Bir yol düşündüm kardeşim!
Çıkmaya, kaçmaya, saklanmaya
bir yol
Kimselerin olmadığı,
Düşünü kurduğumuz,
Ve şehir bombardımanından muzdarip,
Her insanın düşlediği kadar.
Biraz toprak,
Biraz ağaç,
Ve biraz da sonsuzluğu koyup;
Pantolon cebimden çitleye çitleye,
Toprak karışmış kuyu suyundan
İçe içe
geçirebilirdim oysa bir ömrü!
Bir yol düşündüm kardeşim
İtikâfa sokup kalbimi,
Bedenimle bir uzlet hali
Televizyon, internet, telefon
Tüm çöplüklerden arınmış bir hayat!
Yalıtarak her şeyimi
Her şeyden uzak,
Ve her şey Irak her şeyden
Bir yol düşündüm
Ve bir türlü çıkamadım yola
Çıkamadım
İndiremedim sırtımdan,
Ağlayan çocuklarını Bağdatın..
Yüzdüremedim denizlerde,
Halepi.
Beni serin tut diye haykıran
Gazzeyi,
Yürek yürek üstünde,
Teheccüdleri sabaha bağlayan
Sabahları geceye dolanan Adeviyeyi
Tora Boranın barut kokan seccadelerinde
Sakalı uzamış adamları
Misafir edemedim
Gezdiremedim
Gece dingin kamp ateşlerinde
Dinlendiremedim kardeşim
Yanarken coğrafyam,
Gamsız gamsız gidemedim
Ardıma bakmadan
Ve Ağırlaştım
Büyüdükçü büyüdü yüküm!
Eğildim, dürüldüm
Utandım
Evet bu çok ağır bir vebalin yüküdür!
Veyl gecelerden hezeyan!
Güneş yanığı tarlalardan
Her akşam uyumaya çalışmak
Uykulardan uyanarak
Susarak çoğu zaman
Avaz avaz boğulmak
Ve biz kardeşim
Bizim için bir yol!
Ellerinden tutup bulutların
Beyaz düşler ülkesine doğru götüren?
Emzikten koparılmış bebeklerin
Topraktan süt içmediği?
Bir yol işte
Ve annelerin kardeşim
çocukları her ağladığında,
Yeniden dirilmek istemeyeceği bir yol!
Bir yol işte
Benim kalbim kesilirken
Senin güneşlenmediğin
Ve kurşun toplarken bedenlerimiz
Gülmeye bile
cesaret edemediğimiz bir yol
Bir yol düşündüm kardeşim
Ya düşüp kalacağız yükümüzle
Ya yükünü de taşıyacağımız bir yol!
] ]