sarımtrak bir elemdeyken kediler açtı,resimler açtı.anarşi kokuyordu kızgın bacakların.su kokuyordu vazgeçmiş ve boş dünya.hayatın altılısı son ayakta burun farkıyla kaybederken bizle birlikte cümlealem de kaybediyordu.alyın sarısı bir ömür ve aklına hiçbir şey sokamayan çıplak varoluşlar.basmakalıp yüzler.utanç içindeki tüm haykırışlarda seni bulduğumu sanıp intihara yeltenmişti kalbim.

Benzi kıpkızıl bir örümceğim.kader ağlarını örse de!

Ne yapacağım? Soru mu? Nedir ki bu şahlanış? Cinayet kokuyor bu veda.ellerimin arasından kayıp giden ıslak bir burkuntu.o ıslak sevişmeden arta kalan yoksunluk sendromu.tüm ülkeler esmer kokuyor.kadınsıl yaratım kokuyor.doğuyor neşeler,hüzünler.bir ıçurtma yaptım.sadece benim eserim olan.

sktr ordan diyor tüm kaldırımlar.

neredesin be sezgin abi"
kendimdeydim"
anlatamam..aşk işte.ince mevzu
mevzuya girsek mi abi?"

sktr ordan" diyorum."bir kahve getir okkalı"

Yaşam kesti attı cinsel organını umudun.o çıplak ve acı doluydu.o felandı,filandı.o yine de bir umut olmakla beraber yaşlanmıştı.giremiyordu yeni bir sezgiye.

Sense ne uğruna bir saplantının ardında nefes alıyordun.ağzı kokan bir düşüştü anlıyormusun can..can taşıyordun.yoktun,vardım.artık,eksik

Ahh belinda!

Kaç defa dışa vurdum bu izlenceyi,kaç kez düşündüm var olamayı.olamadım bir tek mum bile.eridim.şahane duygularımla.kaçıp giden bir filozof edasıyla kokuyorsun sen yumurta akına bulanmışsın sanki.sen yine aksın ve gözlerde ben kara.karamazof kardeşlerin büyüğü.ben..

Haliçte yorgun bir akşam..

Vapur izlemekten sıkılan gözlerim güzel kadınlar mı görmek ister yoksa başlangıçlar mı?

Mizahi bir acı bu..ta gözümden,burnumdan sokulmuş şişmişim acıdan sanki.patlayacak gibiyim.ve güneş de gider şimdi.tam sırası..

Mırıldanıyorum kedi misali.bir çemberden geçiyor benlik durumum.karnesinde sekiz zayıf.hocaları şikayetçi,gök ondan şikayetçi.azman bir uçurum önümde.varlığım tüm bencil fraksiyonlara armağan olsun.bir ara verse bile gözüm.patlayacak o kadranı beynimin.parça parça olacak.balıklara şahane bir yem.

Çemberinde gül oya olan tüm dizilere küsen parçalanmış aklımda ve sen yine orada muhafaza ediyorsun kendini hala.anlamıyorum ki!

Ve işte bir son işte..

Ahmaklıklarla örülü bir formsuz ademler dünyası işte.neye kurşun atılır.meteliğe mi?

Kime git! Dersin ki artık.o kadar kolay oysa o cümle.tamirci bile yok şu civarda cıvatasını değiştirsin bu parçalanmışlığın..belki kendine gelir..o vakit bir bülbül düşer belki canını bana hediye edip.

Kurgu..

Ölümün kesinliğinde ve derin kavrayış içinde kafamı gömdüğüm kumların o sımsıcaklığında.yeni bir okyanus hışırtısı sezdim sanki ve derin kılıç darbeleri savuşturdum benliğimden..

ayrık bir acı..her yerimi kesiyor güneş.bira ısınıyor ısınıyor.oysa tam önümde sarhoşluk,vazgeçişler,geri dönüşler.yağmur sesi ve sonlar,sonlanımlar,ibadet,paraya ibadet.keskin bir koku yakıyor.alkol kokusu mu.hayır,aşk kokusu!

Varlığım varlığındır ey genzi yakan karamsar vazgeçiş..

Ben de yokum artık ey sen!

Başa Dön