Buhar Kaplı Dünya, Damlaya Gebe Buharlar.

Ruhumuz ve biz.

yazı resim

Her yudum suda, arttırabilsem ne mutlu bana bir damla ile olan tanışıklığımı.

Gördükçe hüzünle dolu bir sevinç kaplıyor ruhumu, tenimden buharlaşmış denizleri.

Ruhumda ses geçirmez bir yelek var, çıkartırsam üşüyeceğimi sanıyorum.

Hiç konuşamayacağım onunla, sesim bu yeleği aşacak kadar alçak, iradem ise onu çıkartabilecek kadar kuvvetli değil.

Bir bilge yanımdan geçiyor, diyor :”İnsanin ömrü sular ile olan tanışıklığı kadardır.”

Her yudumda, bir bardağa dünyayı, dünyayı ise ruhuma sığdırmaya calışıyorum.

Ruhumdaki yelek büyük gelmeye başlamıştı, bir yenisiyle değiştirdim.

Yenisini giymeye başlarken ki çıplaklıkta ettiğim birkaç kelime, benim için bir avunç kaynağı oldu, ama artık ruhuma fısıltı gerekiyor.

Ölüm kapıda diyorlar, içecek su da bulamaz oldum.

Konuşmuyorum onlarla, çünkü artık ruhumla konuşabiliyorum.

Başa Dön