Sceptic Age

"içkileri sundu herhangi bir kaza ihmali... "

yazı resimYZ

mavi gezegen/ tabii ki o sıcak öpüşlerin tadında o yitirilmiş coğrafyaların kan sızısı bacaklarının arasından boşalan ritüeller o el o ellerin dipsiz sönmüş ve uçaklar dolusu sadece diz çökmüş kokular ardından gelen hayal/ hayalsizlik arasında ibadete ve kana bulanmış zamanda yolculuk kaygısı düşlerde ölmek kayıp olmak kaybetmek ceketini bırakıp gitme ruhun tik taklarına uyum sağlayıp ve sonra mavi gezegen/ ve tutkular kayıp..

rötar beyazı/ yere çakılmış cinselliğinle bir kuşu andırıyorsun huşu içinde benzi benzine kokan aşkı zam almış satılmıyor arz talep eğrisi dünyayı satıyor ve sen kanlı buruşmuş bir vadide kendi hayallerini pazarlarken ve sana kimse gülmezdi ki dostum sempatinle empati yapamayan her soluksuz canlı gibi seni bekliyor susuz saadet ve sonra rötar beyazı/ tabii ki bayezit hala ankara önlerinde ağır aksak..

kırmızı güneş/ elbette ruhumun taradığı alçak bir yükseklik bulunur.yerin yedi kat altında ateşten soğuklar ve özlem çarşafında gizlenen nefret ve sonra kırmızı güneş/ kayıp gezegen sos veriyor aşklarına..

saki yeşili/ içkileri sundu herhangi bir kaza ihmali ellerimizle ve özlediğim toprak kokusu dilini emmek için sıraya girdim grafiklerde çizilmiş asil sevgilim göğüs uçlarına dokundum ve güneşe döndüm başım döndü hayat döndü geriye eski yıllardan bir rezalet hatırladım o gündü o gün ve sen bana yasak elmadan vermezken çoktan ağırlık altında kalmıştı süt kuzusu ruhum ve ah! Öfke öfke öfke noktalama işaretlerini terketmiş bir öfke ve içmekten yorulan ama kusmaktan tiksinmeyen farzedişler ne anladın hayattan nankör aşkımın kırık tırnakları kadar mı? Sustum suskunluğum düşkünlüğüne saplantı olsun kalbe girmiş hayalden ok gibi sun sun sun bir kadeh içinde aşkın ayışığını ve sonra saki yeşili/ bir ormanda uyansın arzuların hışmı dökülsün yeşil yapraklar..

dip mor/ mor bir dipte bitti yaşamım üstümde balıklar gezindi derim buruştu ben buruştum ve denizle barıştım barış imzaladık nikah gibi nur gibi bir ihsanımız oldu öfke tik taklarında bir torpil kumları deldi ortalık sesiz ve az dalgalı ve bir telsiz yanıyor dip yanıyor sanrılar halüsünojenler biz sandık hazine damlıyor kızgın kulaklardan içeri ses ses haydi artık aşka kes yolunu kabusların kes ve sonra dip mor/ sudaki duman sarhoşluk sarhoşluk..

Başa Dön