Bembeyaz bir kâğıda dokunmuş
Önce kelimeler
Sonra şiir doğmuş…
Gözlerinin önünden geçen her vapurda
Hayalleri yolcu olurmuş
Denize kurar sofrasını
Martılarla yaparmış kahvaltısını…
Bilmez ki gözlerimin hüzünden
Başka anlamları yitirdiğini…
Sen tak martılara ipini, boya şehri maviye
Ben uçurup martıları, maviye boğacağım
İçimdeki bütün kırıntıları…
Sonra belki bir tren vagonunda
Sevgiliye verilecekken
Solan iki gül olur
Savruluruz pencereden istasyonsuz şehirlere…
]