ÇOCUKLARIMIZ CEHALET RÜZGARINDA SAVRULMASIN
Çocuk; hayatımızda en güzel yere sahip olan, dünyamızın bir çiçek
bahçesi haline gelmesinde en önemli rolü oynayan kıymetli
varlıklarımızdan bir tanesidir.
Yaşamımızı değerli kılan bu çiçeklerin solmaması için elimizden geleni;
hatta fazlasını yapmamız icap ettiği de vazife edinilmelidir.
Cehaletin çocuklarımızı değirmen taşı misali öğütmesinin önüne geçilmelidir
Bizler geleceğimizi emanet edebileceğimizi düşündüğümüz bu
güzelliklere sahip çıkmaz, onları güneş altında kurumaya bırakırsak
telafisi mümkün olmayan en büyük yanlışı yapmış oluruz.
Yaptığımız bu büyük hatanın da bizlere yükte hafif pahada ağır
kayıplara mal olacağının da farkına varmakta geç kalırız.
Bu geç kalmışlığın üzerimize bıraktığı ağır yükü taşıyamaz, büyük
zorlukların altında kalırız.
Çocuklarımızın yanlış tercihlerde bulunmalarının da bizzat önüne
geçilmeli,içine sokulmakta oldukları tehlikeler yüzünden uğrayacakları
kayıplardan söz edilmelidir.
İçinde bulundukları hayata ait şartların zorluklarını kavrayabilmeleri
için çocuklarımıza sorumluluk sahibi olmaları bilinci aşılanmalıdır.
Üzerimize düşen en önemli görev: Hayatımızı neşe ile tanıştıran
çocuklarımızın eğitimi ile sonuna kadar ilgilenmektir.
Onlara sahip çıkmayıp kendi kaderlerine terk etmek,
vicdani duygularımızı kaybetmemiz anlamına gelmektedir.
Çocuklarımızı kendi kaderlerine terk ederek hayatın rüzgarında oradan
oraya savrulmalarına göz yumarsak, hayatlarının en büyük karanlığını
yaşamalarına sebep oluruz.
İlgisiz davranarak geleceğimizin garantisi olarak gördüğümüz
çocuklarımızın dünyasını güneş ışığına hasret bırakacağımız da bir an
olsun unutulmamalıdır.
Üzerlerinden ilgimizi eksik ettiğimiz takdirde onların ucu bucağı
olmayan bir boşluğa sürüklenmesine sebep olacağımız aşikar.
Bunların yaşanmaması için bencilce davranışlarımızla vedalaşmalı,
edinmiş olduğumuz görevlerimizi bir tamam yapmalıyız.
Başta ebeveynler olmak üzere, biz büyüklerin çocuklarımızın önlerine
çıkan engelleri kaldırmak için çabalamamız icap etmektedir.
Bahsetmekte olduğum çaba gösterilmezse hayatımızın rengi olan
çocuklarımızın avuçlarımızın içinden kayıp gideceği göz önünde olan
bir gerçektir.
Bizi hüsrana uğratacağını bildiğimiz bu kayıp gidişin önüne geçebilmek
için çiçeklerimize zarar veren her şeyin hayatlarından çıkarılmasını
sağlamamız gerekmektedir.
Başta çocuklarımızı teknolojinin olumsuzluklarından kurtarma yollarına
gidilmelidir.
Ben hiçbir zaman demiyorum ki teknoloji işe yaramaz;
fakat bizim yarınlarımız olan çocuklarımız işe yarayan yönlerinden çok
yaramayan yönleri ile kafalarını dolduruyorlar.
Oynadıkları oyunların olumsuz etkisinde kaldıklarına ve gözlerini kör
eden karanlıkta kaybolmaya başladıklarına şahsen birebir şahit
oluyorum.
Onun için de diyorum ki evinize internet kurulumu yaptırırken muhatap
olduğunuz şirkete oyunlara engel koymaları gerektiği anlatılmalıdır.
Bu konuda bize düşen vazifeler göz ardı edilmemeli,eksiksiz yerine
getirilmelidir.
Hayatımızda en önemli yere sahip olduğunu düşündüğümüz çocuklarımızın,
şiddet içeren diziler ve programlardan uzak tutulması gerekmektedir.
Hayatlarında olumsuz etkilere meydan vermemek için bahsi geçen program
ve dizileri seyretmelerine müsaade edilmemelidir.
İnsan hayatında kaba kuvvetin hiçbir hükmünün olmadığına dair
çocuklarımıza bilgiler verilmelidir.
Kapatmamız gerektiği düşünülen kapıyı açmamak da aile büyüklerinin en
önemli vazifesidir.
Okuma sevgisini de bizzat çocuklarımıza aşılamamız onların okumanın
önemini kavrayabilmesi için ilk önce bu yola kendimiz çıkmamız lazım
gelmektedir.
Ben bir baba değilim ;fakat hem öğrencilerime hem de etrafımda yer alan
yeğenlerime okumaları konusunda vermem gereken tavsiyeleri vermekten
kaçınmıyorum.
Çünkü ,onlar ne kadar çok okurlarsa o kadar çok gelişme
göstereceklerdir, inancı ile yolumda durmaksızın yürüyorum.
Kendim onlara verdiğim tavsiyeleri uygulamazsam uçsuz bucaksız, sonu
olmayan boş bir yola çıkmış olurum.
Bu da önüme bakmayıp yönümü kaybettiğim anlamına gelmektedir.
Cehaletin pençesine düşmüş insanlara okumaktan zarar gelmeyeceği ve
manasız boş vakit geçirmenin insanoğlunun yapmakta olduğu en büyük
israf olduğu anlatılmalıdır.
Bu bilhassa teknolojinin lüzumsuz esareti altına girdiğini gördüğümüz
çocuklarımıza bıkmadan yorulmadan dile getirilmelidir.
Yapılan ufak bir hata çocuklarımızın dönülmez yanlışlar yapmasına
sebep olacaktır.
Bu hatalara düşmemenin yolu da bir şey bildiğini sanarak cehaletin
esiri olan şahısların, ne işe yarar diye küçümsedikleri okumaktan
geçmektedir.
Çocuklarımız Cehalet Rüzgarında Savrulmasın
çocuk; hayatımızda en güzel yere sahip olan, dünyamızın bir çiçek bahçesi haline gelmesinde en önemli rolü oynayan kıymetli varlıklarımızdan bir tanesidir.